You promise me tradutor Turco
6,229 parallel translation
Now you promise me we'll still be cool after I dust your ass.
Tozumu yuttuktan sonra küsmeyeceğine söz ver.
Will you promise me?
Bana söz verir misin?
It's that you promise me that you'll never do any of those things, all right?
Bunları asla yapmayacağına dair söz vermen demek, tamam?
No, not unless you promise me.
Hayır, söz verene kadar olmaz.
It'll stop you getting so sick. Do you promise me?
- Böylelikle çok hasta olmazsın.
If you promise me that you can stay calm...
Sakin kalacağına söz verirsen ağzındaki çıkartırım.
Can you promise me something?
Bana bir şey için söz verebilir misin?
Do you promise to believe me?
Bana inanacağına söz verir misin?
I know you do not trust me right now, but I promise I am not your enemy.
Şu anda bana güvenmediğini biliyorum ama seni temin ederim düşman değilim.
Whatever happens, promise me you'll watch out for him.
Ne olursa olsun söz ver bana. Onu kollayacaksın.
Look, I don't like it any more than you do, but if you help me, I promise to keep you safe.
- Bak. Senin kadar benim de hoşuma gitmiyor. Ama bana yardım edersen söz seni güvende tutacağım.
And promise me you'll get her as far away from here as you can.
Buradan olabildiğince hızlı kaçacağına dair de söz ver.
Promise me you'll stay with me, no matter what.
Ne olursa olsun beni bırakmayacağına söz ver.
If you... promise me it'll be OK, I'll call them.
Eğer... Onları aradığımda her şeyin yoluna gireceğine dair söz ver.
- Just promise me that you'll look at it.
- Bakacağına söz ver.
- Okay. And you've gotta promise me.
- Tamam ve söz vermelisin.
I want you to promise me that you're going to cut this shit out.
Senden bütün bu saçmalıkları keseceğine dair bana söz vermeni istiyorum.
You have to promise me that you'll do it.
Yapacağına söz ver.
Promise me that you'll make it stop.
Önleyeceğine söz ver.
Promise me you'll behave?
Bana uslu duracağınıza söz verin?
Promise me you won't look back.
Bana arkana bakmayacağına söz ver.
Promise me you'll find it.
Bulacağına söz ver.
I want you to promise me you'll do something.
Bir şeyler yapacağına dair söz vermeni istiyorum.
You can tell me how unimportant it is, but if the computer doesn't say hello, then neither will John Sculley, who I promise you agrees with me.
Söyler misin bana bilgisayarın merhaba dememesi, nasıl önemli olmaz? Ya John Sculley ne olacak? Benimle aynı fikirde olduğuna yemin edebilirim.
- Now, promise me that if I die before your father, you'll get rid of all the others.
Şimdi söz verin, babanızdan önce ölürsem bunların hepsini yok edeceksiniz.
I need you to promise me that.
Bana söz ver.
You want me to stick around, you have to promise me you'll stay clean.
Yanında durmamı istiyorsan, temiz kalmaya söz vermelisin.
You gotta promise me one thing first.
Önce bana bir söz ver.
- I need you to promise me
- Bana söz vermelisin
Promise me, that you won't be irresponsible with men so your child won't have to grow up as an orphan.
Sorumsuz bir adamla evlenmeyeceğine söz ver bana. Senin de çocukların bir yetim gibi yetişmesin.
Promise you'll help me find her or I'm leaving your Boov butt.
Onu bulmama yardım edeceğine söz ver, yoksa seni almam.
¿ Promise me you will not be angry?
Kızmayacaksın bana söz ver.?
My Sashenka... I'll take you with me for the next expedition, I promise you.
Sashenka'm gelecek seferde seni de yanımda götüreceğim, söz veriyorum.
- Promise me you'll think about it?
- Düşüneceğine söz ver.
Promise me... whatever happens, you will tell the truth.
Söz ver bana. Her ne olursa olsun doğruyu söyleyeceksin. Lütfen, yalan olmasın artık.
" If you're gonna make this your life, you need to promise me one thing.
Bu hayatınızı yapacağız " Eğer, bana bir şey söz etmek gerekir.
You have to promise me that you will not die before me. "
Sen benden önce ölmeyeceksin bana söz vermelisin. "
I want you to promise me something as I care about you.
Benim sana önem verdiğim gibi senin de bana bir şeyin sözünü vermeni istiyorum.
You gotta promise me you're not gonna have a baby unless you're ready to love that baby's mother your whole life and this is serious.
Bebeğin annesini tüm hayatın boyunca sevmeye hazır olduğunda bebek yapacağına söz ver, çok ciddi bir konu bu.
- Promise me you'll come back.
- Geri döneceğine söz ver.
Everything's gonna be straight, I promise you, call me.
Her şey normale dönecek, söz veriyorum, ara beni.
But if I can't, I need you to promise me you do not let her leave this laboratory, no matter what.
Ama düzeltemezsem, bana söz vermeni istiyorum onun bu laboratuvardan gitmesine izin vermeyeceksin, ne olursa olsun.
Just promise me you won't stick me in the ground. Hmm?
- Beni yerin dibine tıkmayacağına söz ver.
Just promise me that you won't stand him up.
Sadece onu ekmeyeceğine söz ver.
I want you to promise me that if you have one more hallucination you go back on your medication.
Bana söz vermeni istiyorum, tek bir halüsinasyon daha görecek olursan ilaçlarını kullanmaya başlayacaksın.
But if you break your promise... do you understand me?
Ama sözünü tutmazsan... Anlıyor musun beni?
I would very much like to remove your gag but in doing so... you need to promise me that you will not scream.
Ağzındaki şeyi çıkartmayı çok isterim ama bunun için bağırmayacağına dair bana söz vermen gerek.
Promise me you'll tell your brother that I would have never harmed any of you.
Kardeşine, size asla zarar vermeyeceğimi söylemeni istiyorum. Tamam mı?
All right. You have to give me a moment. And I can't promise anything.
Pekâlâ, bana biraz zaman vermelisin ve hiçbir şey için söz veremem.
I promise i'll live till the day you can save me
Sana söz veriyorum beni kurtarıncaya kadar yaşayacağım
Promise me that whatever you do buy for the wedding, there'll be a little bit more of it.
Bana söz ver, düğün için alacağın giysi biraz daha kapalı olsun.