Try to tradutor Turco
66,242 parallel translation
Cersei will try to rally the lords of Westeros by appealing to their loyalty, their love for their country.
Cersei, sadakatten dem vurarak Westeros lordlarını yanına çekmeye çalışacak. Vatan sevgilerine oynayacak.
- The greatest villains have always been defined by the men that try to stop them!
- En harika kötüler hep onları durdurmaya çalışanlar tarafından tanımlanır.
Although most people try to answer the question in a logical fashion, while... others...
Gerçi çoğu insan soruyu mantıklı şekilde cevaplamaya çalışır, tabi diğerleri...
I need to speak with the Court, try to buy some time.
Divan ile konuşup, zaman kazanmaya çalışmam gerek.
Because if it's not, if you try to stop the bomb or interfere in any way, Talon has instructions to execute you on the spot.
Çünkü öyle değilse, bombayı durdurmaya çalışırsan veya bir şekilde müdahale edersen, Talon seni anında infaz etmekle görevli.
He'd try to get as far away from this as possible.
Strange çakalın tekidir. Olabildiğince uzakta olmaya çalışacaktır.
And all those who try to stand in our way.
- Ölecek. Yolumuza çıkmaya çalışan herkes gibi.
That's why it's important for you to shadow me for a while, and try to learn everything I know.
Bu yüzden bir süre beni takip etmeni ve bildiğim her şeyi öğrenmeye çalışmanı istiyorum.
All you have to do is just sit back, relax... or, well, try to relax... and concentrate, really focus on the exact date in the future that you traveled to.
Tek yapman gereken arkana yaslanmak ve rahatlamak ya da rahatlamaya çalışmak. Ve odaklanmalısın, gelecekte gittiğin tam tarihe bütün dikkatinle odaklan. Tamam.
And our deal was that I would train so that I could fight Gypsy, but I guess you two wanted to go behind my back and try to sub in?
Ve bizim anlaşmamıza göre de ben Gypsy ile dövüşmek için çalışacaktım ama sanırım siz ikiniz arkamdan iş çevirmek istemişsiniz.
I'm on it. You guys stay here and try to figure out how to catch somebody we can't touch.
Ben bununla ilgilenirim, siz de dokunamadığımız birini nasıl yakalayabileceğimizi bulmaya çalışın.
I went after him to try to get him to wake you up...
Sonra o adam STAR Labs'e geldi seni uyandırmasını sağlamak için peşinden gittim...
Maybe if you just listen and... and hear his reasons and try to see things from his point of view... maybe... maybe you'd understand why he didn't tell you... before now.
Belki sebeplerini dinlerseniz ve olaylara onun bakış açısından bakmaya çalışırsanız belki o zaman neden size daha önce söylemediğini anlarsınız.
I try to be strong for you guys, for you and Wally and Barry.
Sizin için güçlü olmaya çalışıyorum. Sen, Wally ve Barry için.
I'll try to keep up.
Ben de yetişmeye çalışırım.
You want to help me try to fix it?
Düzeltmeme yardım etmek ister misin?
If you're all willing to... try to be a family again... I think I can, too.
Tekrar bir aile olmayı denemek isterseniz sanırım ben de yapabilirim.
Every chance I get, I try to vibe where she is.
Her fırsatta yerini vibelamaya çalışıyorum.
Before you try to attack me, or call the police, or ask anyone for help, just know that if you do, none of these kids are gonna make it to their next class.
Bana saldırmadan önce, ya da polisi aramadan, ya da yardım çağırmadan önce, şunu bil eğer yaparsan, buradaki hiç bir çocuk bir sonraki derse giremez.
We're gonna have to try to remedy that.
Bunu düzeltmek için uğraşmak zorundayız.
Most of it was sold to the town of Mystic Falls, to try to pay off our family debt.
Çoğu Mystic Falls kasabasına satıldı, Aile borçlarımızın ödenmesi gerekiyordu.
Matt, hey, if you try to stop her from helping me, I send a psychic command, and my students die anyway.
Matt, eğer onun bana yardım etmesini engellersen, bir komutla... tüm çocuklar ölür.
Don't try to escape.
Kaçmaya çalışma.
I mean, the only way you'll really find out is if you try to hurt me and roll the dice.
Demek istediğim, öğrenmenin tek yolu beni incitmeye çalışarak zarı atmak.
I know you've been stretching your paycheck while you try to impress your boss's wife.
Patronunun karısını etkilemek için maaşını uzattığını biliyorum.
If at first you don't succeed, well, try, try to kill them again.
Eğer ilk denemede başaramazsan... tekrar tekrar öldürmeye çalışmalısın.
Try to find some new happiness.
Yeni mutluluklar bulmalısın.
Who would try to kill you, Tim?
- Seni kim öldürmeye çalışabilir ki Tim?
Shh. Again, I'm sorry, but please try not to scream.
Tekrar ediyorum, çok özür dilerim ama lütfen bağırmamaya çalış.
Try not to get killed.
Ölmemeye çalış.
I need to try and persuade her to fight with us.
Bizimle savaşması için onu ikna etmeye çalışmam gerekiyor.
Try not to get any blood on the couch.
Kanepeye kan sıçratmamaya çalışın.
Now it's your turn to try.
Şimdi senin deneme sıran.
It's gonna snap off when you try to stab me.
Bana saplamaya çalışırken kırılacak.
Well, we did break in to one of their houses to try and find something to give us leverage against the Court, and all we found was this ridiculous... crystal owl thingamajig which I managed to break.
Şey biz evlerinden birine girmiştik. Divan'a karşı koz olacak bir şeyi bulmak içindi. Tek bulduğumuz saçma bir kristal baykuştu.
Wow, that's incredibly vivid. I'd like to see you try it.
Bu inanılmaz parlak oldu.
You have to try every combination, Barry.
Tüm kombinasyonları denemelisin Barry.
Just try not to get caught,'cause, trust me, they won't let go.
Yakalanmamaya çalışın. Çünkü bir kere yakalanırsanız daha bırakmazlar. Beklediğimiz başlangıç bu değildi.
You just want your own personal meta-human specialist to try and find you a cure.
Tek istediğin şey, meta insan uzmanının sana bir tedavi bulması.
I think maybe we can get a little bit more precise, but I'm gonna have to give it the old meta-human try.
Sanırım daha kesin bir sonuç alabiliriz ama eski usül meta insan denemesi yapmam gerek.
You're welcome to try that.
Denemekte özgürsünüz.
You just want your own meta-human specialist to try and find you a cure.
Kendi meta insan uzmanının sana bir tedavi bulmasını istiyorsun.
So every move we make, every trap we try and set, it's all just history to them.
Yaptığımız her hamle, kurmaya çalıştığımız her tuzak onlar için geçmiş oluyor.
Yeah, well, I try not to listen to criminals.
Suçluları dinlememeye çalışıyorum.
Do we need to try again?
Bir daha mı deneyeceğiz?
Honestly, I try not to remember.
Dürüst olmak gerekirse, hatırlamamaya çalışıyorum.
You didn't have to try so hard.
Bu kadar uğraşmana gerek yoktu.
The woman that started this whole mess is back to try and end it.
Bütün bu pisliği başlatan kadın bitirmek için geri döndü.
But I have to try.
Ama denemeliyim.
You took that case just to try and get me to call Lucifer a liar in court.
Sırf duruşmada Lucifer'a yalancı dedirtmek için o davayı aldın.
And you want me to try this because...?
Bunu neden denememi istiyorsun peki?
try to keep up 60
try to understand 163
try to get some rest 25
try to get some sleep 40
try to stay calm 47
try to understand me 17
try to relax 119
try to remember 95
try to calm down 25
try to sleep 39
try to understand 163
try to get some rest 25
try to get some sleep 40
try to stay calm 47
try to understand me 17
try to relax 119
try to remember 95
try to calm down 25
try to sleep 39
try to breathe 17
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
today 4533
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
today 4533