Turn that up tradutor Turco
688 parallel translation
Turn that up, Al, and get her rolled up.
Çevir, Al. Bezi sar.
Turn that up a little brighter, Onstot.
Biraz daha yukarı kaldır, parlasın, Onstot.
Turn that up.
Kesin şunu.
Turn that up.
Sesini biraz aç.
They're always mixed up with a lot of mysteries that will turn your hair grey.
Saçınızı beyazlatacak bir gizem her zaman bulunur.
- Didn't that ever turn up?
- O mesele çözülmemiş miydi?
As soon enough hands come aboard, tell them to turn to... -... and heave up that anchor short.
Gemiye yeterince adam çıkınca onlara çapayı biraz çekmelerini... — söyle de dipte sürünsün.
Well, your father and I were hoping that something would turn up and we wouldn't have to tell you at all.
Babanızla ben elbet bir çare bulunacağını ve size söylememize gerek kalmayacağını umut ediyorduk.
"Oh, Bark dear, " if only something would turn up so that we could be together.
Bark, hayatım keşke bir yolu olsa da, birbirimize kavuşabilsek.
Stan, turn that card over and we'll see how it'll end up.
Stan, şu kartı çevir de nasıl sonuçlanacağını görelim.
I look in all directions and when I suspect dirt's been swept under a carpet, I turn up that carpet.
Her açıdan bakarım ve pisliklerin halının altına süpürüldüğünden kuşkulandığımda, halıyı çevirip bakarım.
But the answer to that is persistence... and the hope that sooner or later something will turn up... some tiny lead that can grow into a warm trail... and point to the cracking of a tough case.
Zor olsa bile küçük bir ipucunun ortaya çıkıp davayı çözecek bir şeye dönüşmesini umut ediyordu.
My dad says that man on the run might turn up here.
Babam kaçağın buraya gelebileceğini düşünüyor.
But is information of that nature likely to turn up at the British Embassy?
Ne kadar cömertsiniz. Ama böylesi bir bilgi İngiliz büyükelçiliğinde ne arasın?
And when I made that close-up, I had no idea you were gonna turn out to be someone special,
Ve bu yakın planı aldığımda benim için özel birisi olacağını bilmiyordum.
Should he? Good drummer, that's somethin that don't turn up every day.
İyi bir baterist, her gün karşına çıkacak bir şey değil.
Why should he think that... I could turn up something that... he couldn't even remember?
Neden onun hatırlayamadığı birşeyi... benim öğrenmemi... beklemeliydi?
That don't mean we can't turn that key and keep you jailed up here'till freezes.
Bu ömrünün geri kalan kısmını burada tutamayız anlamına gelmez.
If we turn up at that address, it can only mean that we've been tipped off... and that the whole Martin story is a plant.
O adrese gidersek, birinin onu ele verdiği ve Martin hikâyesinin yalan olduğu anlamı çıkar.
And the next thing, a thousand hysterical witnesses... turn up all over the world swearing that Martians are attacking us.
Sonra dünyanın dört bir yanında Marslıların bize saldırdığına yemin eden yüzlerce histerik tanık ortaya çıkıyor.
But it's up to you to turn that brass into gold.
Ancak o tenekeyi altına dönüştürmek de senin elinde.
I hope that the missing boot will turn up very soon.
Umarım kayıp çizmeniz bir an önce ortaya çıkar.
But if ye turn away and forsake my statutes, then I will pluck them up by the roots out of my land which I have given them, and this house which is high shall be an astonishment to everyone that passeth by it, so that he shall say
Bana inamaktan, vazgeçerseniz,... verdiğim toprakları sizden, köklerinizle birlikte geri alacağım,... ve o büyük evi yerle bir edeceğim ki,... yanından geçen herkez, gördüklerinden ibret alsın,
If that old car doesn't turn up, we can simply claim the insurance and buy another one. That'll fix Berger.
O eski araba ortaya çıkmazsa kaskodan parasını tahsil edip yenisini alırız.
You aren't seriously suggesting that if I get through the wire and case everything out there and don't get picked up, to turn myself in and get thrown back in the cooler so you can get the information you need?
Tellerden çıkıp her yeri incelememi ve eğer yakalanmazsam, sadece siz gereken bilgileri alın diye paşa paşa dönüp yeniden teldolaba tıkılmamı önerirken şaka yapıyordun, değil mi?
Let's back up and see if you can turn that Mount Everest of manure into a few facts.
Başa dönüp, seni Everest Dağının tepesinden indirip, gerçeklerle yüzleştirebilecek miyiz, bir bakalım.
I've known them to turn up in Helsinki on that particular line.
O hattaki bavullar bazen Helsinki'de çıkar.
Everything that Blondie's done seems to work, except that he didn't turn up on the night that Fennan died.
Blondie'nin işleri hep tıkırında gitmiş. Sadece Fennan'ın öldüğü gece tiyatroya gelmemiş.
The things that turn up in the street these days.
Bugünlerde insan sokakta kimlerle karşılaşıyor.
An unfortunate turn of events, that sums up my opinion.
Talihsiz olaylar dizisi, benim görüşümün özeti budur.
- They'll turn up his Miami address soon. - That's it?
Yakında Miami'deki adresini bulacaklarını söylediler.
I might've known he'd turn up with something like that.
Böyle bir özelliğe sahip olabileceğini bilmeliydim.
Picking up a few cars in that turn.
Bu dönüşte birkaç arabayı geçiyor.
I said, turn that thing on and shut up.
Sana su seyi çaIstr dedim ve kapa çeneni.
- Turn that thing up louder.
- Sesini aç biraz.
Can't you even turn up for that poor girl's birthday party?
Kızcağızın doğum günü partisine uğrayamaz mıydın sanki?
Turn up that water!
Suyu bağlayın!
Give up your reason, turn that dazzling light off, the one that sets your intelligence on fire, the one that consumes you, because the more you know, the more you'll suffer.
"Nedenlerinden vazgeç, aklını tutuşturan, baş döndürücü ışıkları kapat."
I swear that if you don't turn up again...
Yemin ederim ki bir daha görünürsen...
I know it didn't turn out that way... but you told him to stand his ground, and you'd back him up.
Biliyorum o şekilde sonuçlanmadı fakat ona geri çekilmemesini ve onu destekleyeceğinizi söylediniz.
You nearly wrecked us up on that last turn.
Son virajda neredeyse haşat oluyorduk.
I didn't mean that, I just meant that... I figure I could fix it up and turn a profit.
Onu demek istemedim, demek istediğim tamir edersem, iyi kar getirir.
A second body was found in the ditch near... the perimeter of the cemetery, subsequent investigation has... revealed at least a dozen empty crypts, and it's clear more... will turn up as the probe continues deputies report... that in some instances, only parts of the corpses have been... removed.
Mezarlığın hemen dışındaki bir hendekte ikinci bir ceset daha bulundu ve ardından yapılan araştırmalarda en az bir düzine boş mezara rastlandı. Araştırma ilerledikçe daha fazlasının da ortaya çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor.
So what he came up with to help our guts along was a parasite that's... a combination of aphrodisiac and venereal disease that will hopefully turn the world into one beautiful, mindless orgy.
Böylece, bağırsaklarımızı düzeltmek için bir parazit yarattı. Bir alıntı : " Afrodizyak ve zührevi hastalıktan oluşan bir karışım.
You gotta pull up that bar, turn it to the left.
Şu kolu çekmelisin, sola doğru çevir.
So move up that way and see the world turn upside down.
Şu tarafa ilerleyin ve bakın nasıl her şey tepetaklak oluyor.
- We have a lot of deaths that never turn up.
Ölümlerin tümü yazgımızdır... asla dönüşü olmayan.
When we start to boogie tonight, that plastic Jesus up on the hill's gonna have to turn his back.
Bu gece eğlenmeye başladığımızda o tepedeki İsa heykeli, sırtını dönmek zorunda kalacak.
You will also tell me that I've made up all of these allegations but then I will show the document that proves the contrary and all of this will turn against you.
Ayrıca, bunları benim uydurduğumu söyleyeceksiniz ama doğru söylediğime dair kanıtı sunduğumda bu durumdan siz zararlı çıkacaksınız.
I'm gonna shove that bat up your ass and turn you into a popsicle.
O sopayı kıçına sokacağım ve seni lolipop yapacağım.
Delmar, turn that thing up!
Delmar, aç şu şeyin sesini!
turn that shit off 26
turn that down 35
turn that off 141
turn that thing off 38
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
turn that down 35
turn that off 141
turn that thing off 38
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
upright 26
upside 40
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
upright 26
upside 40
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74