When we were together tradutor Turco
600 parallel translation
From the time I was able to walk we were both happiest when we were together.
Yürümeye başladığım zamandan itibaren en mutlu anlarımızı beraber yaşadık.
When we were together, you told me a lot of things.
Birlikteyken bana pek çok şey anlattın.
He used to say that when we were together.
Biz... biz birlikteyken bunu söylerdi.
My very own darling remember last night when we were together.
Canım sevgilim dün geceyi düşünüyorum... birlikte olduğumuz anları.
For the sake of the old days when we were together, side by side.
Eski günlerin hatrına senle beraberdik. Aynı taraftaydık.
Even when we were together I never knew who I was.
Biz birlikteyken bile kim olduğumu hiç bilmedim.
And then, when we were together, there were such strong feelings between us.
Birlikte olmaya başladıktan sonra aramızda güçlü bir bağ oluştu.
You must know that when we were together last night,
Geçen gece birlikte olduğumuz sırada
you look even better than you did back when we were together.
Birlikte olduğumuz zamandan bile daha iyi görünüyorsun.
- I love you. When we were together you couldn't say it.
Birlikteyken bunu söyleyemedin.
I want you to know that when we were together...
Bil ki, birlikte olduğumuzda... gerçekten mutluydum.
That the last time we were together... when she turned to me with pleading eyes... she wanted sympathy or a kind word.
Birbirimizi son görüşümüzde yalvaran gözlerle bana döndüğünde şefkat ya da güzel bir söz duymak istedi.
Then he said to say that we were together when it happened...
Olay sırasında birlikte olduğumuzu söylememi istedi.
Ole and I ran around together when we were kids.
Ole ve ben çocukken beraber gezerdik.
It was uh... when we were getting her things together to send back to her parents.
Eşyalarını toplayıp ailesine göndereceğimiz zaman.
When we were in the taxi together, I felt as though I were on a great golden cloud.
Takside birlikteyken bulutların üzerinde gibiydim.
When we first started to go together you were the best sport I ever saw.
İlk çıkmaya başladığımızda gördüğüm en iyi arkadaş sendin.
She was my dearest friend when we were in show business together.
Birlikte gösteri işinde iken en sevdiğim arkadaşımdı.
We were flying together when all a pilot had for breakfast... was a cigarette and a hangover.
Kahvaltıda, akşamdan kalmalık ve sigara olan günlerde beraber uçardık.
Remember those first days when we were riding together. Ortero?
Birlikte at sürdüğümüz ilk günü hatırlıyor musun, Ortero?
We were together. I must confess, my eyes weren't on him when he snapped the shutter.
Beraberdik, ama o kareyi seçtiğinde gözlerim onun üzerinde değildi.
When we were up at Cambridge together... We became very good friends for a while.
Cambridge'de birlikte iş yaptığımız zaman bir süre çok iyi arkadaş olduk.
We were chatting here together when you two burst in and took us by surprise.
Siz gelmeden önce kendisiyle davanız hakkında konuşuyorduk.
The way I used to when we were friends, and worked together.
Dost olduğumuzda ve birlikte çalıştığımızda yaptığım gibi.
We were handcuffed together when he escaped.
Kaçarken ben de ona kelepçeliydim.
I guess that... when Sondra and I... were alone together... we got more violent.
Sanırım Sandra ve ben yalnız kaldığımızda, daha da şiddetli kavga ettik.
Don't take it personally, but when we didn't live together, well... we both know what you were doing then.
Alınma ama, biz beraber olmadan önce, şeyy... ikimizde o zaman ne yaptığını biliyoruz.
When every place we went was better because we were together... and I suddenly realised the emptiness was gone... and the world just might be worth living in again...
Birlikte olunca her yer daha güzel geliyordu. Bir anda fark ettim ki boşluk gitmiş ve dünya tekrar yaşamaya değer bir yer haline gelmiş.
When were we ever together?
Ne zaman birlikte olduk ki zaten?
Remember when you found us together yesterday and I said we were just talking about Jean?
Dün bizi birlikte bulduğunda anımsıyor musun, Jean hakkında konuştuğumuzu söylemiştim?
I don't know if the twins... mentioned anything about, you know... when Jimi and them first met... but we were all living together.
İkizler size... Jimi'yle tanışmalarından... bahsettiler mi bilmiyorum... ama zaten aynı evde yaşıyorduk.
Remember when you found us together yesterday and I said we were just talking about Jean?
Dün bizi gördüğünde Jean hakkında konuşuyoruz demiştim.
We kept ours under the doormat when we were not together
Birlikte olmadığımızda anahtarı kapı paspasının altına koyardık.
I was thinking of when we were young together.
Birlikte geçirdiğimiz gençlik günlerimizi düşünüyordum.
The man died when we were in bed together.
Biz onunla sevişirken birden ölmüştü.
I couldn't think of what to do, till I remembered, when I called you "Dear lady" when I had come for tea... it was then we were happy together
Ne yapabileceğimi bilmiyordum ta ki buraya çay içmeye geldiğimde sana "sevgili leydim" diye seslendiğimi hatırlayana kadar.
When we were all thrown together on this fleet for the first time, some of us had troubles, didn't we?
Bu filo ile yolculuğumuza ilk başladığımızda bazılarımız rahatsızlandı değil mi?
Seriously, Sybil, do you remember when we were first... manacled together?
Cidden Sybil, birbirimize ilk ne zaman bağlandığımızı... hatırlıyor musun?
We played together when we were little, racing snails.
Küçükken beraber oynardık, salyangoz yarışı yapardık.
You came along and told me that we knew each other,..... that we played together when we were little.
Gelip bana birbirimizi tanıdığımızı ve küçükken beraber oynadığımızı söyledin.
You were dilly-dallying around when we were still together.
Beraberken başkalarıyla takılan sendin.
When we were first together it was so great.
İlk beraber olduğumuz zaman muhteşemdi.
I bought that land when we were all together, With your mom.
O araziyi hep birlikteyken, annenle almıştım.
I didn't sleep with anybody when we were living together.
Hakikati söyledim. Hakikat şu ki, seninle yaşarken hiç kimseyle yatmadım.
I will see you as you laughed at me even when I was very mad at you, and the next thing I knew we were laughing together.
"senin gülen yüzünü göreceğim," "hatta sana çok kızdığım zaman," "bile beraber güldüğümüzü biliyorum."
When we first arrived, we were housed together.
İlk geldiğimiz zaman hepimiz bir yere konulduk.
So we did everything together when you were growing up.
Bu yüzden sen büyürken bir sürü şeyler yaptık.
Now, it seems we were in a similar position on Monday when I thoughtfully suggested we get everybody together for an unadulterated emotional outpouring, but no.
Şimdi, öyle görünüyor ki Pazartesi günkü durum ile aynı durumdayız o gün herkes saf duygularını açığa çıkarsın diye bir araya toplanmamızı nazik bir şekilde önermiştim, ama hayır.
You know, the only time the three of us ever had a drink together was when we were planning that robbery.
Üçümüzün birlikte içki içtiği tek an o soygunu planladığımız andı.
you know, when we were little, me and Jimmy used to hang together all the time.
Biliyor musun, küçükken sürekli Jimmy'yle birlikte takılırdık.
Until then, I'll dream about the day when I come back and see your face and we can once again be together like we were these last few days. Love, Steve.
O zamana kadar geri dönüp yüzünü göreceğim ve bu birkaç günde olduğu gibi tekrar birlikte olacağımız günlerin hayaliyle yaşayacağım.
when we first met 137
when were you born 26
when we were kids 120
when we're together 26
when we were young 21
when we come back 37
when were you gonna tell me 58
when we got there 24
when we broke up 18
when we got married 40
when were you born 26
when we were kids 120
when we're together 26
when we were young 21
when we come back 37
when were you gonna tell me 58
when we got there 24
when we broke up 18
when we got married 40