You interested tradutor Turco
9,382 parallel translation
So you interested in the offer?
Yani teklif ile ilgileniyorsun yani?
You interested?
İlgilenir misiniz?
You interested in clean clothes, three meals a day, and a much more comfortable bed than the one you're currently sleeping on?
Peki temiz kıyafetler, günde üç öğün yemek.. .. şimdi yattığın yerden çok daha rahat bir yatakta yatmakla ilgilenir misin?
~ Are you interested in rigging, ma'am?
- Donanmayla ilgili misiniz hanımefendi?
Why are you interested in her?
Neden bu kadar onla ilgileniyosun?
Well, you sure were interested when you were having problems, then... things got better and... poof.
- Sorunların olduğunda ilgini çekmişti işler biraz düzelince bitti gitti.
Tell me more about yourself so you will be less... mysterious, and i'll be less interested in you.
Gizem perden insin diye kendinden bahset de sana olan ilgim azalsın.
If you ain't the type that can eat ice cream every day, then I ain't interested.
Her gün dondurma yiyebilecek tipte değilsen ilgimi çekmiyorsun.
If you're interested, I can get you privates.
- İlgilenirsen özel ayarlarım.
It's a Hesselius, sir, if you're interested.
Hesselius'un * tablosu, efendim, merak ettiyseniz.
I'm sorry, I'm trying really hard, but the last fucking time I saw this fucking jabroni, he was telling me that I was just a passing phase in your life and that he was gonna get you back eventually, so sorry if I'm not so interested in this conversation.
Üzgünüm, gerçekten deniyorum, ama son sefer bu siktiğim loserını gördüğümde, bana diyordu ki, ben senin hayatında sadece bir geçiş evresiymişim ve seni eninde sonunda tekrar kazanırmış, çok üzgünüm eğer bu konuşmayla çok da ilgilenmediysem.
So, we're having a padlock on Tuesday if you're interested.
Eğer ilgileniyorsan, Salı günü değiş, tokuş yapıyoruz.
- I already told you I'm not interested.
- Sana ilgilenmiyorum demiştim.
If you're interested, I also remember how much you owe us for the food.
İlgileniyorsan bize kaç para yemek borcun olduğunu da hatırlıyorum.
Hey, would you like to hear some songs I've rewritten to get children interested in the hard sciences?
Çocukların ilgisini pozitif bilime çekmek için yazdığım şarkıları duymak ister misiniz?
Well, it's a miscarriage of justice, and I think your viewers would be very, very interested and, grateful to you for exposing this injustice.
Bu adalete ters düser bir kere. Bence sizin izleyicilerinizin çok ama çok ilgisini çekecek. Böylesine bir adaletsizligi açiga çikardiginiz için tesekkür edecekler.
It closes this weekend, but if you're interested and willing, you know, maybe we could drive up for the day on Sunday.
Bu hafta sonu kapanacak ama eğer ilgili ve istekliysen pazar günü oraya gidebiliriz.
- I'd be interested to take a look at your case, you know, if-if you want a little outside help.
Tabii dışarıdan yardım istiyorsanız.
Well, you said you were interested in elder law.
Yaşlı hukukuyla ilgilenmek istiyorum demiştin.
Does that mean you're interested?
İlgileniyorsun demek mi bu?
All we are interested in is making sure that you and your son...
Tek istediğimiz senin ve oğlunun...
I'll tell you about it after if you're interested.
İlgileniyorsan sana sonra anlatırım.
Well, I'm not saying, but I may be interested in what you right now may be wearing.
Oluyorum demiyorum ama şu an ne giydiğini merak ediyor olabilirim.
You know, I'm not interested. Come on, man.
Hadi ama ya!
Mr. Habershorn, if you're interested, I'd be willing to sell you back your land at the full price to do with what you wish.
Mr. Habershorn ilgileniyorsanız eğer arazinizi size yapmak istediğiniz ne ise geri gerçek fiyatından satabilirim.
It's nice to see you interested in this stuff, Jeff, but
- Denemek nazikçe olurdu.
You are gonna tell him that we are not giving up on you because I am going straight to the Dalton board of directors and telling them that I am not interested in coaching the Warblers if you're not one of them.
- Senden vazgeçmeyeceğimizi söyleyeceksin Şimdi Dalton dekanlar kuruluna gidiyorum ve sen Warblerlara katılmazsan koçluğa devam etmeyeceğimi söyleyeceğim.
But I didn't know that you were interested.
Ama benimle ilgilendiğini bilmiyordum.
Why don't you just tell her you're not remotely interested in any type of relationship?
Bir ilişkiye sıcak bakmadığını söylesene?
I for one am very interested in fornicating with you.
Seninle ilgilenmeyi düşünmek beni kızıştırıyor.
I had some more information regarding Dr. Cotton's death that you might be interested in hearing since, as you said, you and your wife were so fond of him.
Dr. Cotton'ın ölümü hususunda, sizle eşiniz ona muhabbet beslediğinizi söylediğiniz için duymanın sizi ilgilendirebileceğini düşündüğüm bazı bilgiler edindim.
I paid a visit to Mr. Speight's residence and I think you'll be interested to learn that his family and all of his belongings are nowhere to be seen.
Bay Speight'in evini ziyaret için ödedim ve belki bilmek istersiniz ailesinin tüm eşyaları kaybolmuş ve hiçbir yerde yokmuş.
- Mr. Cleary... - Mm. ... when I blow on you, you will wake and you will no longer be interested in smoking your pipe.
Bay Cleary size üflediğim zaman... uyanacaksınız ve piponuzu içmek için daha fazla istek duymayacaksınız.
But, you know what, you can just tell her that I'm not interested this time.
Ne diyecekse bu sefer ilgilenmediğimi söyleyebilirsin.
Look, George, I already have an interested buyer, and we're gonna be coming by tonight, so if you could make the place look a little less lived in,
- George, hazırda bekleyen bir alıcım var akşam bakmaya geleceğiz. Yani etrafa biraz çekidüzen verirsen çok memnun olurum.
You see, you have to care if the smokin'hot lit teacher seems a little too interested in his female students.
Yakışıklı öğretmenin kız öğrencilere biraz fazla ilgili olduğunu umursaman gerek.
But should I hear of anyone, would you be interested?
Öyle birini duyarsam, ilgilenir miydiniz?
You have to care if the hot lit teacher seems a little too interested in his female students.
Eğer yakışıklı öğretmen kız öğrencilere biraz fazla ilgiliyse bunu umursaman gerek.
If you're still interested, did you want to hang out?
Eğer hala ilgileniyorsan, takılmak ister misin?
Why would I be interested in someone like you?
Senin gibi biriyle neden ilgi duyacakmışım?
I just wanted to offer, if you were interested...
Söylemek istediğim şey, eğer isterseniz... Teşekkürler.
You can't predict a press conference, you can't control it, it's a bad idea, we should tell them we're not interested.
Basın toplantısı yapacağını önceden söyleyemezsin. Kontrol edilemez. Kötü bir fikir bu.
Abby, I've got some snacks out front if you're interested.
Abby, eğer ilgilenirsen, ön tarafta biraz kuru yemiş var.
I took your call because your story's gaining momentum, even across the pond here, and I am sure that The Guardian would be very interested in hearing whatever it is that you have to say.
Aramanızı kabul ettim, çünkü hikayeniz ivme kazanıyor, burada bile. Ve eminim ki söylemek istediğiniz her neyse The Guardian için onu duymak çok ilgi çekici olacaktır.
No longer interested in... preserving the peace you found here?
Burada bulduğun huzuru korumayı artık önemsemiyorsun sanırım?
There's only one "We" you're really interested in, Frederick, and that "We" isn't really interested in you.
Senin ilgilendiğin bir tek "siz" var Frederick ve o "siz" seninle pek ilgilenmiyor.
Hey, Elon, if you're interested, you could come to the nuclear plant where I work tomorrow.
Hey Elon, eğer ilgilenirsen, yarın benim çalıştığım nükleer santrale gelebilirsin.
I just wanted to tell you that I wasn't interested in you Or anything about you last night.
Dün gece seninle ilgili herhangi bir şeyi merak etmediğimi söylemek istemiştim.
I give you a key piece of evidence, and you're not interested?
Size anahtar olacak bir kanıt sunuyorum ama bununla ilgilenmiyor musunuz?
You know, we still need people for the glee club if you're interested.
Eğer ilgilenirsen hala glee kulübü için yeni üyelere ihtiyacımız var.
I make a heck of a latte, if you're interested.
Harika latte yaparım, ilgileniyorsan.
interested 144
you inspire me 23
you idiot 1870
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in position 17
you in or out 26
you invited him 23
you in 251
you inspire me 23
you idiot 1870
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in position 17
you in or out 26
you invited him 23
you in 251
you imbecile 61
you in a hurry 21
you in here 72
you included 30
you in the back 16
you in there 200
you in trouble 32
you idiots 185
you i 23
you insisted 18
you in a hurry 21
you in here 72
you included 30
you in the back 16
you in there 200
you in trouble 32
you idiots 185
you i 23
you insisted 18