English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You wouldn't understand

You wouldn't understand tradutor Turco

1,071 parallel translation
You wouldn't understand.
Anlayamazsın.
You wouldn't understand.
Anlamazsın sen.
- You wouldn't understand.
- Anlamazsın.
You wouldn't understand
Anlayamazsın.
That's all right. I wouldn't expect you to understand, for God's sake.
Sorun değil. Tanrı aşkına, beni anlamanızı beklemiyorum zaten.
You wouldn't even begin to understand.
Sen bunu anlayamazsın.
Oh, for reasons i'm afraid you wouldn't understand.
Eğer gidersen, ben ölürüm.
I wouldn't expect you to understand this... but it's a great comfort for a girl to know... she could not possibly sink any lower.
Bunu anlamanı beklemiyorum... ama daha fazla düşemeyeceğini bilmek... bir kız için büyük bir tesellidir.
So you wouldn't understand why it points that way.
O tarafa yöneli olmasını anlayamazsın.
I knew you wouldn't understand.
Anlamayacağını biliyordum.
Well, the "people" are all those you didn't look up to because you knew they wouldn't understand.
"İnsanlar" onların seni anlamadığını bildiğin için onlara aldırış etmiyorsun.
- Oh, you wouldn't understand.
- Sen anlamazsın.
I knew you wouldn't understand.
Anlamadığını biliyorum.
You wouldn't understand.
Sen anlamazsın.
You wouldn't understand such matters
Bu tür şeyleri anlamazsın.
You wouldn't understand that.
Sen anlamazsın.
Anyway, you wouldn't understand
Herneyse, anlamazdınız zaten.
There are ramifications to peace-officing that you wouldn't understand.
Asayişi sağlamanın, anlayamayacağın bazı hassas noktaları vardır.
You wouldn't understand.
O zaman anlayamazsın.
You wouldn't understand.
Anlamıyorsun.
Naturally you wouldn't understand.
Doğal olarak yapmazdın.
I'd explain, but you wouldn't understand.
Anlatırdım ama anlamazsınız.
You wouldn't understand.
Anlamazsın.
No way, you wouldn't understand
Sanırım asla anlamayacaksın
I suppose a young man like you wouldn't understand the pleasure of removing a tight collar.
Sanırım senin gibi genç bir adam dar bir yakayı çıkartmanın zevkini anlayamaz.
Well, I guess he expected something different, which you wouldn't understand.
Galiba farklı bir beklentisi vardı. Ama sen anlamazsın.
As for my reply, if you wouldn't mind waiting... I understand.
Cevabıma gelince, Söylediklerime kulak... veremeyeceksen, bunu anlayışla karşılarım.
- You wouldn ´ t understand.
- Sen anlayamazsın.
You wouldn't understand.
Bunu anlayamazsınız.
Our forebears had the same roots and origins, something you wouldn't understand, captain.
Bizim atalarımız aynı köklerden ve soydan. Bunu anlayamazsın.
You wouldn't understand anyway.
Söylesem de anlamazsın zaten.
I probably wouldn't understand if you told me.
Ah, bir şey demeyebilirsiniz. Fark etmez.
You wouldn't understand it.
Bunu anlayamazsınız.
You wouldn't understand that, would you, Spock?
Bunu anlamazsın, değil mi?
What I want to say you wouldn't understand
Ne söylesem, anlayamazsın!
Something you probably wouldn't understand.
Büyük bir ihtimalle sizin anlayamayacağınız bir şey.
As I understand it, what you actually want to say is that Federica wouldn't have committed suicide but...
Sanıyorum ne demek istediğinizi iyi anlıyorum bayan ve Federica'nın intihar edebileceğine ihtimal vermiyorsunuz.
You wouldn't understand Don't talk out of turn
Kafan basmıyorsa... etrafta dolanma...
You wouldn't understand.
Sen bunu anlayamazsın.
You wouldn't understand.
- Siz anlamazsınız.
No but... you see, he wouldn't understand.
Hayır, ama... yani, o bunu anlamayacaktı.
My eyes saw you, and my heart... My heart understood I like poetry, I understand it, but I wouldn't miss the music so much.
Aynı büyü beni sana doğru çekti, canım gözlerimin seninkilerle ilk karşılaştığı gece.
You wouldn't understand.
Üniversiteye gitmeliydin.
I didn't understand why you wouldn't sleep with me.
Benimle neden yatmadığını anlayamıyordum.
I love you You wouldn't understand
Seni seviyorum Sen anlamıyorsun
But I wouldn't expect you to understand a thing like that.
Ama senin böyle birşeyi anlamanı bekleyemem.
You wouldn't understand.
Sen anlayamazsın.
You wouldn't understand.
Anlamazsınız.
That you wouldn't be able to understand.
Senin anlayamayacağın bir şey.
A man like you wouldn't understand a guy like me.
Sizin gibi bir adam, benim gibi bir adamı anlamaz.
You wouldn't understand. You're right. I got no idea what it's like to look into three little kids'eyes and beat them to death.
Üç küçük çocuğun gözlerinin içine bakarak dövüp, öldürmeyi anlayamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]