Try that again tradutor Turco
753 parallel translation
You know what? Let me try that again.
Dur bir daha deneyeyim.
Try that again and you'll be arrested.
Bunu bir daha denersen tutuklanacaksın.
Don't ever try that again.
Bunu bir daha deneme bile.
Don't try that again.
Bir daha deneme.
- Don't try that again!
- Bir daha deneme!
Try that again, I'll kill you right here.
Bir daha denersen seni burada öldürürüm.
He'll never try that again.
Bir daha asla bunu denemeyecek.
You try that again!
Bunu sakın bir daha deneme!
I'll bust you if you try that again.
Bunu bir daha yaparsan seni gebertirim.
I'd like to try that again when I have more time.
Biraz daha zamanım olduğunda bunu yeniden denemek isterim.
I shall certainly never try that again.
Bir daha kesinlikle asla onu denemeyeceğim.
I think I'd better try that again sometime.
Bunu bir ara tekrar denemeliyim bence.
If you try that again, you'll get a spanking you'll never forget.
Bir daha böyle birşeye kalkışırsan, kıçına şaplak yersin.
Don't ever try that again.
Bir daha bunu deneme.
Would you like to try that again?
Bir daha dene bakayım.
You'll never try that again, Mason.
Bunu bir daha asla deneme, Mason.
Try that again and you've had it.
Bunu bir daha denersen yanarsın.
If you try that again, I'll prefer charges the day we get to base.
Bir daha yaparsan üsse gider gitmez seni rapor ederim.
- Do you think they'll try that again?
- Sence yeniden denerler mi?
Try that again and I'll divorce you.
Bir daha böyle yaparsan seni boşarım.
McGrath, you try that again and I'll kill you.
McGrath, bunu bir daha yaparsan, seni öldürürüm.
You try that again and I'll bounce you all over the floor.
Bir daha olursa seni yere çivilerim.
Now just try that again, you- -
Bunu bir daha yaparsanız...
- Try that again, Major.
- Tekrar dene, Binbaşı.
... and if you fellows ever try anything like that again, I won't let you off so easy.
"... ve eğer sizi bir daha böyle bir şeye kalkışırken görürsem, paçanızı bu kadar kolay kurtaramazsınız ".
Just let that John Durston try to get into my house again.
John Durston, evime bir daha gelmeye çalışsın da göreyim.
Well I'd like to try that one again.
Şey Bunu bir kez daha tekrarlayalım. - Tamam, haydi bakalım. Üzgünüm Davis.
All right. Let's try that one again.
Şunu tekrar deneyelim.
You should try again with that one.
Kurşunu tekrar kullanmak ister misin?
Try that radio again, Jimmy.
Şu telsizi bir daha denesene Jimmy.
I don't offer any explanation, but if you try to look at that picture, i'll never speak to you again.
Neden? Bir açıklama yapmayacağım, ama o tabloya bakmaya çalışırsan, Seninle bir daha asla konuşmayacağım.
To the office tomorrow for that job, I'll try again. You'll never see me there.
Ancak yarın o iş için ofise geldiğinde tekrar deneyeceğim.
Yeah, that's him. I figured we might try Rendezvous again.
- Evet, bu o. - "Rendezvous" a bir daha gideriz diye düşünmüştüm.
Honey, would you try that cross, please, again for me?
Tatlım, şu kısmı benim için yineler misin?
- Honey, just try that cross again for me.
- Tatlım, şu kısmı bir daha yinele.
Would you like to try that entrance again?
Bir daha dene.
Well, try that number again.
Bir daha deneyin.
Well, my dear, I don't think Uncle Bill will try that little scheme again.
Şey, tatlım, Bill Amcanın o küçük planı yeniden deneyeceğini sanmam.
My suggestion to you is that you try again tomorrow.
Size benim önerim yarın tekrar gelmeniz.
Try walking in front of that window again.
Pencerenin önünden bir kere daha geç.
THAT ALL MEN TRY AT SOME TIME IN THEIR LIVES. TRYING TO GO HOME AGAIN.
Her insanın hayatının bir döneminde denediği bir şey hariç, o da tekrar eve dönmeye çalışmak.
And for heaven's sake, my young friend... try and see to it that you don't have to sneak back again.
Ve Tanrı aşkına, genç dostum... dönüşünde tekrar sessizce girmek zorunda kalmamaya çalış.
I was even content to let counsel try to save my name... until I realised that in order to save it he would have to raise the spectre again.
Hatta avukatın benim adıma savunma yapmasına izin vermeye niyetliydim ta ki beni savunmak adına hayaleti canlandırmasını görene kadar.
First of all the $ 500 that you lent us that time to try and get started again.
Öncelikle yeniden başlamak için bize borç verdiğin o 500 dolar.
In return for your word that you'll not try anything again.
Bir daha aptalca davranmayacağına söz verirsen.
Say, if I go metjou... and they see that I am still alive try it again.
ben gidersem... Ve yine hayatta olduğumu görürler tekrar deneyin.
Try saying that again!
Ne diyorsun be!
You're not to try anything like that again.
Bir daha böyle bir şeye kalkışma. Duydun mu?
Let's try that one again.
Şimdi bunu bir daha deneyelim.
Try again, that's it.
Tekrar dene. İşte böyle.
And that I'll try to telephone again tomorrow.
Yarın da aramaya çalışacağım.
try that 85
try that one 21
that again 44
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
try that one 21
that again 44
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
again and again and again 16
against who 36
again and again 108
against whom 18
against what 33
try to keep up 60
try them on 27
try to understand 163
try to get some rest 25
try this one 103
against who 36
again and again 108
against whom 18
against what 33
try to keep up 60
try them on 27
try to understand 163
try to get some rest 25
try this one 103