Whatever it's called tradutor Turco
124 parallel translation
Well, when you are a duke, you just come and show me your crown, or whatever it's called and then I'll feel awfully silly, won't I?
O zaman dük olduğunda gel ve bana tacını ya da neyin oluyorsa artık onu göster. Ve ben de aptallığıma yanayım, tamam mı?
Charlotte, Mona's having a little get-together later on at our house, and she and Freddy Beale and some others, are having a jam session, or whatever it's called.
Charlotte, Mona danstan sonra bizim evde... küçük bir toplantı düzenliyor. O ve Freddy Beale... ve birkaç kişi daha münazara, ya da adı her neyse ondan yapacaklarmış.
Condon says there's never been any money cleared for anything called ECOMCON or whatever it is.
Condon diyor ki, ECOMCON ya da adı her neyse, öyle bir kuruluş için... tek kuruş bile harcanmadı.
Including a half a bottle of rosé vin... or wine or whatever it's called.
Buna yarım şişe pembe şarap ya da adı her neyse o da dâhil.
Dylan and Teddy poured pig's blood in assembly to protest the Rwandan genocide or whatever it was called, okay?
Dylan ve Teddy, Ruanda'daki soykırım ya da her neyse protesto etmek için her yere domuz kanı dökmüşlerdi, tamam mı?
Would you please remove this tracheotomy or whatever it's called.
Şu trakeotomi midir nedir, alır mısın şunu?
Suddenly I had an insight, or whatever it's called.
Aniden bir kavrayış yaşadım, ya da buna ne denirse.
Yes, of the gang, or whatever it's called.
- Evet, çetenin, ya da ne denirse.
They can't wait till tomorrow to foreclose on whatever it's called.
Haciz mi her neyse yapmak için yarına kadar bekleyemiyorlar.
HAVE ONE SHOW UP IN GROVERS CORNERS OR WHATEVER IT'S CALLED.
Sen senaryoyu getir yeter. Grovers Corners'ta veya adı neyse artık, bir bölümü buna ayır.
"whatever the fuck it's called, " and I use whatever the fuck it is " because I know it works.
Adı her ne boksa artık ben de kullandım ve artık her ne bok ise çünkü işe yaradığını biliyorum.
Were you ever in the Free Cuba movement or whatever it's called?
Onu tüfekle birlikte göstermek için. Kimsin sen be?
And you're not in jail, or solitary, or whatever it's called?
Ama ne hapistesin, ne de hücrede. Adı her neyse işte.
And this... dress, or whatever it's called...
Bu elbise ya da neyse artık...
Let's just find this Hall of Mohair, or whatever it's called.
Sadece şu Mohair'in salonunu bulalım, ya da herneyse.
I didn't encourage it during his so-called marriage, but now that he's free, whatever makes him happy.
Sözüm ona evliliğinde cesaretlendirmek istemedim ama artık evli olmadığına göre, nasıl mutlu oluyorsa.
Whatever it's called when you... When you realize the choices you thought you had in life were already made.
Kendi yaptığını sandığın seçimlerin aslında önceden belirlenmiş olduğunu farkedersin ya işte onu diyorum.
Whatever I do, it's always coming from my end... and I feel like, if I never called you... I'd fall off the face of the earth, and we wouldn't be friends anymore.
Ne yaparsam yapayım, hep benim tarafımdan geliyor ve sanki seni aramasam... Dünya yüzeyinden düşeceğim ve arkadaşlığımız bitecek gibi hissediyorum.
Fortunately, not many people I know read "Time Magazine", or whatever it's called.
Neyse ki, "Time" dergisini ya da adı her ne ise, benim bildiğim fazla okuyan yok.
It's sold out, whatever it's called.
Hepsi satılmış.
You can go to college and get your little PFD or whatever the fuck it's called.
Okula gidip o küçük Doktere'ni adı her ne sikimse, onu alabilirsin.
But as I was lookin'at the place, whatever it's called... I had an epiphany.
- Bu ite bi tala, iki kuvurabiliriz.
Yeah, only mine's a fruit, or a half-fruit, whatever it's called.
Yeah, sadece benimki bir meyve, yada yarım meyve, ona her ne deniyorsa.
or whatever it's called.
ya da başka ne deniyorsa.
Look, they know you gave Andy the fry, or whatever the fuck it's called.
Andy'ye tahnite batırılmış marihuana verdiğini biliyorlar, adı her neyse.
And she's got endometry-Whatever-Thefuck-It's-Called,
Ayrıca endomet... Her ne haltsa, öyle bir hastalığı var.
We went to junior high or middle school or whatever it's called together.
Lisede çıkmiştık yada orta okulda yada işte ne diyorsan.
Sign him up in Gallinara or whatever it's called.
Onu Gallinara'ya gönder. Ya da adı her neyse.
Tour the house, make a long distance phone call, whatever, it's called relaxing.
Evi dolaş, telefon et, ne istersen. Sadece rahat ol.
There must be something in her file or whatever it's called.
Dosyasında bir şeyler olmak zorunda!
There's that dropper thing. Whatever it's called...
Bir şeyden bahsetmiştin, adını unuttum.
Whatever it's called.
Adı her neyse.
You can't spend every second of your life studying that whatever it's called.
Her saniyeni, okuduğun her neyse, onunla geçiremezsin.
How about I just watch you, and you can watch whatever it's called.
Ben seni izleyeyim sende şu dediğin şeyi izle. Olur mu?
She's never taken a class on Roman architecture, on philosophy on the austra whatever it's called.
Roman mimarisi, filozofi ya da austra ya da her ne ise onun hakkında hiç ders almamış.
Or whatever it's called.
Veya her ne diyorsan.
Or ruminate, whatever the fuck it's called.
Üzerinde derin derin düşünüyorum.
Hey, you got that- - whatever it's called tonight?
Hey, şurdakini alacak- - herneyse onu bu akşam çağıracakmısın?
Or whatever it's called.
Ya da ne derlerse artık.
Where is your sports posse, or whatever it's called?
Spor grubunuz mu diyorsunuz, onlar nerede?
Karl's wife said it was something called "the prayer to the cloud of unknowing," whatever the hell that is.
Karl'ın eşi buna şöyle dedi "bilmemenin bulutuna dua" bu de her ne demekse.
And I don't have a line, or a game or whatever it's called.
Ve bir planım yok, ya da oyun, ya da her ne diyorsan.
Are you even reading "Marjorie Morning Glory," or whatever the fuck it's called?
"Marjorie Morning Glory" i veya adı her neyse, hiç okumadın bile değil mi?
He said he's going to offer him a 50 % raise plus some medical benefits... to help with his albino disease or whatever it's called.
Maaşına % 50 zam yapacağını artı albino hastalığı mıdır nedir onun için sağlık sigortasından yararlanabileceğini söyledi
I think I may have had a little too much of that, whatever it's called... dark courage.
Sanrım bende biraz fazla var, milletin karanlık cesaret dediğinden.
Well, I don't think it's officially called bubble bath if the bubbles happen accidentally, but whatever, Shawn.
İyi, köpükler kazara oluşuyorsa bunun resmi olarak köpük banyosu olacağını düşünmemiştim, aman neyse ne, Shawn.
Fine, I'll log onto Wahoo or Yippy or A-O-K or Pooka-dooka, whatever it's called.
İyi, ben de artık Wahoo'ya veya Yippy'e ya da A-O-K'ya veya Pooka-dooka'ya veya adı her neyse işte ona girerim.
I don't know, he wants a Palme d'Or or whatever the fuck it's called.
Bilmiyorum, altın palmiyemidir nedir ondan istiyormuş.
Reverse-feeding or whatever the hell it's called?
Ters beslenme mi veya adı her neyse?
- Whatever it's called.
- Adı her ne ise...
Or whatever it's called now. Aah!
Ya da artık her ne deniyorsa.
it's called 789
it's called the 26
it's called a 51
called 487
called it 35
called me 28
called friends 21
called it in 23
whatever 7954
whatevs 49
it's called the 26
it's called a 51
called 487
called it 35
called me 28
called friends 21
called it in 23
whatever 7954
whatevs 49
whatever you say 750
whatever works for you 17
whatever helps you sleep at night 20
whatever you need 442
whatever you think is best 17
whatever works 54
whatever you want 745
whatever it takes 474
whatever do you mean 52
whatever happens 538
whatever works for you 17
whatever helps you sleep at night 20
whatever you need 442
whatever you think is best 17
whatever works 54
whatever you want 745
whatever it takes 474
whatever do you mean 52
whatever happens 538