You used to be tradutor Turco
3,963 parallel translation
You used to be a New York giant.
Önceden bir New York devi olabilirsin,
But he didn't. And you used to be a sleazy lawyer.
Ama öldürmedi.Ve sen adi bir avukattın.
"And you used to be a sleazy lawyer."
Ve sen de adi bir avukattın. "
You used to be a thorough and careful detective!
Eskiden düzgün ve dikkatli bir dedektiftin!
That's right, you used to be a mathlete.
Doğru ya, matematik yarışmalarına girerdin.
I can't believe you used to be such good friends with her, Lace.
Onunla Lace'le iyi arkadaş olduğunuza inanamıyorum.
I recall you used to be able to fire a grouping that big from 50 meters out.
50 metre uzaklıktaki şu büyüklükte yeri ateşe verdiğini hatırlıyorum.
Is it true that you used to be a singer?
Eskiden şarkıcı olduğun doğru mu?
You used to be much more fun.
Eskiden daha neşeliydin.
Okay. You used to be me. You've done all this before.
Pekala, sen eskiden bendin, bütün bunları daha önceden yaşadın.
I could help her. Because you used to be her.
Çünkü sen de onun gibiydin.
And you used to be me.
Ve sen de benim gibiydin.
You used to be very close, right?
Eskiden çok yakındınız, değil mi?
You used to be a lot pickier about the work you'd do.
Yapacağın iş konusunda daha çok seçici davranıyordun.
You used to be a pro?
Profesyonel yüzücü müydün eskiden?
Used to be a time you joined the army to see the world, eh?
Bir zamanlar dünyayı görmek için orduya katılmıştın değil mi?
You know, this used to be a methadone clinic, but thanks to Dr. Hope Martin, it's the first M.E.N.D. clinic in the U.S.
Burası eskiden uyuşturucu tedavi kliniğiydi. Dr. Hope Martin sağolsun. ABD'deki ilk DATA kliniğine dönüştü.
You know, I used to be a hooker before I was a nurse.
Hemşire olmadan önce fahişeydim de.
The last thing that you want is for that cure to be used on you, so you bring it to me.
İsteyeceğin son şey, o tedavinin senin üzerinde kullanılması olacaktır bu yüzden onu bana getir.
You know, this place used to be a speakeasy.
Burada eskiden yasa dışı alkol satılıyormuş.
You know, there used to be nine.
Eskiden dokuz tane vardı.
You didn't used to be so serious... or so homeless.
Hiç bu kadar ciddi veya evsiz gibi olmamıştın.
You know, I used to be all about millionaire black basketball players until a millionaire black singer pulled into your driveway.
Eskiden tek derdim milyoner siyahi basketbol oyuncularıydı ta ki milyoner bir siyahi şarkıcı senin garaj girişine park edene kadar.
Used to be called your life, but then you got married.
Önceden buna yaşamın denirdi ama sonra evlendin.
But you know who does, and the last thing that you want is for that cure to be used on you, so you bring it to me, and it won't be.
Ama kimde olduğunu biliyorsun, ve isteyeceğin son şey o tedavinin senin üzerinde kullanılması bu yüzden onu bana getir ve kullanılmasın.
Used to be a lady in here who made the best toilet hooch you've ever had.
Burada eskiden içtiğim en iyi ev yapımı içkiyi yapan bir kadın vardı.
We used Division to steal the prion so you would appear to be a victim.
Bölüm'ü Prion'u çalması için kullandık. Böylece siz kurban olarak göründünüz.
Life with me won't be quite what you're used to.
Hayatın benimle alışık olduğun gibi geçmeyecek.
You used to love to be the knight.
Şövalye olmayı severdin.
As we used to be. Thank you.
Teşekkürler.
I used to be somebody, you know?
Eskiden önemli biriydim.
It is a crumb, and it was stuck to my laptop after you used it to update my notes right next to a splotch of... what could either be pizza sauce or blood.
Bu bir kırıntı. Sen notlarımı güncellemek için laptopumu kullandığında üzerine düşmüş. Yanında da pizza sosu ya da kan olabilecek bir leke vardı.
He wants me to understand that as long as you're in my life, you can and will be used against me.
Sen hayatımda olduğun sürece, her zaman seni bana karşı kullanacağını anlamamı istiyor.
You don't know this about me, but, uh... when I was younger, I used to be... kind of psychic.
Hakkımda bilmediğin bir şey var, ben küçükken psişiktim.
You might be a little less crusty if you got used to that, Mildew.
Eğer buna biraz alışmış olsan daha az sert olursun Mildew.
I mean, that's gotta be... well, you are a Grimm, so I guess you're used to a certain amount of pain and suffering.
Yani böyle bir şey... Eh, sonuçta Grimm'sin sen. Belli bir ölçüde acıya alışkınsındır herhâlde.
You have a lot in common. You want me to hit on her on the grass that used to be her husband?
Eski kocasının olduğu toprağın üstünde ona asılmamı mı istiyorsun?
You know, Burley, when I was an agent afloat, back in the good old days, there used to be this clipboard sheet in the sick bay with sign-in.
Burler, bilirsin, eski güzel günlerde, gemide bir ajan iken revirde, kayıt yeri ile birlikte bu pano paftası da olurdu.
I thought you'd be more sympathetic To someone who was used by muirfield.
Muirfield tarafından kullanılan birine daha olumlu yaklaşırsın diye düşünmüştüm.
You're saying the church used to be a pagan temple?
Kilisenin önceden bir putperest tapınağı olduğunu mu söylüyorsun?
Anyway, I used to go to Greendale just like you guys before I came out here to be free. So this is how Greendale graduates end up :
Demek Greendale mezunlarının sonu böyle oluyor :
You know, what used to be known as good parenting.
Bilirsin bu, iyi ebeveynlik diye bilinir.
Bonnie used a spell to link herself to Katherine, so if you killed her, Bonnie would be dead, too,
Bonnie, kendini Katherine'e bağlayacak bir büyü yapmış. O yüzden onu öldürseydin Bonnie de ölecekti.
So you've got the whole "right to remain silent" bit, and then... then anything you say can be used against you.
- Sonra da söylediğin her şey... - Söylediğin ya da yaptığın.
There shouldn't be any problem there, as long as you don't actively solicit clients who have business with the governor's office, and that your relationship with the governor isn't used as a lure to clients.
Hiçbir sorun olmaması gerekiyor,... valilik makamıyla işi olan müvekkilleri istemediğiniz sürece,... ve vali ile olan ilişkiniz müvekkillerinizi çekmek için kullanılmamalı.
My dad used to tell me, "You have a choice. You can either choose to be in a bad mood..."
Babam bana, " Seçme şansın var ister sinirli olmayı...
You can leave if you want to, but I'd get used to this place,'cause you will be back.
- İstiyorsanız gidin, ama buraya alışın derim, çünkü geri geleceksiniz.
I used to be a spy until- - We got a burn notice on you.
Ben ta ki - ifşa olana kadar bir ajandım.
Drifting from great hotel to great hotel, no-one to hurry you, no-one to pester you - like the world as it used to be. What do you mean?
- Ne demek istiyorsun?
You need to remind yourself of the person your father used to be.
Babanın nasıl biri olduğunu kendine hatırlatman gerekiyor.
So you must be used to shut-in smells.
Bu tür kapalı yer kokularına alışkın olmalısınız.
you used me 124
you used to 27
used to be 136
to be continued 170
to be on the safe side 18
to be honest 1950
to better days 18
to be loved 19
to bed 99
to be more precise 22
you used to 27
used to be 136
to be continued 170
to be on the safe side 18
to be honest 1950
to better days 18
to be loved 19
to bed 99
to be more precise 22
to be blunt 18
to be quite honest 33
to be or not to be 51
to be happy 39
to be with you 30
to begin with 126
to be fair 354
to be honest with you 224
to be free 36
to be completely honest 27
to be quite honest 33
to be or not to be 51
to be happy 39
to be with you 30
to begin with 126
to be fair 354
to be honest with you 224
to be free 36
to be completely honest 27
to begin 33
to be perfectly honest 76
to be frank 90
to be clear 133
to be precise 156
to be specific 31
to be 126
to be sure 151
to be alone 26
to be safe 60
to be perfectly honest 76
to be frank 90
to be clear 133
to be precise 156
to be specific 31
to be 126
to be sure 151
to be alone 26
to be safe 60