Those words tradutor Turco
2,764 parallel translation
In those words he had been confronted by the embodiment of everything he had ever aspired to be and the reality of what he would never become. "
O kelimelerde bugüne kadar peşinden koştuğu her şeyi somut olarak görmüş ve hiçbir zaman sahip olamayacağı gerçeğiyle yüzleşmişti.
When you.... When you read those words, when you copied them did you ever stop to think about us?
O kelimeleri..... okuyup kopyaladığın zaman hiç durup bizi düşündün mü?
It's about the joy and the pain that gave birth to those words.
O kelimeleri doğuran sevinç ve acı.
You take those words, you take the pain.
Kelimeleri alınca acıyı da aldın.
Don't know why I ended up saying those words then.
Nedenini bilmiyorum ama o anda ağzımdan bu sözler dökülmüştü.
I used lo share a cell with a guy who had those words tattooed across his chest in Japanese characters.
Bir zamanlar sözleri göğsüne Japonca karakterlele dövme yaptıran bir adamla aynı hücreyi paylaşırdım.
Those words are still on his skin, buried in a box somewhere.
Bu sözler hala göğüsünde. Biryerlerde tabutta gömülü
I don't think that those words are coming from the families of the victims.
Ama bunu söyleyenlerin kurbanların aileleri olduğunu sanmıyorum.
You don't even know what those words mean.
O kelimenin ne demek olduğunu dahi bilmiyorsun sen.
But back then, you never used those words.
Ama o zaman bu sözleri kullanmadınız.
I don't remember her putting it in those words.
Bu sözleri söylediğini hatırlamıyorum.
I don't know much, chase Adams, but I do know that once those words are said, you can't take them back.
Her şeyi bilmiyorum Chase Adams, ama bildiğim bir şey varsa o da laf bir kez ağızdan çıktı mı geri dönüşü yoktur.
From the second I heard those words, "we found a body" " my eart sank.
"Ceset bulduk" dedikleri anda tamamen yıkılmıştım.
And I sense a threat behind those words.
Bu sözlerin ardından bir tehdidin yattığını seziyorum.
And with those words I invite the jubilees to join me and receive a diploma for dedicated service.
Ve şimdi aranızdan 25. yıl dönümlerini kutlayanları gelip takdirnamelerini almaları için sahneye davet etmek istiyorum.
( Babbling ) I don't understand either one of those words.
O kelimelerden hiçbirini anlayamadım.
What are those words?
O kelimeler de ne demek?
OK, I don't understand any of those words.
Pekâlâ, bu kelimelerin hiçbirini anlamıyorum.
Like, so sandwich those words and try to make'em rhyme inside of the phrase and then come back outside and try to, you know, try to rhyme with the word that I ended on the snare.
Bu kelimeleri sandviç yapıp onları ifadelerimin içinde kafiyeli yapmaya çalışmak ve sonra tekrar başa sarıp bilirsin, kelimeyle rhyme yapmak tam snare'e gelecek şekilde.
Those words are weird.
Bu kelimeler biraz tuhaf.
Pyunma immediately recalled the passage about His Voice. It was like those words were describing the attacks to the skyscrapers around the world. Studying humanity's origins also means studying the history of humanity's thought processes.
Pyunma'nın. gökdelenlere saldırı yapan kişilerin son sözleri. insanlığın tarihi öğrenmek için.
I have never meant those words more.
Daha önce bu sözleri hiç kastederek söylememiştim.
It's so nice to hear those words coming out of someone else's mouth.
Bunları duymak hele... başka birinden, çok güzel.
Those words just came out of your mouth.
O laflar şıp diye çıkıverdi ağzından.
For years, he'd never forgive himself for caring about those stupid words.
Yıllar boyu o aptal kelimelere değer verdiği için kendini affetmemiş.
- Don't put words in my mouth. What I was implying was that I may not have done it that day, but there was no way in hell those people weren't gonna get what they deserved.
Benim yerime konuşma Lax, demek istediğim şu ki belki o gün yapmayabilirdim ama o insanların hak ettikleri cezadan kaçmalarına asla izin vermezdim.
Stripped of all nonsense, those are true words.
Bütün saçmalıkları saymazsak, bunlar doğru kelimeler.
Those are big words.
- Büyük konuşma.
"So, Tommy, the moment after you kill her, " please, shoot her fucking eyeballs out. " Those were his exact words.
Yani Tommy, öldürdükten sonra kadının gözlerini, silahınla sikmeni istiyorum. " Böyle dedi.
Those are your words.
Bunları sen söylemiştin.
Say those last four words again.
- Nasıl yani
Whoa, what? Say those last four words again.
- Kız sahte reklam atmış
More aggressive, those were her words?
Daha sert mi? Kullandığı kelime bu muydu?
She said to me, "I'm already dead," and those were her exact words.
Bana, "ben zaten öldüm" dedi, aynen böyle söyledi.
Because those are just pretty words unless you can protect yourself.
Bunlar güzel sözler tabi eğer kendini koruyabiliyorsan.
Until when do you plan on saying those pretty words?
Ne zamana kadar bu güzel sözleri kullanmayı planlıyorsun?
well... those are all very generically passionate words. but...
Genel olarak çok tutkulu kelimeler.
Those are your own words, Chancellor!
Bunlar senin sözlerin General!
In the words of those old english poets.. You can't always get what you want.
Eski İngiliz ozanların dediği gibi her zaman istediğini elde edemezsin.
And she thinks those two little words... Are gonna make up for that?
Ve o, iki küçük kelimenin bunu telafi edeceğini düşündü.
Oh, she said those magical words to me. "I think of you like a brother." Ooh!
"Seni bir abi olarak görüyorum."
And if there's only two words that you can come up with that have those letters in'em.
Ve bu harflerden meydana getirebileceğiniz sadece iki kelime vardır.
I have been waiting my entire life to hear those exact words.
Bütün hayatım boyunca bu sözleri duymayı bekledim.
Those were his words, not mine.
- Haklısın. Bunları o söyledi, ben değil.
Those are just words on a page.
Onlar kâğıtta yazanlar.
I'm not to you putting those two words together.
O iki kelimenin yan yana gelmesine alışamadım bir türlü.
Those were her last words, "Pack me some stuff."
Son sözleri buydu. "Bana eşya getir."
No, not in those exact words.
Hayır, tam olarak o kelimelerle değil.
- Those are your words. - ( Cell phone beeping )
Bunlar senin cümlelerin.
Thank you for those kind words, Jan.
İltifatlar için teşekkürler, Jan.
And those were your exact words?
Tam olarak bu kelimelerle mi?
words 313
words to live by 22
words like 23
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those are beautiful 26
those are 90
those were good times 17
those lips 16
words to live by 22
words like 23
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those are beautiful 26
those are 90
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those days are gone 24
those girls 42
those guys 111
those are mine 77
those aren't mine 30
those are my friends 16
those people 102
those days are over 45
those two 110
those days are gone 24
those girls 42
those guys 111
those are mine 77
those aren't mine 30
those are my friends 16
those people 102
those days are over 45