With the girls tradutor Turco
2,513 parallel translation
I figure it's the least I can do, and it'd be nice to hang with the girls.
En azından bunu yapayım dedim, ve kızlarla takılmak güzel olacak,
Which is why you should encourage the gentlemen to take their after dinner drinks in here while you do coffee in in the kitchen with the girls.
Bu yüzden senin o beyefendiyi siz kızlar mutfakta kahve hazırlarken yemek sonrası içkisini burada içmeye ikna edeceksin.
But maybe we can still succeed with the girls.
Ama kızlarımızla ilgili hala şansımız var.
It's been rocky with the girls.
Kızlarla olmak benim için daha iyi olur.
You're going back, and I'm staying here with the girls.
Sen gidiyorsun, ve ben kızlarla kalıyorum.
You're going back, and I'm staying here with the girls.
Geri dönersen kızlarla ben kalacağım.
I'm not staying with the girls!
- Kızlarla kalmam!
You're going back, and I'm staying here with the girls.
- Sen gidersen kızlarla kalacağım ben de.
You mingle and have fun with the girls.
~ Ortalığı karıştırıp kızlarla eğleniyorsun. ~
I spoke with the girls.
Kızlarla konuştum.
- And hang with the girls.
-... koca bir yıl oldu.
Did you have a fight with the girls?
Kızlarla kavga falan mı ettin sen?
I do have a problem with the girls.
Kızlarla aramda bazı problemler var.
To hell with the girls. - What? - What?
Kızların canı cehenneme.
Yes, dancing with the girls.
Evet, kızlarla dans.
It's just... it's just a nice, normal night out with the girls.
Kızlarla beraber, güzel ve normal bir kızlar gecesi.
Try to confirm the chassis and find you can with the girls. - Take it from here. I'm going back to the police station.
Bu kıza bi ulaşın ve götürün şu aracı burdan
Well, the one with the girls. This one is really awful.
Bu adam bende dehşet hissi uyandırıyor da!
All the girls were in love with him.
Tüm kızlar ona aşıktı.
Each summer, wrote the rich girls for diving lessons with Dennis.
Her yaz, bu civardaki zengin kızlarla beraber Dennis'ten dalış dersleri alırdık.
I thought the girls wouldn't want you hanging around, they've got too much stuff going on to bother with people like us.
Kızların, seni etraflarında istemeyeceklerini düşünmüştüm. Bizim gibi insanlarla uğraşamayacak kadar işleri güçleri var.
They said some girls there were approached by men from the city - - criminals - - that convinced young women to go with them.
Şehirden gelen bazı adamların, suçluların kızlara yanaştığını söylediler. Kendileri ile gelmeleri için onları ikna etmişler.
He'd fake an escape with Takeda to get him to lead us back to the girls.
Takeda'nın dümenden kaçmasını sağlar, kızların kaldığı yere götürmesini beklerdi.
Can you imagine the screams with his girls right there in the house?
Kızlar evdeyken atılan çığlıkları hayal edebiliyor musun?
♪ Now all the pretty girls are waiting ♪ To get their picture taken ♪ With The Crush Don't you wish you were us?
â ™ ª Now all the pretty girls are waiting â ™ ª To get their picture taken â ™ ª With The Crush Don't you wish you were us?
Whatever's going on with him, with you and the girls and Theresa, knock it out.
Onunla ilgili veya kızlarla ilgili ve Theresa ile ilgili ne varsa engelle.
- The girls still out with Patrick?
- Kızlar da Patrick ile mi çıktı?
You were with one of the other girls and a little dude with a swastika tattooed on his chest.
Başka bir kız ve göğsünde gamalı haç dövmesi olan kısa boylu bir herifle birlikteydin.
You don't ask them to dance, they're gonna leave, then you're just gonna be that guy who threw the lame party with no girls.
Eğer onları dansa kaldırmazsan, giderler ve sen de kızların olmadığı bir parti vermiş olursun.
No, wait, man. What are you, new? You can't mess with a chubby kid, the girls'll freak out!
- Hayır, sakın bu minik manyaklara bulaşma.
Then you got to deal with the fans, especially the girls.
Ve bir de hayranlarınız var tabii. Özellikle de kızlar.
We thought it'd be nice for the girls, what with everything you've got on your plate.
Başında onca iş varken, kızlar için iyi olacağını düşündük.
The girls are away with their grandparents and I have the day off.
Kızlar büyükannelerine gitti, bugün boşum.
Theresa and the girls, they're in love with Ed.
Theresa ve kızla, Ed'i çok seviyor.
Guys who have seen girls, they write reviews and then post them on the site. I can't believe you want to share that with me in a business meeting.
Birini görüp, bunu yapabilirsin
I thought it was just some generic bitchiness with all the pretty girls.
Dinle, bunun, güzel kızlar arasındaki kötü şakalardan biri olduğunu sanmıştım.
So, Justin, get you some pigtails, man, you know what I'm talking about, with accessories on the ends so the girls can play with your hair, man.
Evet Justin saçlarını ince ördür. ve ucuna süslü bir şeyler tak. Kızlar saçlarınla oynasınlar.
He was a nice-looking man and there were lots of girls in the community who would've loved to have a date with him, but he never seemed to show much interest in that.
İyi görünümlü bir adamdı ve cemaatteki pek çok kız onunla seve seve çıkmak isterdi ancak o tip taraklarda pek bezi yoktu.
Dancing with all the girls.
Tüm kızlarla dans ediyordunuz.
Both girls were strangled, from the looks of it, probably with his bare hands.
İki kız da boğulmuş.. Görünen, bunun muhtemelen çıplak elle yapıldığı.
Mr. Modi, the girls didn't come with yöu?
Bay, Modi, kızlar gelmedi mi?
And I'm taking the girls with me.
Kızları götürüyorum.
With Amy gone and me no longer on what you might call the factory floor, we're two girls down.
Amy gittiği ve benim de artık o taraklarda bezim olmadığı için şu an iki kişi kaldık. Ben aslında...
I'm gonna end this using the one excuse girls never argue with.
bunu, kızların asla tartışamayacağı tek mazereti kullanarak bitireceğim.
The girls'locker room is in full compliance with all the codes and the regulations.
Kızların soyunma odası, bütün yasa ve yönetmeliklere uygun durumda.
And the police- - they never connected her attack with the other girls.
Polis, asla kızıma ve diğer kızlara saldırdığının kanıtını bulamadı.
I'm turning the knob to "sizzling" and going out with my girls.
Kızlarla dağıtmaya gidiyoruz, biraz can yakacağız.
Gusta said that Vlcek saw you in the woods with some girls.
Gusta söyledi. Viçek seni ormanın oralarda bazı kızlarla görmüş.
Not impossible your engagement ring Slipped off with everything else and somehow ended up in the girls'workout bag?
Nişan yüzüğünüzün diğer eşyalarınızla çıkıp, kızların çantasına düşme olasılığı var mı?
Girls- - adolescents in the full flush of hormonal change are often from where it stems, but it can be the case with little boys or even adults under a great deal of pressure.
Kızlarda, ergenlerde hormonsal değişimde olanlarda genelde daha sık görünür ama bu olay küçük çocuklara da olabilir hatta yetişkinler bile risk altındadır.
The... the problem is that I just saw you reject a date with one of the hottest girls in college.
Derdim, okuldaki en seksi kızlardan birini reddettiğini görmüş olmam.
with them 85
with the 194
with these 46
with the police 23
with the baby 23
with the help of my friends at s 35
with the others 22
with the money 16
with the kids 25
the girls 158
with the 194
with these 46
with the police 23
with the baby 23
with the help of my friends at s 35
with the others 22
with the money 16
with the kids 25
the girls 158
girls 4202
girls' night out 16
girls' night 20
girls laugh 17
girls laughing 18
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
girls' night out 16
girls' night 20
girls laugh 17
girls laughing 18
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with her 211
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with her 211
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your father 34
with pleasure 453
with that in mind 45
with whom 203
with good reason 53
with us 243
with your life 24
with it 82
with that said 19
with your hands 23
with pleasure 453
with that in mind 45
with whom 203
with good reason 53
with us 243
with your life 24
with it 82
with that said 19
with your hands 23