English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We are going down

We are going down tradutor Turco

268 parallel translation
We are going down again.
Yeniden battık!
You're coming with us. We are going down.
Mr. Turist, bizimle gelin, aşağıya iniyoruz.
We are going down to investigate.
Araştırmak için aşağı iniyoruz.
Ladies and gentlemen, please put your head between your knees and your hands over your head we are going down!
Bayanlar ve baylar, lütfen başınızı dizlerinizin arasına alın. ve ellerinizle başınızı koruyun, inişe geçiyoruz!
- We are going down.
- Efendim, aşağı iniyoruz.
Dustoff-3... we are going down!
Dustoff-3... Düşüyoruz!
We are going down!
Düşüyoruz!
We are going down now!
Şimdi aşağıya gidiyoruz!
- We are going down now as a team.
- Şimdi takım olarak aşağıya gidiyoruz.
Freedom, we are going down!
Freedom, düşüyoruz!
We are going down!
Düşüyoruz! Houston!
Houston, we are going down!
Düşüyoruz! Kontrolü kaybettik!
If we are going to communicate with aliens, that's gonna be the most boring conversation we've ever had, because if they're beaming radio waves at us and they're 1 00 light years away, and they say, "Hey, how's the weather down there on Earth?"
Eğer uzaylılarla iletişime geçeceksek, Bu yaptığımız en sıkıcı görüşme olacak, Çünkü onlar 100 ışık yılı uzakta olsa ve bize radyo sinyalleri yollasalar,
And we're going down to the village to get sausage and butter... because the grandmother and Peter are coming.
Sosis ve tereyağı almak için kasabaya ineceğiz çünkü büyükanne ve Peter de geliyor.
Here we are, going down the river like Antony and Cleopatra on their barge.
İşte, nehirden aşağı gidiyoruz, Mavnadaki Anton ve Kleopatra'dan hiç farkımız yok.
Besides, the welfare workers are going to crack down on us wherever we go, just like they did in Pittsburgh.
Sosyal yardımdakiler bize karşı önlem alacak, Pittsburgh gibi.
Or are we going down to the Pioneer Saloon for a night of wine, women and song?
Veya Bara inip kadınlara bakıp şarap eşliğinde şarkı mı dinleyelim?
Hey, we're not going round a bend but we sure are slowing down.
Makas değiştirmiyoruz ama yine de çok yavaşladık.
We're going to burn down the village. Where are the grenades?
- Köyü yakmaya gidiyoruz, El bombaları nerede?
We are not going into the playground - until everybody has quieted down. -
Herkes sessiz olana kadar oyun alanına gitmeyeceğiz.
( ♪ Whistling ) We are going for a friendly walk with the police down by the river.
Polisle beraber küçük bir yürüyüşe çıkacağız.
We are going to take you down with us.
Seni yanımızda götüreceğiz.
Since I was a kid. Are we going down?
- Yokuş inecek miyiz?
We know that these plates are going down to Central America and these people intend to run off billions of dollars of this currency.
Bu kalıplar Orta Amerika'ya gidiyor. Adamların niyeti milyarlarca dolar basmak.
We are going right down there and bring this thing to a screeching halt... right now.
Tam peşlerinden gidiyor ve bu şeyi cırlak şekilde durduruyoruz.
What exactly are we going down for?
Aşağıya tam olarak ne için gidiyoruz?
We are going to send a probe down.
Aşağıya bir araştırma modülü yollayacağız.
Come down, Azarías, we are going to "Alisón".
İn aşağı Azarías, Alisón'a gidiyoruz.
- Are we going to get down to it, or not?
- Başlayacak mıyız?
Jack, why are we going down?
Kesinlikle elimizden kurtulamayacak?
Are we going up or down?
Çıkıyor muyuz yoksa iniyor muyuz?
If something happens, are we going down to help them?
Eğer birşey olursa onlara yardım etmeye gidecek miyiz?
We are going to flag somebody down and we'll go buy a tyre.
Otostop yapıp lastik almaya gideceğiz.
Dearly beloved, we are gathered here on this most joyous occasion to witness Princess Vespa, daughter of King Roland, going right past the altar, heading down the ramp, and out the door!
Sevgili dostlar, bugün çok mutlu bir olay için toplandık. Kral Roland'ın kızı, Prenses Vespa'nın, mihrabı sağlayıp, rampadan kayıp, kapıdan çıkıyor!
Hey, Mom, are we going to go down to the pony rides to see the look on the horse's face when Uncle Irwin chooses his mount?
Anne, hipodroma gidip, Irwin amca ağzını açtığında atın suratındaki ifadeye bakacak mıyız?
So, we're done. Are you going off to the moon or going down in the sewer?
Şimdi kanalizasyona mı yoksa aya mı gidiyorsun?
If we don't shut down right now, we are going...
Hemen şimdi kapatmazsak...
Before this week is out we are going to knock down their doors and shed the light of the law on that nest of vipers.
Bu hafta bitmeden kapılarını çalacağız ve kanunun gücünü, o engerek sürüsüne göstereceğiz.
How are we going to get all the way down there?
Oraya kadar nasıl ineceğiz?
- We are going to try to break the door down.
- Kapıyı kırmaya çalışacağız.
I'm just sort of uncomfortable about how things are going, since we broke down along that Yellow Brick Road, and this doesn't soothe me.
Sarı kiremitli yola çıktığımızdan beri nelerin olduğuna baktığımda içimde tuhaf hislerin olduğunu anlıyorum, ve bu yeni durum da bunu düzeltmiyor.
Well, what are we going to do with the injured animals if ORCAS closes down?
Eğer ORCAS kapanırsa yaralı hayvanlarla ne yaparız?
How are we going to get down there?
Oraya nasıl ineceğiz?
Are we going down that?
- Oradan aşağı mı ineceğiz?
Perhaps we will gather sufficient speed going down to help us up those parts which are up.
Aşağıya doğru giderken yeterince hız kazanırsak yokuş yukarı çıkmamıza yardımı olabilir.
People are not going to come down here for Italian when we got a Chuck E. Cheese in town.
Kasabada Chuck E. Cheese varken kimse buraya İtalyan yemeği için gelmez.
So before we sit down and sign any contracts you are going to tell me just what the hell you people are really doing here.
Yani oturup anlaşma imzalamadan önce bana burada gerçekten ne işiniz olduğunu anlatacaksın.
are we really going to shoot this plane down?
Bu uçağı gerçekten düşürmeyeceğiz, değil mi?
Now, now, now.. we are not going to sink down to his level.
- Hayır, onun seviyesine inmeyeceğiz.
We are, we are not going down to that bank.
O bankaya gitmiyoruz. - Doğru karar.
- Sir, I'm trying. But if we stay down here any longer, none of us are going home.
Efendim, çalışıyorum, ama burada daha fazla kalırsak,... hiçbirimiz eve dönemeyecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]