English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Was here

Was here tradutor Turco

43,325 parallel translation
I mean, even if it was here, now it's gone.
Buraya getirilmiş olsa bile artık yok.
His car was here when I got in this morning.
Sabah geldiğimde arabası buradaydı.
That's why that dog was here.
O yüzden köpeğin burasıydı.
How did you know I was here?
- Burada olduğumu nereden bildin?
Sterling, did you say Lightning McQueen was here?
Bay Sterling, Şimşek McQueen buradamı demiştiniz?
Your aunt Lola was here about a year ago.
- Şuna bak halan Lola bir yıl önce buraya gelmiş.
The other girl was here too about an hour ago.
Bir saat önce diğer kız da buradaydı.
I was here first.
Önce ben geldim.
I WAS HERE
Buradaydım
Please note that Black Chalk was here exactly on time.
Kara Tebeşir zamanında geldi.
He was here, I don't know, maybe 25 years ago... investigating the murder of Laura Palmer.
Herhâlde 25 yıl önce falan buradaydı. Laura Palmer cinayetini soruşturuyordu.
Who I wish was here right now.
Kendisi de keşke burada olsaydı.
And I was gonna say, "That's what you're here for, Bedivere," "you big, silly, posh bastard."
Ben de "bunun için buradasın zaten Bedivere, seni ukala piç" diyeceğim.
Our dog was very keen to lead us here.
Köpeğimiz bizi buraya sürükledi.
I was a teacher, but there's not many jobs around here.
Öğretmenlik yapıyordum ama buralarda çok iş yok.
There was a man in here a few minutes ago.
Birkaç dakika önce buraya bir adam girdi.
- No seriously, was he snoring aboard the plane? - Okay, here we go...
- Cidden uçakta horluyor muydu?
I was fine. Oh, I'm not... here.
Zaten burada değilim.
I'm saying there was an energy pulse right here.
Dedektöre göre burada enerji titreşimi varmış.
What the hell was she doing out here?
Burada ne arıyormuş böyle?
I drove all this way and when I got here everything was wrong.
Tüm bu yolu aştım ve buraya geldiğimde her şey yanlıştı.
There was a church here.
Burada bir kilise vardı.
I was told you boys were supposed to be a 100 clicks from here!
Buradan 100 km uzakta olmaniz gerektiği söylendi bana.
I'm convinced it was hidden here, in Europe.
Avrupa'da saklandiğina inaniyorum.
Well, I was thinking of getting a little place out here.
Şey, buralardan küçük bir yer almayı düşünüyordum.
Because your storm trooper here was chasing me.
Çünkü Alman askeri gibi beni kovalıyordu.
Was someone in here?
Burada biri mi vardı?
It was young Daniel here who first suggested you might be our masked man.
Genç Daniel, maskeli adamımız olabileceğini öne süren ilk kişiydi.
And do you know? He didn't even want to be here to see if he was right.
Ve aslına bakarsan haklı olup olmadığını görmek için burada olmak bile istemedi.
Mr. Strickland was fired today, and I noticed that his car is still here.
Bay Strickland bugün görevden alındı. Ve arabasının hala burada olduğunu fark ettim.
It was hard for me to move here, too.
Buraya taşınmak benim için de zor oldu.
They did the navigation calculation and realized that traveling alone was the only way to make it here.
Annemle babam defalarca hesaplama yaptılar ve tek çözümün yalnız yolculuk etmem olduğuna karar verdiler.
She was scared when she got here.
Buraya geldiğinde korktu.
You never saw me, the girl was never here.
Beni hiç görmedin, kız hiç burada değildi.
This guy had our phones jammed before he even knew she was in here.
Bu adam, kızın burada olduğunu bilmeden telefonlarımızı kesti.
You have no idea how excited I was to get you here because I knew I knew you'd be back this gonna be the comeback story of the year but your speed and performance just aren't where they need to be
Seni buraya getirdiğimde ne kadar heyecanlıydım bilemezsin Çünkü senin döneceğini biliyordum Yarın geri dönüş haberi olması gerekiyordu
Here you go, felt good hey, what was my speed I don't know
İşte böyleee, iyi geldi Hey, hızım kaç çıktı? - Bilmem ki
You know I was just thinking of you and here you are looking right at me you see me okay wait a second, let me see here.
Mater! Biliyor musun tamda seni düşünüyordum ve şuanda karşımda buldum seni Beni iyi görüyor musun
macqueen still not here, didn't he pull this when he was a rookie this is my grandfather told me all right, we got time for one last race.
McQueen hala gelmedi mi? Çaylakkenden böyleydi Dedem anlatmıştı oradan biliyorum
Hey, costume girl you're at first I thought you were downhere because your GPS was broken don't listen to him Cruz you look good it's important to look the part that you can't have everyone thinking that you don't deserve to be here
Hey, kostümlü kız GPS'in falan bozuldu diye buraya düştüğünü sanmıştım önce sakın onu dinleme Cruz iyi görünüyorsun iyi görünmek önemli zaten Sonuçta herkes burada olmayı haketmediğini düşünecek Değil ya
The first X-ray machine was developed here, tested on patients.
İlk X-ray cihazı burada geliştirildi, hastalar üzerinde test edildi.
Come back here, and it was good.
Buraya dönmek çok güzeldi.
I was being a jerk and i ran off the some show so I get to sit here and be angry.
Hıyarlık yaptım ve birden bire gittim. Burada öylece sinirli sinirli oturuyordum.
Why was he here?
- Neden buradaydı?
I was a medic in the French Army, and... Out here sometimes you have to put down the vaccines and pick up the gun.
Fransız ordusunda sıhhiyeciydim ve bazen aşı yapmayı bırakıp elime silah almam gerekebiliyordu.
This region, the world, was living here long before the invasion.
Bu bölge uzun süredir işgal altında.
You knew that thing was out here?
O şeyin burada olduğunu biliyor muydun?
Tonight you thought the house was empty when we were here.
Bu akşam biz burada olduğumuz hâlde evin boş olduğunu sandın.
Here's what was in his folder.
Dosyasında bu vardı.
- It was... - I am here, Brother Ben!
- Ben geldim Ben ağabey!
NYPD doesn't have a clue what was going on here.
New York Polisi'nin olanlara dair en ufak bir fikri yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]