English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You arrested him

You arrested him tradutor Turco

257 parallel translation
Have you arrested him?
Onu tutukladınız mı?
Why haven't you arrested him?
Onu neden tutuklamadınız?
You arrested him.
Onu tutukladınız.
My son Raja, for what crime, have you arrested him, leave him
Oğlum Raja'dan bahsediyorum, ne suç işledi, neden tutuklandı, çabuk serbest bırakın onu.
You arrested him.
Onu tutukladın.
It's good that you arrested him.
Allah'a şükür ki, onu tutukladılar. Tutuklanması bugüne kadar ki en büyük zaferimizdir.
But then I saw him on the news, when you arrested him. I saw his face, and it all came back.
Ama onu tutukladığınızı haberlerde görünce yüzünü görünce hepsini yine hatırladım.
If Max is the murderer you say he is, why haven't you arrested him yet?
Dediğiniz gibi Max bir katilse neden onu tutuklamadınız?
You saw him arrested.
Tutuklanırken görmüştün.
You're having him arrested when we land, aren't you?
İndiğimizde onu tutuklatacaksınız, değil mi?
I arrested him for you.
Senin için tutukladım.
But neither do I approve of the way you had him arrested.
Bu teklif onun tekrar hapse girmesi de olsa.
You had him arrested.
Onu tutukladın.
As we knew that last night you had him for dinner, well, we arrested him.
Dün akşam sizde yemek yediğini biliyorduk. ... Tutukladık işte.
Can't you have him arrested?
Onu tutuklatamaz mısın?
Oh, sure, you want him arrested.
Elbette, tutuklanmasını istiyorsunuz.
If you'd gone along with him he'd have taken your money and as soon as you'd got over the Wall you'd have been arrested.
Onunla anlaşmış olsaydın, senin paranı alacaktı ve Duvar'ı geçtiğin anda tutuklanacaktın.
You were with him when he was arrested in Los Angeles and Chicago?
Los Angeles ve Chicago'da tutuklandığında onun yanında mıydınız?
Why wasn't Götten arrested if you had him under surveillance?
Götten madem gözetim altında tutuluyordu, neden tutuklanmadı peki?
You had him arrested and that's that!
Sen onu tutukladın, olan oldu!
I wish you'd had him arrested... instead of bringing him back and covering for him.
Onu geri getirip, idare edeceğine... Keşke tutuklatsaydın.
It's only a statement, as you've arrested him, take him back to the police station.
Sadece bir ifade alınacak. Madem tutukladınız, karakola geri götürün.
Well, you had him all arrested for parking his car illegal.
Arabasını yasak yere park ettiği için onu tutuklatmıştık.
- You want him arrested?
- Onu tutuklayacak mısınız?
We arrested him and then we Mirandized him. What do you mean when you say you Mirandized him?
- Onu tutukladık ve bilgilendirdik.
Beat him... he arrested you last time.
Hadisene... Yakalasana onu!
You can have him arrested.
Onu tutuklatabilirsin.
You got him arrested for what you did.
Yaptığın şey yüzünden onu tutuklattın.
You're gonna have him arrested?
- Onu tutuklatacak mısınız? - Evet.
We knew you had a supper at your place and we found and arrested him.
Burada yemek verdiğinizi biliyorduk, onu bulunca hemen tutukladık.
You should've arrested him earlier.
Onu daha önce tutuklamalıydın.
You know thatjob site that I arrested him at, Mulder?
Onu tutukladığım inşaat alanını biliyor musun, Mulder?
You know that job site that I arrested him at, Mulder, what if he's... what if he's already picked out his next victim?
Onu tutukladığım inşaat alanını biliyor musun, Mulder? Ya sıradaki kurbanını çoktan götürmüşse?
The reason I'm asking you is because... we arrested him with some stolen jewellery.
Bunu soruyorum çünkü, onu çalıntı mücevherlerle birlikte tutukladık.
If you don't go to him right now, I'll have you arrested... for stupidity.
Eğer hemen ona gitmezsen, seni tutuklattırırım... aptallıktan.
See, I told myself, I pointed him out to you... I fingered that son of a bitch, and I got him arrested!
Kendi kendime söz verdim ve sana onu işaret ettim, sana o orospu çocuğunu gösterdim, ve tutuklanmasını sağladım!
You tell him you've been arrested on suspicion of grand theft auto.
Seni araba hırsızlığından tutuklarız.
Why didn't you have him arrested at once?
Neden en başında tutuklatmadınız?
- You had him arrested?
- Onu tutuklattın mı?
Why, do you think we should have arrested him?
Onu tutukluyacağımızı mı düşündünüz? Tanrım, hayır!
YOU KNOW, I SHOULD HAVE HIM ARRESTED.
Onu tutuklatmalıydım.
You had him arrested in the parking lot.
Onu otoparkta yakalatmıştın.
You must be arrested him alive.
Onu tutuklamanız gerekiyor.
Aren't you going to have him arrested?
Onu tutuklatmayacak mısınız?
In fact, Cassie hadn't even seen him until you arrested Terry at the concert.
Hatta, siz Terry'yi konserde tutuklayana kadar Cassie onu görmemişti.
You saw him get arrested?
Onun tutuklandığını mı gördün?
Oh, you've arrested him!
Onu tutukladınız!
That you could have him arrested.
Bilmiyorum. - Tutuklatabileceğinizi.
Tell me he threatened you and I'll have him arrested.
Bay B.'nin içi dışına çıktı. - Anlamadım? Tamam, deniz tutması.
I almost had him arrested for a murder you committed.
Az kalsın senin işlediğin cinayetten onu tutukluyordum.
You got your men to plant the weapons in Ansari's house... you had him arrested
Sizinkilerin yardımı ile Ansari nin evine silah buldurdun. Sen de onu tutuklattın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]