English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / What's up

What's up tradutor Turco

38,850 parallel translation
Hey, buddy, what's up?
Selam, dostum, naber?
What's up?
N'aber?
Hey, Billy, what's up?
Hey, Billy, naber?
What's up?
Neler oluyor?
I want you to know you're the best thing that's come into my life in a long time, and... I'm really sorry I messed it up, but that seems to be what I do.
Şunu bilmeni isterim ki sen hayatımda başıma gelen en iyi şeysin ve gerçekten batırdığım çok özür dilerim.
So, what do you think she's really up to?
Peki, neyin peşinde olduğunu mu sanıyorsun?
Anyway, I think what's really bothering me is I'm just so scared that my son's gonna wind up in one of these rooms one day, but, you know, without headphones.
Her neyse, sanırım bu beni gerçekten rahatsız ediyor, oğlumun bir gün bunun gibi odada kendini bulmasından çok korkuyorum.
- Hey, Vi, it's your Grandma, what's up?
- Selam Vi, ben anneannen naber?
Daddy, what's this about? Did Peter screw something up at work?
Peter iş yerinde saçma sapan bir şeyler mi yaptı yoksa?
I pray at night, I ask Him what I would be doing if that scaffolding hadn't collapsed, screwed my head up.
Geceleri dua ediyorum. O bina iskelesi yıkılmamış olsaydı ne yapıyor olurdum diye O'na serzenişte bulundum ve aklım başımdan gitti.
Kono, what's up?
- Merhaba Kono. N'abersin?
- What's up?
- Ne oldu?
There's no way you could have known what he was up to.
Onun gerçekte neler çevirdiğini anlamana imkan yoktu.
What's up?
Ne oldu?
Come on, what's up?
Neler oluyor?
But the question is, what did they do to end up in Elizabeth's crosshairs?
Ama buradaki soru, Ne yaptılar da Elizabeth'in hedefi oldular?
This is Carl. - What's up, boss?
Allan's Antiques.
Hey, what's up?
Hey, naber?
Are you willing to hold him up, no matter what comes his way? - Yes.
Hayatınızda her ne olursa olsun, onu sırtında taşımaya istekli misin?
What's up, Rory?
Naber, Rory?
What's up with your girl today?
- Senin kızın nesi var bugün?
What's up?
- Neden organik...
[Jo] Hey, what's up, Brian?
N'aber Brian?
- Hey, what's up?
- N'aber?
- What's up?
Ne oldu?
What's up?
Ne haber? Bisiklet yolculugun nasildi?
- What's up?
- N'aber?
Sure, Andy. What's up?
Tabii Andy.
No, what's up?
- Yok, ne oldu? Ne istiyorsun?
Every single day I wake up and I don't know what's happening to me.
Her gün uyandigimda basima neler gelecegini bilmiyorum.
Ivan, what's up, buddy?
Ivan, n'aber dostum?
What's up?
Nedir?
What's up?
Merhaba. Ne haber?
- Arthur, what's up, man?
- Arthur, ne haber?
[Jesse] Hey, what's up, Jeff?
Ne haber Jeff?
What's up, man?
Ne haber dostum?
What's up, man?
Hayırdır?
I don't care what's up.
NasıI gittiği hiç umrumda değil.
Oh, what's up, you getting ready to do a halftime show for me?
Benimle maçın ikinci yarısını oynamaya hazır mısın?
- Oh, Jeff, yo, what's up?
- Jeff, yo, ne alemdesin?
- What's up, Guns?
- NasıI gidiyor, Guns?
Hey, what's up, dudes?
Ne var ne yok, dostlar?
What's up, Larry Nation?
Ne var ne yok, Larry Nation?
Oh, what's up?
Ne var ne yok?
So what do you say we line up some cans and just let... show'em who-who's boss.
Ben sanıyordum ki tenekeleri sıraya dizeceğiz ve onlara patron kimmiş göstereceğiz.
What's up?
Ne vardı?
- Hey, what's up?
N'aber?
What's up...
Nedir? Kongre mi?
Rossi : What's up, Garcia?
- Ne oldu Garcia?
Now, what are you lot doing here - besides cocking up my operation? - If it's all the same,
Benim operasyonumu mahvetme dışında burada işiniz ne?
I wish I could meet all the people who dreamed up what's on here.
Bunun içindekileri icat edenlerle tanışmayı çok isterdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]