Those are my friends tradutor Turco
90 parallel translation
Those are my friends!
Arkadaşlarım!
Those are my friends from Tula.
Bunlar Tula'dan dostlarım.
Those are my friends, the Schmolls.
Onlar, dostlarım, Schmoll'er!
Those are my friends, the Goonies.
Bunlar arkadaşlarım, Goonie'ler.
Those are my friends.
Onlar arkadaşlarım.
- Those are my friends.
- Onların hepsi arkadaşımdı.
No, those are my friends.
Hayır, onlar arkadaşlarım.
Those are my friends.
Bunlar benim arkadaşlarım.
Yeah, those are my friends too.
Onlar benim de arkadaşım.
Those are my friends.
Bunlar benim dostlarım.
- Oh. Those are my friends.
- Onlar benim arkadaşım.
But those are my friends.
Fakat onlar benim arkadaşım.
What are we doing with a bunch of losers? Those are my friends.
Bir grup zavallıyla mezarlıkta eğlenerek neyi kanıtlamaya çalışıyoruz?
Those are not my friends!
Onlar benim dostum değil!
And I think I can convince my friends on the narcotics squad that those tracks are fresh.
Ayrıca narkotikteki arkadaşları buranın temiz olduğuna dair ikna edebilirim.
Those young men are my friends.
Bu genç adamlar arkadaşlarım.
Santimassino, Polito all those guys they are not my friends.
Santimassino, Polito... Tüm bu adamlar... Hiçbiri dostum değil.
Those are rumors spread by my friends. Until very soon, Albajara.
00 00 : 23 : 51 : 15 Fazlasıyla hak edilmiş bir ödül.
.Those are my fucking friends back there.
- Oradaki kahrolasılar benim arkadaşlarım.
You photographed the children of many of my friends. Those pictures are forever appearing in newspapers and magazines.
Siz birkaç yakın arkadaşımın çocuklarının resimlerini de çektiniz ve o resimler her zaman gazete ve dergilerde çıkıyorlar.
All my friends and all my enemies are in those pictures.
Bu fotoğraflarda benim bütün arkadaşlarım ve bütün düşmanlarım var.
I know there are those in the establishment too afraid to attack me, so they attack my dearest friends.
Parlamentoda bana saldırmaktan çekinenler olduğunu biliyorum. Onlar da yakınlarıma saldırıyorlar.
- Those are my friends, G! - Yeah?
- Onlar arkadaşlarım.
- Those are my friends, G!
Bunlar benim arkadaşlarım.
She knows I'm an important man in my field, and it helps her get on all those boards of things her friends are on.
Benim, kendi alanımda önemli biri olduğumu biliyor ve bu, onun arkadaşlarının da bulunduğu yerlerde olmasına yardımcı oluyor.
Fortunately, for me, most of my friends and family do surf, and those are the best times I've spent.
Çok şükür ki, benim arkadaşlarımın ve ailemin birçoğu sörf yapıyor, onlarla geçirdiğim en iyi zamanlar sörf yaparken geçirdiklerim.
Those are my best friends, Maya and Ray.
Onlar benim en yakın arkadaşlarım, Maya ve Ray.
Those guys are supposed to be my friends.
Onların benim arkadaşım olmaları lazımdı.
Hey, those are my customers-slash-only friends.
Hey, Onlar benim müşterilerim / arkadaşlarım.
None of those people are my friends.
O insanların hiçbiri dostum değil.
Those bored rich kids are my friends.
O sıkılgan zengin çocukları benim arkadaşlarım.
Those people you call toadies are my friends.
O senin yalaka dediğin insanlar benim arkadaşlarım.
Those people are my friends!
- Nasıl cüret edersin?
Those 3 girls are my friends.
Ama üçüde benim arkadaşım.
because those people are my friends.
Çünkü arkadaşlarım onlar.
I mean, how many of those 400 guests do you think are my friends?
Yani, gelen 400 kişiden kaçı benim arkadaşım?
And ask him to take care of those of my friends i. are sinners
Belki senin de hoşuna gider diye düşündüm
Those are all my friends.
Hepsi arkadaşlarım.
I usually make friends with the ladies who do my nails, but I can't understand a word those Cuban gals are saying.
Genellikle tırnaklarımı yapan kadınlarla arkadaş olurum, ama bu Kübalı kızların hiçbir dediğini anlamıyorum.
But there are plenty of other decent people strong enough to think for themselves, and those are the people I want for my friends anyways.
Ama kendi fikirleri olacak kadar güçlü pek çok düzgün insan var, zaten o insanların arkadaşım olmasını istiyorum.
And those cargo ships, my friends, are still out there, waiting to be launched.
Ve o kargo gemileri arkadaşlarım, hala harekete geçirilmeyi bekliyorlar.
THOSE KIDS ARE TOO OLD FOR YOU, NED. THEY LIKE ME. THEY'RE MY FRIENDS.
Bu çocuklar senin için çok büyük Ned beni seviyorlar Onlar benim arkadaşlarım
My friends and I are going out but we're not drinking. Those are empty calories.
Bu gece ben ve arkadaşlarım dışarı çıkacağız ama içki içmeyeceğiz, çünkü onlarda gereksiz kalori var.
Those people are my oldest friends.
Bu insanlar benim en eski dostlarım.
Those thieves are my friends.
Bu hırsızlar benim dostlarım mı?
I thank God for certain favors he has granted me. And ask him to look after those of my friends who are sinners.
Bana verdiği nimetler için Tanrı'ya şükrederim ve günah işleyen arkadaşlarımı bağışlamasını dilerim.
Those people are my friends!
Onlar benim arkadaşım!
No, those guys are not my friends, okay?
O çocuklar benim arkadaşım falan değil.
Hey, those are my friends.
Hey, ev ne alemde?
Those people are my friends, my best friends, my family.
Bu insanlar benim arkadaşlarım, en iyi arkadaşlarım, ailem.
Those guys are my friends.
Arkadaşım onlar.
those are nice 21
those are 90
those are beautiful 26
those are mine 77
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are 90
those are beautiful 26
those are mine 77
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are for you 19
my friends 1167
my friends are here 20
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
my friends 1167
my friends are here 20
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42