English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Throw it here

Throw it here tradutor Turco

205 parallel translation
- Sure, just throw it here.
- Buraya atıver. - Tamam.
- Throw it here.
Buraya at.
Throw it here, plowboy!
Fırlat şunu köylü çocuğu!
Throw it here.
Şuraya at.
MAN : Throw it here, to me.
Buraya, bana atsana.
Just zip it up and throw it here!
Çantanın ağzını kapatıp buraya at.
Throw it here.
Benim gibi.
Throw it here, dearie!
Buraya at, tatlım!
It's just another thing to throw on the pile of what the hell's going on here.
Bu sadece burada neler döndüğünün başka bir örneği.
Now look here, boys, just because a fellow wears a hat, you know... it doesn't mean he can't throw a snowball.
Dinleyin beni çocuklar, bir adam sırf şapka takıyor diye kartopu atamayacak değil ya?
Here is the ground pitch blende throw in the uranium and thorium in it
Bu da içinde uranyum ve toryum olan pitch-blend'in koyulduğu yer.
The way they don't do things! The way they'll write anything just to get it down on the sales sheet. And I'm the guy that has to sit here up to my neck in phony claims... so they won't throw more money out the window than they take in at the door.
Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım.
I ought to throw you out of here right now before it's too late.
Aslında çok geç olmadan seni pencereden atmam gerekir.
But here is a mat I'll throw the light on it
Aşağıya bak!
Throw it over here.
Onu bana at.
I told you to throw it over here.
Sana onu bana at dedim.
That's the spirit. Now, this may be the last Christmas party we're going to throw here, so let's make it a lulu.
Bu bizim buradaki son Noel partimiz olabilir o yüzden de en görkemlisinden olsun.
Mariechen, throw it here!
Mariechen, buraya at!
Get out of here before I throw it back to you piece by piece! All right, all right.
- Tamam, tamam.
Taste here, throw it down.
Tabağa koysana biraz.
Look, you can throw me out if you want to, but you did look so cosy in here, and your decorator friend had gone home and it was beginning to get a bit cold out there on the fire escape.
İstersen beni kapı dışarı edebilirsin ama çok hoş görünüyordun ve dekoratör arkadaşın da gitmişti. Ayrıca yangın merdiveninde de çok üşümüştüm, ne yapabilirdim?
Now just lift that cannon out of your belt... and throw it over here.
Şimdi kemerinden silahını Çıkar ve buraya at.
Now, get that thing out of there... and throw it over here.
Şimdi çıkar o şeyi ve at buraya.
You. Drag that out of here and throw it on the fire.
Sen de, daha sonra cesedi ateşe atıp yak.
Throw it on these monitors out here please.
Lütfen şuradaki monitöre aktarır mısın?
Throw it up here!
Onu buraya atın!
Throw it over here in this buggy.
Hepsini bu arabaya atın.
You managed to save your life, yet you're here to throw it away now?
Oradan kurtulduktan sonra hayatını böylesine harcayacak olman üzücü!
We're gonna get this horse out here and throw the Chinaman on it.
Bu atı çıkartıp üzerine Çinliyi bindireceğiz.
"Throw this out, Ana, it musn't be here."
"Bunu dışarı at Ana, burada olmamalı."
Throw it over here.
Onu buraya indirin!
Marshall, you and Carla have a chance for some great happiness here. I don't think you should throw it away. - Sam, you don't...
Marshall, sen ve Carla büyük bir mutluluk fırsatı yakaladınız ve bence bu fırsatı harcamamalısın.
Throw it in here, greenhorn.
Buraya at, çaylak.
Throw it out, there's been enough blood here...
Atın onu, burada yeterince kan var zaten...
Here we go, Monty. Right into Porky's glove. Throw it in to Porky!
İşte gidiyoruz, Monty.İtmeye hazır.Onu Porky'ye fırlat!
We put the weapons in here, locked it, and ran to the door to throw away the key.
Silahları buraya koyup, kilitledik ve anahtarı atmak için kapıya doğru koştuk.
Come on, will you throw it back here?
Haydi, atsana şu topu.
Look, you're getting a topnotch education here and I just don't want to see you throw it away.
Dinle, burada çok iyi bir eğitim alıyorsun ve bunu bir kenara attığını görmek istemiyorum.
We'll stop it here, uncouple the cars from the tender, throw the switch track, and then we'll hijack... Borrow the locomotive and use it to push the time machine.
Onu durdurup vagonları ayırır, makas değiştirir ve lokomotifi ödünç alıp zaman makinesini itmek için kullanırız.
Here throw it over the side.
Al yan taraftan at şunu.
- Throw it over here.
- Buraya at!
- Throw it over here.
- Buraya fırlat. - Uzun oyna!
Throw it in here, Bertram!
Buraya at, Bertram!
It all started right here on the 50-yard line, with a sky-high whirling discus throw that killed an innocent squid.
Her şey burada başladı, orta saha çizgisinde, Gökyüzünde fırıl fırıl dönen bir diskin masum bir mürekkep balığını öldürmesiyle.
You don't have to forget what you've learned, you just don't throw it in anyone's face here.
Ne öğrendiğinizi unutmamalısınız, burada birisinin yüzüne karşı öylece meydan okuyamazsınız.
That's it. Let's get out of here before I throw up.
Kusmadan önce gidelim.
Now, with your right hand only, your right hand only take the package and throw it in here.
Şimdi sadece sağ elini kullanarak... paketi buraya içeri at.
I can't stand those johns who come here and throw down a couple of hundred... and whip out a big dick and wave it all over the joint.
İçeri girip birkaç yüzlüğü suratıma fırlatan ve aletlerini çıkartıp yüzüme doğru sallayan hıyarlardan nefret ediyorum.
Throw it over here.
Sen oradan at ben buradan yakalarım!
Throw it down here.
Aşağı sarkıt.
- Throw it down here.
- Şuraya at.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]