We try tradutor Turco
13,607 parallel translation
If we try to protect only ourselves... without looking out for those people closest to us... then we lose.
Yakınlarımıza göz kulak olmadan yalnızca kendimizi korumaya çalışırsak kaybederiz.
We try to explain to them the walk-up window.
Pencereye yürüme olayını onlara anlatmaya çalıştık.
We try it out at our place and then if it goes well...
İlk önce bizim şubede deneyelim, eğer iyi olursa
Some things we cannot change no matter how hard we try.
Bazı şeyler ne kadar uğraşırsak uğraşalım değişmez.
OK. We try again after we see the psychologist.
Psikolog kızı gördükten sonra kızla bir daha şansımızı deneyeceğiz.
Should we try and find out about the son?
Oğlunu araştırsak mı?
But they'll see us as soon as we try to cross the road.
Ancak yolu geçmeye çalıştığımız anda bizi görürler.
We try dating the lumberjack, but he's a gay.
Oduncu'yla da denemeye çalıştık ama o gey çıktı.
Ned, I'm going to need you to be completely still while we try to lock in your location.
Ned, hedefe kitlenmemiz için tamamen hareketsiz kalmana ihtiyacım var.
Well, we should at least try to get some coffee some time.
Kim ne diyebilir. Bak ne diyeceğim, bir ara kahve içelim bari.
So, since this will be a live interview, we'll try to keep things spontaneous.
Canlı bir röportaj olacağı için ön hazırlık yapmayacağız.
Malina, we can try and find him.
Malina, istersen onu arayabiliriz.
We'll try to get you medical certificates as soon as possible.
En kısa sürede size bir sağlık raporu tedarik edeceğiz.
Well, maybe we should try to do a tour while we're here if we have time.
Hazır buradayken bir tur yapmalıyız eğer zamanımız olursa tabii.
I think we should have him try it on in court.
- Bence mahkemede deneyelim.
If Mr. Simpson chooses to testify, and we want to have him try on the actual gloves in evidence, that's one thing.
Bay Simpson isterse ve kanıt eldivenlerini giydirirsek olabilir.
And try to under... try to put ourselves in each other's shoes and understand why we see the world in different ways, uh, and keep trying to overcome that.
Kendimizi diğerlerinin yerine koymalı ve dünyayı neden farklı gördüğümüzü konuşmalı ve bunun üstesinden gelmeliyiz.
All we can do is try.
En azından deneriz.
We've got to try.
Denemek zorundayız.
Obviously, we're dealing with a madman, and once he realizes that we're not going to release his wife, he's going to come to us, try to get her, right?
Belli ki burada deli bir adamla karşı karşıyayız. Eşini serbest bırakmayacağımızı anladığı an tıpış tıpış gelip onu kurtarmaya çalışacaktır değil mi?
We'll try again soon.
Yakında tekrar deneyeceğiz.
Now... let's try Subject 13, shall we?
Şimdi, hadi Proje 13'ü deneyelim, olur mu?
I thought we were gonna to try to scare him.
Onu korkutacağınızı sanıyordum.
- All right, what I am about to say will make you very horny, but you have to try and remember that we're still at work.
Pekâlâ, söyleyeceğim şey seni biraz şehvetlendirebilir ama bunun için çabalaman gerekiyor ve unutma ki hâlâ iş yerindeyiz.
Um, we usually try to tell funnier little stories.
Biz genelde eğlenceli olan hikâyelerden anlatmaya gayret gösteririz.
but we have to try.
Herkesi kurtaramayacağımızı biliriz ancak deneriz.
We gotta try, baby.
Denemeliyiz, bebeğim.
It will take time but we will try to get through this.
Zamanla bunun üstesinden geleceğiz.
We take care of him, try to keep him out of trouble.
Onunla ilgileniyoruz ve onu beladan uzak tutmaya çabalıyoruz.
Mr. Gamby, we're gonna try something brand-new.
Bay Gamby, sizinle yeni bir şey deneyeceğiz.
We're gonna try a method called restorative justice.
Onarıcı adalet adı verilen bir yöntem uygulayacağız.
We'll try not to take up too much of your time.
Sizin fazla zamanınızı almayacağız.
Susan, we should try to make a great show.
Susan, mükemmel bir dizi çekmeye çalışmalıyız.
No. Dude, even if we had 100 years, we'd never have access to what we need to try to figure out what they're doing.
Dostum yüz yılımız bile olsa ne yaptıklarını anlamak için gereken şeylere erişemeyiz.
We will try and find her.
Ona ulaşmaya çalışacağız.
- I don't care, we gotta try.
Umrumda değil, bunu demememiz gerek.
We can try things on together, would you like that?
Birlikte elbise deneriz, ister misin?
We'll try and look after you.
Seni korumaya çalışırız.
Not if we don't try.
Denemeden bilemeyiz.
You will try and claim the plane for yourself and we can't accept that.
Uçak kazasının sorumluluğunu üstüne almak isteyeceksin, bunu kabul edemeyiz.
I mean, we used to play "Purple Nurple," "Sock Full of Quarters," "Kick the Jew"... No, why don't you try winning one time?
Meme morartmaca, çorap içinde bozuklukla dövmece, Yahudi'yi tekmelemece falan oynardık.
All we ask is that you try to keep an open mind.
Tek istediğimiz, açık görüşlü olman.
Why don't we just try not talking for a while?
Bir süre konuşmamayı deneyelim.
All right, we got to get up there and try that door again.
Yukarı çıkıp, kapıyı açmayı denemeliyiz.
Look, guys, let's just try to enjoy these last moments we've got together.
Beraber yaşayacağımız son anların tadını çıkaralım.
He said that he would arrange for me to appeal directly to the queen, try and convince her that we are worthy allies, and that given the fall of Nassau, we are partners well matched.
Nassau'nun düşüşüyle beraber birbirimize uygun ortaklar olduğumuza ve değerli müttefikler olabileceğimize ikna etmem için, benimle kraliçe arasında bir görüşme ayarlayabileceğini söyledi.
Gentlemen, if Captain Hornigold fails to retrieve the cache, then we will redouble our efforts and try again.
Baylar, eğer Kaptan Hornigold zulayı geri almada başarısız olursa iki misli çaba göstererek tekrar deneriz.
Well, it's a certainty if we anchor and try and ferry ourselves and all our cargo ashore, our long-boats will be easy targets for Hornigold's guns.
Pekala, eğer demir atıp, kendimizi ve kargomuzu kıyıya uzun botlar ile taşımaya çalışırsak Hornigold'un toplarına yem oluruz
We force them to try him here.
Onu burada tutmalarını sağlayacağız.
Maybe we should try the Kyle.
- Belki de Kyle'ı denemeliyiz.
We've gotta go back to the highway and try and find help from there.
Otobana geri dönüp orada yardım bulmaya çalışmalıyız.
trying 139
try again 593
try it out 41
try me 485
try it now 59
try now 26
try it 790
try it on 163
try some 71
try harder 150
try again 593
try it out 41
try me 485
try it now 59
try now 26
try it 790
try it on 163
try some 71
try harder 150
try to keep up 60
try one 50
try them on 27
try and keep up 31
try to understand 163
try to get some rest 25
trying to help 31
try this one 103
try to get some sleep 40
try to stay calm 47
try one 50
try them on 27
try and keep up 31
try to understand 163
try to get some rest 25
trying to help 31
try this one 103
try to get some sleep 40
try to stay calm 47