You used me tradutor Turco
3,159 parallel translation
Because you used me.
Çünkü kullandın beni.
Nick, she was in Europe when her mother was killed. And you used me. I didn't use you.
Nick, annesi öldürüldüğünde o Avrupa'daydı ve sen beni kullandın.
You used me to manipulate your parents, you made me lie to your poor mother about being in a wheelchair- -
Aileni kandırmak için beni kullandın. Zavallı annene tekerlekli sandalye konusunda yalan söylettin bana.
You used me as a tool to catch that fairy?
O periyi yakalayabilmek için bir araç mı yani?
You used me.
Beni kullandın.
You've got the fake crying when you want something, which always involves a tissue, you've got the singing crying, which this can't be, the disappointed crying, which involves sobbing, and the crying over a guy, which I know very well because it used to be reserved for me.
Bir şey elde etmek istediğindeki sahte göz yaşları, her zaman mendil de vardır şarkı söylerken ağlarsın ki bu o yüzden olamaz hayal kırıklığı ağlaması, ama hıçkırman da gerekirdi ve bir erkek uğruna ağlaman ki gayet iyi biliyorum çünkü eskiden benim için olurdu.
You know, I don't really know what's going to happen between us but..., I know that you used to be the guy who would make me feel like the most special girl in the whole world, and it doesn't feel that way anymore.
İleride aramız nasıl olacak hiç bilmiyorum ama dünyadaki en özel kız benmişim gibi hissetmemi sağlayan kişiydin bir zamanlar.
Well, I used to love it when you stood behind me and whispered instructions in my ear.
Arkamda durup kulağıma talimatlar fısıldayışını çok severdim.
Michael, you used to write things down for me.
Michael. Eskiden benim için yazardın.
How did you used to slow me down when I was becoming too me-ish?
Kendim gibi davranmaya başladığımda beni nasıl yavaşlatırdın?
My late father used to bring me up here, you know, in the'80s.
Rahmetli babam 80'li yıllarda beni buraya getirirdi.
Laurel was the girl things were getting too serious with, the girl whose sister's grave you used to manipulate me.
Laurel ilişkinin ciddileştiğini söylediğin kızdı hani beni yönlendirmek için kullandığın mezardaki kızın kız kardeşi.
He knocked you out, used you to distract me while he broke into the safe.
Kasayı açmak için seni bayıltarak benim dikkatimi dağıttı.
Well, for the record, I don't care. Why don't you just try to wrap your little machiavellian brain around the fact that your father and I are gonna be together no matter what you do? So you're gonna have to get used to me, sweetheart.
O sinsi aklına iyi sok şunu babanla ben ne olursa olsun birlikte olacağız anladın mı yani alışsan iyi edersin tatlım.
- I know it may be difficult... but can you treat me like you used to, and be comfortable with me?
Zor olabilir ama... Eğer önceki gibi olabilseydik... Sadece önceki gibi rahat davranamaz mısın?
Remember that bench you used to save me?
Beni kurtarmak için kullandığın o tezgâhı hatırlıyor musun?
I used the money you guys gave me to add a little flair, and I took everything I own in my house and brought it here, except for my bed.
Verdiğiniz paraya biraz yetenek ekleyerek onu kullandım ve evimdeki her şeyi alarak buraya getirdim, yatağım hariç.
When you used to tutor me, you called me fat every day.
Bana özel ders verirken her gün bana şişko derdin..
If you get used to calling me "President," you're going to get caught.
Bana "Başkanım" demeğe alışırsan, yakalanacaksın.
I opened my heart to you, I told you my story, and you used it to confuse me.
Ben sana kalbimi açtım, hikâyemi anlattım ama sen bunu kafamı karıştırmak için kullandın.
See, you used to sound sexy when you called me "Mr. President." Now it just sounds like I'm a gym teacher.
Eskiden seksi bir şekilde "Sayın Başkan" diyordun şimdiyse beden eğitimi öğretmeninle konuşur gibi diyorsun.
You used to trust me.
Eskiden bana güvenirdin ve sanırım baba olarak da bu hakkı kazanmıştım.
It's about a brownie that used to be in my kitchen, and, uh... and he found it out in the woods, and he wanted to know if it would be all right if he took it. You-you following me?
Ormanda onu bulmuş da alırsa kızıp kızmayacağımı merak ediyormuş.
I used to point out when she was wrong all the time, but then we would argue, which would stress you out, you'd poop your pants, and she'd be mad at me for weeks.
Ama sonra tartışırdık, sen stres yapardın, altına sıçardın, o da bana haftalarca kızgın kalırdı.
You got me dryer sheets. Get used to it.
Bana ıslak mendil almışsın.
I know it may seem like I'm being unfair about this, like I'm upset about losing Elena to you, and I am, but after all this is over, if she never feels the same way about me as she used to, at least it'll be her choice.
Bu konuda sana haksızlık ediyor gibi ve Elena'yı sana kaptırdığım için üzgün gibi göründüğümü biliyorum ve üzgünüm de, ama tüm bunlar bittiğinde eğer benim için asla eskiden olduğu gibi hissetmezse o zaman en azından bu onun seçimi olacak.
But it looks to me like you used to have some ideals of your own.
Ama bana göre bir zamanlar kendi hayallerin varmış.
Um, remember that "free hug" coupon you gave me for my ninth birthday that I never used?
Hani 9 yaşına girerken bana bedava sarılma hakkı vermiştin de hiç kullanmamıştım ya?
I am just getting used to the idea of having my own business and now you want me to be someone's boss?
Kendi iş yerimin olması fikrine bile yeni yeni alışıyorum. Şimdi de benden birinin patronu olmamı mı istiyorsun?
But I have to get used that you never want to talk to me.
Ama benle hiç konuşmamayı istemene alıştım.
You used to listen to me.
Eskiden beni dinlerdin.
What is it used for and... can you also tell me who might've written this?
Bunun ne işe yaradığını, kimin kullandığını söyleyebilir misin?
I remember how I used to take you on my knee and tell you wild tales, which you always did me the great courtesy of believing.
Nezaket gösterip bu hikayelere inanırdın hep.
It seems to me everything you used to say in the past...
Bana öyle geliyor ki, geçmişte söylediğin şeyler...
I used to go out with Tanya and you still hang out with me.
Ben de Tanya ile çıkmıştım ve sen hala benimle takılıyorsun.
You are setting me up just like you used to, and I love it.
Eskisi gibi beni ayartıyorsun. Bayılıyorum buna.
You know what my old man used to say to me?
Babam bana eskiden ne derdi biliyor musun?
What do you mean, ain't used to seeing me?
- Beni göremez de ne demek?
You know, my grandmother used to show me these pictures.
Büyükannem bana eski resimler gösterirdi.
You know, he used to say to me :
Bana söyle derdi :
You wanna know something I used to do when I was your age kept me from getting nervous around girls?
Senin yaşındayken kızların yanında gerilmemek için ben ne yapardım, bilmek ister misin?
Why, when you were a baby, people used to stop me on the street and tell me how beautiful you were.
Sen bebekken insanlar beni sokakta durdurur ne kadar güzel bir bebek olduğunu söylerlerdi.
You know, so she gets used to me.
Yani, bana alışsın diye.
I used to think, no man can be evil... but you have proved me wrong.
Hiç kimsenin kötü olamayacağını düşünürdüm. Ama sen benim yanıldığımı kanıtladın.
- You used to feed me.
Eskiden sen beni doyururdun.
You and me, we used to have some, some good times, Angie.
Sen ve ben güzel vakit geçirmiştik, Angie.
- I think he's okay. You know, when my parents used to bring me here as a kid,
Muhtemelen onu bulmalıyım
You used to call me the cabana boy.
- Eskiden bana kulübe çocuğu derdin.
I've been thinking about what you told me the other day. about what I used to do that I stopped doing.
T.S. bana geçen gün eskiden yapıp artık yapmayı bıraktığımı söylediğin şeyleri düşünüyordum da.
Remember how you used to make me shot gun your hits because you'd say "Joints burnt my throat"?
Dumanı senin ağzına üflerdim, hatırlasana, "esrar boğazımı yakıyor" derdin.
You used me!
- Beni kullandın.
you used to be 17
you used to 27
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
mercedes 285
you used to 27
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
mercedes 285