You promised tradutor Turco
8,192 parallel translation
You promised me a beautiful girl.
- Güzel olacak diye söz vermiştin bana.
Were you promised anything for singling out my client's container for inspection?
O zaman cevap verin, denetim için müvekkilimin konteynerini seçmeniz karşılığında size bir şey vaat edildi mi?
You promised me we would take turns, Kakarot!
Sırayla yapacağımıza söz vermiştin, Kakarot!
You promised you would.
Yapacağını söylemiştin.
You promised when we came here to do this... that we would get a fair shake, and we got nothing from you but lies.
Röportaj için buraya geldiğimizde bize adil davranılacağına söz verdiniz ama sizden yalandan başka bir şey görmedik.
Hopey, you promised you'd get a job.
Hopey, iş bulacağına söz vermiştin.
You swore to me, you, you promised me the... The protection of your body if need be.
Bana yemin ettin, gerekirse beni vücudunla koruyacağına söz verdin.
- But you promised...
- Ama bana söz vermişt...
You promised me that, when we were kids.
Küçükken, bana söz vermiştin.
- Aah! - You promised to help terrorize my parents in exchange for me giving you stuff.
Sana bir şeyler almam karşılığında aileme terör estirmeme yardım edeceğine dair söz vermiştin.
You promised me? we'd talk before dinner.
Yemekten önce konuşacağız demiştik.
You promised to get us a not-guilty verdict.
- Oldukça kararlıydınız. "Suçsuzdur" sonucu alacağımıza söz vermiştiniz.
You promised.
Söz vermiştin.
~ Sita, you promised me you'll give that letter to my sister?
- Sita o mektubu kardeşime verdiğine yemin eder misin?
You promised me immunity.
Beni koruyacağınıza söz verdiniz.
- You promised me immunity.
- Bana dokunulmazlık sözü vermiştiniz.
You promised there were horses!
Burada at olduğuna dair yemin etmişsin!
You promised Zimbabwe 35 million so they'd introduce the poison pill amendment.
Zimbabwe'ye, tasarıyı provoke etsin diye 35 milyon vaat ettin.
You promised me this land, father.
Bana bu toprakları vaat etmiştin baba.
You promised to kill me. And yet, here I am, still alive.
Beni öldüreceğine yemin etmiştin ama hâlâ burada, hayattayım.
You promised if I played the game, my dad would come back.
Bu oyunu oynarsam babamın... geri döneceğine söz vermiştin.
You promised I'd have my fee, Mr. Cleary.
Ücretimi alacağıma söz vermiştiniz Bay Cleary.
You promised you weren't gonna hurt him!
Ona zarar vermeyeceğinize söz verdiniz.
You blew the money you promised you'd use to buy me a new trailer so it's back to the gutter you stepped in last night, or you're on the couch.
Parayı çarçur ettin, bana yeni karavan alacağına dair söz verdin. Velhasıl, dün gece yattığın bataklığa gidersin ya da koltukta yatacaksın.
Well, you promised to shut down our little operation, partner.
Küçük operasyonumuzu kapatmaya söz vermiştin ortak.
What I want is the smack that you promised me. - Let's just go over it again.
Bana söz verdiğin tadı istiyorum ben.
Hey, you promised no stopping here.
Burada durmayacağımıza söz verdin.
You promised mother to take care of us.
Annemize söz vermiştin, bizi koruyacaktın.
I've been here studying all this stuff since Kol died, and I thought you were gonna help me bring him back like you promised.
Kol öldüğünden beri burada bunlarla uğraşıyorum sen de sözde geri getirmek için yardım etmeye söz vermiştin.
You promised me you'd have answers.
- Cevap bulacağına söz vermiştin.
- You promised me I'd get to do my thing.
Oyuncağımla oynayacağıma söz vermiştin.
You promised me.
- Bana söz verdin
You promised me an Ohio-class nuclear sub.
Bana çok iyi kalite bir denizaltı sözü vermiştin.
You almost torpedoed this whole thing when you promised Raja a fucking sub...
Neredeyse her şeyi mahvediyordun. Raja'ya denizaltı sözü...
You promised me...
Bana söz vermiştin...
When you moved into this house, You promised me, Robert, you'd quit.
Bu eve taşındığında, bana söz vermiştin, Robert, kumarı bırakacaktın.
You promised, Will.
Söz vermiştin Will.
Do you know what is your Promised Land?
Vadedilen Toprakların ne olduğunu biliyor musun?
- * Can't nobody * - * Tie me down * ♪ If you want it I got it ♪ ♪ Tomorrow's not promised ♪
- * Can't nobody * - * Tie me down * â ™ ª If you want it I got it â ™ ª â ™ ª Tomorrow's not promised â ™ ª â ™ ª So live inside the mo... ment â ™ ª
You opened your gates to me because I promised you freedom and justice.
Bana kapılarınızı, size özgürlük ve adalet sözü verdiğim için açtınız.
But Frank promised you would bone me as soon as we got back to your trailer.
Birbirimizi daha iyi tanıyalım. Ama Frank karavana döner dönmez kesin kayarsın demişti.
No, you promised.
Hayır, söz vermiştin.
I promised to call after I saw you.
Seni gördükten sonra arayacağıma söz verdim.
Well, I should warn you, she... she promised that she would never take you away from our family.
Seni uyarayım o zaman seni ailemizden asla koparmayacağına dair söz verdi o.
I promised your ma I'd keep you out of it.
- Olmaz. Annene seni bu işlere bulaştırmayacağıma söz verdim.
You will get to raise your daughter, and I will channel the magic that has been promised to me, and in so doing, I would help Hope to hone her craft that you couldn't possibly comprehend.
Kendi kızını büyütebileceksin, ben de bana söz verilen gücü çekeceğim bu sırada da Hope'a senin vermen imkansız olan güç kontrol eğitimi vereceğim.
You will get to raise your daughter, and I will channel the magic that has been promised to me, and in so doing, I would help hope to hone her craft that you couldn't possibly comprehend.
Kızını yetiştirebileceksin, ben de bana söz verilen gücü ondan çekeceğim. ... bunu yaparken de Hope'un yeteneğini geliştirmesine yardım edeceğim.
I promised you your vengeance.
İntikamını alacağına söz vermiştim.
You know, this morning, I woke up, had coffee, promised Kiki I'd go cake-tasting with her on Saturday.
Biliyor musun, bu sabah uyandım, kahve içtim, ve Kiki'ye, onunla cumartesi günü pasta tatmaya gideceğime söz verdim.
Oh, are you gonna tell them about the submarine sandwich that you also promised him? - Huh?
Onlara, adama söz verdiğin denizaltından da bahsedecek misin?
- My guy promised you an Ohio-class sub?
- Adamım sana denizaltı sözü mü verdi?
you promised me 194
promised 46
you pussy 73
you piece of shit 340
you piss me off 51
you play chess 16
you perv 30
you poor thing 253
you pervert 102
you pick 52
promised 46
you pussy 73
you piece of shit 340
you piss me off 51
you play chess 16
you perv 30
you poor thing 253
you pervert 102
you pick 52
you promise me 56
you pick it up 19
you prick 174
you passed 89
you passed the test 28
you played me 45
you pig 158
you pay 85
you punk 159
you probably don't remember me 30
you pick it up 19
you prick 174
you passed 89
you passed the test 28
you played me 45
you pig 158
you pay 85
you punk 159
you probably don't remember me 30