English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / They're so pretty

They're so pretty tradutor Turco

144 parallel translation
Well, you know, they're pretty, but it's kind of odd, the whole idea of someone giving someone a flower'cause it's like, "Oh, you know, I like you, so let me give you something that's dying."
Güzeller ama biraz tuhaf tüm bu birine çiçek verme fikri şey demek gibi çünkü "senden hoşlanıyorum hadi bana ölen bir şey ver."
- They're all so pretty.
- Hepsi de çok güzelmiş.
But now you want them down just so she won't see them'cause they're not pretty for her to see.
Şimdi ise sırf o kız görmesin diye yıkmak istiyorsun çünkü buralar o kıza göre hiç hoş değil.
You'll find they're good neighbors, once they get over being mad at you for being so pretty.
Hepsi iyi komşulardır, Bence güzelliğinden dolayı deliye dönebilirler.
They're so pretty.
O kadar tatlılar ki.
They're so pretty, like little critters.
Çok güzeller, küçük, sevimli yaratıklar gibi.
They're both so pretty.
İkisi de çok güzel.
They're so pretty.
Çok güzeller.
They're so pretty...
Çok güzeller...
I think so, they're all pretty busy and a bit unhappy about the bed being tied up.
Sanırım efendim. Çok meşguller. Bu kadar yoğunken bu umutsuz vaka için yatağı vermekten de mutsuzlar.
- They're jealous you're so pretty.
Onlar senin bu kadar güzel olmanı kıskanıyorlar.
They're going to cover the area pretty good... so, really, all we can do is wait.
Her yeri karış karış inceliyorlar. Yapabileceğimiz tek şey beklemek.
- They're so pretty.
- Çok hoşlar.
'Cause they're little boys. And you're so pretty, it makes'em nervous.
Çünkü onlar küçükler ve sen de öyle güzelsin ki seni kıskanıyorlar.
They're hard to come by, so they're pretty expensive.
İşin doğrusu mal bulmak oldukça zorlaştı ve bu yüzden fiyatı baya pahalılaştı, anladın mı?
They really are. They don't smell so good, but they're pretty.
Ama pek güzel kokmuyorlar.
They're so pretty.
Çok güzel.
- They're so pretty.
- Onlar çok güzel
Well, it is going to work, Starfleet, so pretty soon they're going to know you're all right.
Çok iyi, bu iş olduğunda Yıldız filosu, hepinizin iyi olduğuna epey memnun olacak.
So they're pretty elastic after all.
Artık biraz esnek oldu.
Did you see? They're so pretty
Baksana, ne güzel.
The only upside to being in this unit... is the hacks think we're already dead, so they pretty much let us do as we please.
Bu birimin tek iyi tarafı... gardiyanlar zaten öldüğümüzü düşündükleri için, istediğimizi yapmamıza göz yumuyorlar.
I don't think so. I'm pretty sure they're still gonna take my backpack.
Yine çantamı almaya çalışacaklarından eminim.
Oh, they're so pretty.
Çok güzeller.
Sometimes they're ugly so long, when they turn pretty, they don't realize it.
Bazen öyle uzun süre çirkin kalırlar ki güzelleştiklerini fark etmezler.
- They're doing pretty good so far.
- Buraya kadar çok iyi geldiler.
They're so pretty and soft.
Çok güzeller, tüyleri yumuşacık.
I know my life's going pretty well, but I see so many people who've accomplished their goals before they're 30.
Hayatımın gayet iyi gittiğini biliyorum çevreme bir bakıyorum ve 30'undan önce hayattaki amaçlarına ulaşmış birçok insan görüyorum.
YEAH, THEY'RE PRETTY VALUABLE, SO YOU GOT TO PROTECT THEM FROM THE LIGHT.
Çok değerliler o yüzden ışıktan bile korumak gerek.
They're so pretty.
Evet...
They're watching you, for you're looking so pretty.
Onlar sana bakıyor çünkü çok güzel görünüyorsun.
They're so pretty!
Çok güzeller!
They're so pretty.
Yeterince güzeller.
Girls become so pretty When they're in love
Kızlar çok güzel olurlar, yeter ki aşık olsunlar.
So they're pretty cozy.
Çok rahattırlar.
They're so pretty.
O kadar güzeller ki.
I'm sure they will. They're so pretty...
Bundan eminim.
( TIM ) They're trained, so they must be pretty fit?
Eğitimliler, o yüzden çok fit oluyorlar, değil mi?
My God, how they've grown! And they're so pretty.
Nasılda büyüdüler, ve çokta sevimliler.
They're so pretty!
Çünkü çok güzeller!
So the plans for tonight, they're pretty casual.
Bu akşamın planı gayet rahat.
Mister, they're all so pretty!
Bayım, hepsi çok güzel!
They're not so pretty.
Pek hoş değil.
OK, so they're not risking their lives, but they are skating pretty fast. And it's really cool.
Tamam, canlarını tehlikeye atmıyorlar, ama çok hızlı kayıyorlar ve bu çok güzel.
Not so fast Hales, I mean, we still got Verona, and they're pretty tough.
O kadar acele etme, Hales. Önümüzde Verona maçı var, ve çok kuvvetliler.
Oh, but they're so good and sweet and just pretty.
Oh, ama çok güzeller. Ve tatlılar. Çok da hoşlar.
So far, they're performing pretty much in line with mean chance expectation, in other words, guess work.
uzunca bir süre deneyi gerçekleştirdiğimizde şans faktörü yani şans dışında bir sonuç çıkmıyor.
We're pretty curious obviously but whatever it is it looks like they want you guys out of the way so that they can achieve it
Çok meraklı olduğumuz açık,... fakat her neyse, bu adamlar amaçlarına ulaşmak için sizin yoldan çekilmenizi istiyor gibi.
They're so pretty!
Çok güzeller.
They say that can be pretty difficult on a woman's psyche so we're just gonna really have to watch out.
Kadın psikolojisi açısından oldukça zor olabileceği söyleniyor yani sadece daha dikkatli olmalıyız.
Like excitement that you're with me now or faith that I'll be a good mama, even if my life ain't such a good place and the world as I see it ain't so pretty like they'd have you believe in this book.
Hayatım pek iyi bir yer olmasa ve benim gözümde dünya bu kitapta inanmanı istedikleri gibi güzel olmasa da.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]