You called me tradutor Turco
5,103 parallel translation
You know six of my friends who could've done this for you, but you called me.
Bunu benim yerime yapabilecek altı tane arkaşımı tanıyorsun ama sen beni aradın.
That why you called me here today?
Beni bugün bu yüzden mi buraya çağırdın? Harekete geçmeden önce videoyu yollayanın Ryland olduğundan emin olmalıyız. Evet.
You called me because you don't want your friends seeing you like this?
Arkadaşların seni böyle görmesin diye ben aradın.
You called me that night.
- O gece beni arayan sendin.
You called me to show me the dress?
Beni elbise göstermek için mi çağırdın?
You called me as well, since I was 11 years old.
11 yaşımdan beri bana öyle diyorsun.
You called me so I could listen to you pay someone else?
Başka birine ödeme yapışını dinletmek için mi aradın beni?
- You called me a cow.
- Bana dana dedin.
Is that why you called me here?
Bu yüzden beni buraya çağırdın?
Well, you called me!
Beni sen aradın!
When you called me, you didn't say anything about staying here.
Beni aradığında burada kalmakla ilgili bir şey söylememiştin.
You called me.
Beni sen aradın.
Don't tell me you called me up in the middle of the night to talk about dogs.
Beni gecenin bir vakti köpeklerden konuşmak için aradığını söyleme.
You called me "sweetheart."
Bana "Canım" dedin. Peki.
You called me disgraceful in The New York Tunes, Megan, and you have every right.
Bana The New York Times'da rezil dedin Megan ve bunu söylemeye her hakkın var.
And, "C," is this really what you called me here to talk about?
Beni gerçekten bunu konuşmak için i buraya çağırdın? Hayır.
That's why you called me Speedy.
Bana bu yüzden Speedy dedin.
I'm glad that you called me back.
Beni aradığın için çok mutlu oldum.
- You called me your friend.
- Arkadaşım dedin. - Öyle mi?
You called me last night. After my department head Dr. Pavlicek called me.
Departmanımın başkanı Dr. Pavlicek beni aradıktan sonra.
- Are you gonna tell me the ladies like to be called "domestic engineers"?
- Bayanlar, "ailevi mühendis" i tercih ediyor mu diyeceksin? - "Bayanlar" mı?
If you were any friend of your brother's, you would have called me the second he showed up here and sent him straight home.
Onun dostu olsan, buraya geldiği anda beni arardın ve onu doğruca eve gönderirdin.
- With her parading around with her tits out, begging me to look, and her kissing me? Give me a fucking lap dance and then pretending like it meant nothing. Why do you think that I called it Kelly?
Göğüsleri dışarıda dolaşıp onlara bakmam için yalvaran beni öpen ve bana kucak dansı yapıp daha sonra hiçbir anlam ifade etmemiş gibi davranan oydu.
He promised me earth Once we rid of you so-called heroes!
Sizin gibi sözde kahramanlardan kurtulduktan sonra Dünya'yı bana bırakacağına söz verdi!
For what you are seeing behind me now is the entrance to the tomb of what the ancient Hebrews called the Cursed King.
Arkamda görmüş olduğunuz İbraniler'in "Lanetli Kral" diye adlandırdıkları kişinin mezarının girişi.
Sweetie, I know that you called his office impersonating me to renew your prescription.
Tatlım, onun ofisini aradığını ve beni taklit ederek reçete yenilemeye çalıştığını biliyoruz.
Had he called the media instead of me, you would be doomed.
Ya benim yerime medyayı arasaydı, mahkum olurdun.
You got drunk at a bar, called me to come and get you.
Bir barda sarhoş olmuşsun, gel beni al dedin.
Which one of you fucks called me "old"?
Hangi sikik bana "yaşlı", dedi?
Nathan, darling, I wish you'd just called me.
Nathan, tatlım, keşke beni arasaydın.
The night of the ambush she called me to call you.
Saldırı gecesi seni aramam için beni aradı.
Called out to me, same as you did.
Beni çağırırdı aynı sizin yaptığınız gibi.
I mean, you people called me.
Beni arayan sizsiniz.
What a surprise. I think this is the first time you've called me.
Sanırım beni ilk kez arıyorsun.
- You just called me Julian.
- Bana Julian dedin!
Yeah, she called me up, told me she was picking you up at the hospital, not me.
Evet, beni arayıp seni hastaneden kendisinin alacağını söyledi.
Those of you whose names I have called, you'll follow me.
Adlarını söylediklerim beni takip etsin.
- What are you doing here? Sin called me.
Sen burada ne arıyorsun?
They called me in a couple days and said, "Slava, " you got special permission from the Politburo.
Beni bir kaç gün sonra bir daha çağırdılar ve dediler ki,... Slava komünist parti yönetim kurulu'ndan sana özel bir izin var dediler.
How do you know madeline pratt? She called me last month.
Madeline Pratt'i nereden tanıyorsun?
I don't understand why she called you and not me.
Neden beni değil de seni aradığını anlamakta güçlük çekiyorum.
What I'm really wondering is before Monroe's lawyer called that judge and started screaming "harassment," were you planning on telling me about any of this?
Merak ediyorum da, acaba Monroe'nun avukatı yargıcı arayıp "taciz" diye bağırmadan önce bana bunlardan bahsetmeyi planlıyor muydun?
"I should've called the police as soon as Wyatt called us, but I let you talk me out of it, and if we had done what I wanted to do, then Callie would be safe right now."
"Wyatt bizi arar aramaz polisi aramalıydım ama beni bu fikirden vazgeçirmene izin verdim ve yapmak istediğim şeyi yapmış olsaydık... - Evet, aynen bunu demek istiyorum çünkü bu doğru. -... şimdi Callie güvende olurdu."
Tell me you're free, because Peter called in a favor and got us a table at the Greene Tavern.
Müsait olduğunu söyle çünkü Peter bir iyilik isteyip Greene Tavern'da bize bir masa ayırttı.
Please don't tell me that's what you called to talk about.
Lütfen arama sebebinin bu olmadığını söyle.
You should've called me.
Beni aramalıydın.
Me. I called you because I needed you.
Ben.Seni aradım çünkü sana ihtiyacım vardı.
You called me pretty.
Bana güzel dedin.
Otherwise, you wouldn't have called me all the way up here.
Aksi halde beni buraya kadar çağırmazdın.
Sam called me and told me you had a terrible accident.
Sam beni arayıp kötü bir kaza geçirdiğini söyledi.
I'm having a really interesting night, and you look so much like this guy Dirk who took me out and then had sex with me at a theme restaurant and then never called me again.
Çok tuhaf bir akşam yaşıyorum, ve sen de şu Dirk dediğime çok benziyorsun. Beni bir restorana götürmüştü ve orada sevişmiştik ama sonra hiç aramadı.