Want me to tradutor Turco
87,867 parallel translation
Or you want me to...
Ya da ben...
So you don't want me to tell Daddy?
Yani babama söylememi istemiyorsun?
Want me to make breakfast?
Kahvaltı yapmamı ister misin?
Where do you want me to put the accent?
Aksanın nereye koyulmasını istersin?
I mean, you wouldn't want me to live a lie, would you?
Demek istediğim, bana yalan söylemeyi istemezsin, değil mi?
Are you sure you want me to do this?
- Bunu yapmamı istediğinden emin misin?
I need to know how you want me to classify the disappearance of your brother.
Kardeşinin kayboluşunu nasıl kayda geçmemi istediğini öğrenmem gerek.
You want me to help you die?
Ölmene yardım etmemi mi istiyorsun?
She'd want me to look after her garden.
Bahçesiyle ilgilenmemi isterdi.
You want me to change my mind about helping you, - and I'm not going to.
Size yardım etmekle ilgili fikrimi değiştirmemi istiyorsun ama değiştirmeyeceğim.
Um, you want me to take it home or- -
Eve mi götüreyim bunu yoksa- -
I assume by "fresh start," you mean you want me to do something to help Mike Ross now that he's out in the world.
"Yeni başlangıç" tan kastının hapisten çıkan Mike Ross'a yardım etmem olduğunu tahmin ediyorum.
He's not been in there three months, and you want me to help him con more people?
Daha mahkemeye çıkalı 3 ay olmadı ve daha çok insanı kandırmasına yardım etmemi mi istiyorsun?
- Mike- - - Are you telling me you don't want me to come back here?
- Buraya geri dönmemi istemediğini mi söylüyorsun?
You want me to lie for you?
Senin için yalan söylememi mi istiyorsun?
And if you want me to say he can't be there for this, but he asked me, and I thought it was a fair request, so I'm asking you.
Orada olamayacağını söylememi istiyorsan söylerim ama bunu istedi, ben de adil bir istek diye düşündüm bu yüzden sana soruyorum.
- I figure that, because Benjamin updates everybody else's computers remotely, and once a quarter he's down here, pretending not to like my act, so unless you want me to focus my rapier-like wit on you, I suggest you walk your pretty little self back into your office.
Şöyle ki, Benjamin herkesin bilgisayarını uzaktan güncelliyor ve 3 ayda bir buraya gelip davranışlarımdan hoşlanmıyormuş gibi yapıyor şimdi keskin zekâmı sana yoğunlaştırmamı istemiyorsan yavaştan ofisine dönsen iyi olur.
- Do you want me to fix Rachel's problem or not?
Rachel'ın problemini çözmemi istiyor musun?
Because it sounded like you want me to take the case that you begged me to give to Marissa.
Marissa'ya vermem için yalvardığın dosyayı almamı söylemiyorsun... -... sanırım.
And now I feel like I'm ruining this, so... If you don't want me to come in with you, I won't.
Sanki bu anı mahvediyormuş gibi hissediyorum, o yüzden seninle gelmemi istemiyorsan gelmem.
What do you want me to do, Kevin?
Ne yapmamı istiyorsun Kevin?
What exactly is it that you want me to do for you?
Senin için yapmamaı istediğin nedir tam olarak?
Do you want me to be your wife? - Yeah.
- Karın olmamı istiyor musun?
Hey, um... why don't you want me to see Janet?
Neden Janet'le görüşmemi istemiyorsun?
I'm... I'm sorry that I haven't been able to say... what you want me to say, because I-I do want to say it.
Söylememi istediğin şeyi söyleyemediğim için özür dilerim.
Well, if you want me to sign...
İmzalamamı istiyorsan...
What'd you want me to do, tell'em I killed a cop?
Ne yapmamı istiyorsun? Bir polis öldürdüğümü mü söyleyeyim?
You want me to drive?
Sürmemi ister misin?
Do you want me to stop?
Durmamı ister misin?
Don't you want me to drop you?
Seni bırakmamı istemiyor musun?
You want me to put it on for you? - I got it.
- Ben yaparim.
You want me to do the jokes he's telling right now on next year's Grammys?
Gelecek yilki Grammy'lerde ayni esprileri mi yapayim yani?
What do you want me to do?
Ne yapmami istiyorsun?
You want me to call somebody?
Birini aramamı ister misin?
You want me to sleep?
Uyumamı mı istiyorsun?
I just want you to understand that it's still me, okay?
Sadece benim olduğumu anlamanızı istiyorum, tamam mı?
Because I want to help you, Joe, but you need to help me.
Çünkü sana yardım etmek istiyorum, Joe, ama bana yardım etmen lazım.
I don't want to wait. And I want you to help me.
Beklemek istemiyorum ve bana yardım etmeni istiyorum.
I don't want to talk about me.
Kendi hakkımda konuşmak istemiyorum.
The next time you want something from me, Mr. Ross, at least have the balls to ask me yourself.
Bir daha benden bir şey isteyecekseniz Bay Ross,... bunu bizzat yapacak kadar cesaretiniz olsun.
I had one thing I wanted to do, and you ruined it for me just because you can't accept the fact that I don't want to come back here.
Senden tek şey istedim ve sen onu bile yapamadın çünkü buraya geri dönmeyeceğim gerçeğini kabul edemedin.
You can believe whatever you want, but Harvey lashed out at me, and now he's not even man enough to come to me to ask me for help himself?
Neye istiyorsan ona inan Harvey bana bağırdı çağırdı ve şimdi yardımımı kendi isteyecek kadar adam olamıyor mu?
I want you to know that whether you want me in your life or not, you still have a mother that loves you and will always be there for you.
Beni hayatında isteyip istemediğini bilmiyorum ama her zaman seni seven ve yanında olacak bir annen var.
You want to take a swing at me?
Bana yumruk mu atmak istiyorsun?
- Let me get this straight, you want Oliver to petition the court to let Marissa argue his case.
Doğru anlamış mıyım Marissa'nın duruşmada Oliver'a yardımcı olmasına...
No, I didn't want him to try to talk me out of it.
Beni vazgeçirmeye çalışmasını istemedim.
You want to pay me back?
Bana borcunu ödemek mi istiyorsun?
So I want you to hear me loud and clear, Billy.
Şimdi kulaklarını açıp beni dinlemeni istiyorum, Billy.
You want to help me, help my son.
- Oğluma yardım edersen bana yardım etmiş olursun.
- You want to blame me?
- Beni suçlamak mı istiyorsun?
But I thought that you, as a friend, would want me, your friend, to be a part of Nasty Gal.
Ama senin, bir arkadaş olarak, benim, yani arkadaşının Nasty Gal'in bir parçası olmasını isteyeceğini sandım.
want me to show you 17
want me to go with you 17
me too 5976
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
want me to go with you 17
me too 5976
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54