Young blood tradutor Turco
233 parallel translation
They want some young blood, don't they father?
Biraz taze kan istiyorlar, değil mi baba?
What do you mean "young blood"?
Ne demek taze kan?
What we need today is young blood.
Bugün bize gereken taze kan.
Young blood. Careful, Hazel...
Dikkatli ol Hazel.
It certainly is delightful having young blood around here.
Buraya böyle yeni kan gelmesi çok hoş.
I will restore your beauty with this young blood.
Bu genç kan, senin güzelliğini geri getirecek.
You need some young blood.
Senin gençlere ihtiyacın var.
- Would harrow up thy soul, freeze thy young blood...
... sıcak kanlılığını dondur.
- So that their white bodies pumped out young blood over her naked skin.
- Ve böylece beyaz vüzutlarından pompalanan genç kanı Kontesin bedenine boşalıyormuş.
Thirsty for young blood.
Genç kana susamış.
That Burns is just what this state needs, young blood!
Bu Burns eyaletin tam ihtiyacı olan kişi, genç kan!
Oh, my goodness. Who must this charming young blood donor be?
Aman Tanrım bu genç ve güzel kan verice de kim?
It must be the young blood from Miss Lucy.
Lucy gibi bir gencin kanın emdiğimden olmalı.
Come here, young blood.
Affedersin delikanlı.
Young blood, do something with your life.
Delikanlı, hayatını iyiye kullan.
No, young blood.
Hayır delikanlı.
But that I am forbid to tell the secrets of my prison-house I could a tale unfold whose lightest word would harrow up thy soul, freeze thy young blood make thy two eyes like stars start from their spheres thy knotted and combined locks to part and each particular hair to stand on end like quills upon the fretful porcupine.
Açıklamam yasak olmasaydı eğer, yaşadığım zindanın sırlarını öyle şeyler anlatırdım ki sana, tek kelimesi aklını başından alır kaynayan kanını donduruverirdi. Gözlerin iki şaşkın yıldız gibi... fırlardı yuvalarından. O bukle bukle saçların ayrılıp birbirinden diken kıllarına dönerdi ürkmüş bir yaban kirpisinin.
Under the bright light of the full moon, they rise from their graves to suck the blood of children and young adults and thus prolong their shadowy existence.
Karanlık varlıklarını sürdürebilmek için dolunayın parlak ışığında mezarlarından çıkıp çocukların ve gençlerin kanını emerler.
Young man, there's nothing wrong with you, except you lost a lot of blood.
Genç adam, önemli bir şeyin yok ama, çok kan kaybetmişsin.
A young man covered in blood.
Kanlar içinde bir genci.
I'm talking about a young man and a gun and first blood.
Ben genç bir adam, bir silah ve dökülen ilk kandan bahsediyorum.
Now, if this was a sport uprising designed to blood the young braves who had never known war, the chances are they would go on back to the reservation on their own.
Şimdi, eğer bu savaşı hiç bilmeyen cesur gençlerin kanları pahasına olan, bir başkaldırı gösterisi olsaydı, kendi kendilerine yerleşkelerine dönme şansları olacaktı.
I was thinking about that blind lieutenant and your young friend, charlie constable, with the blood on his hat, and... and then sometime during the night they stopped coming, and it got quiet on the road there, it got real quiet.
Kimse var mı?
We're taking up fox hunting so young people are involved in their sacrifices. And will understand the deep significance of blood well shed.
Gençlerimizi tilki avlarına götürüyoruz ki kurbanlara hazırlık olsun ve dökülen kanların anlam ve önemini kavrasınlar diye.
The boy's young, and his blood is hot.
Çocuk henüz genç ve kanı kaynıyor.
A holy king of France- - even a pope- - drank blood to stay young and healthy.
Fransa'nın kutsal kralı- - hatta Papa- - sağlıklı ve genç kalmak için kan içtiler.
She kidnapped young girls and kept them chained... to give blood- - blood for her to bathe in and drink.
Genç kızları kaçırıp zincire vuruyormuş... Sonra da... kanlarını içmek ve banyo yapmak için vücutlarından boşaltıyormuş
Young, because Fascism has rejuvenated our blood with shining ideals that are very ancient.
Gençleştiriyor, çünkü faşizm eski zamanların parlayan idealleriyle kanımızı tazeliyor.
You've seen a young girl's blood streaming on her flesh like fire?
Genç bir kızın vücudundan ateş gibi dökülen kanı gördün, değil mi?
Are you afraid of a little blood like a young Madchen?
Yoksa sizi kan mı tutuyor?
But what makes my blood boil that is, what there is of it is that this is usually a young person's disease.
Ama kanimi beyn ¡ me çikartan... yan ¡ kanimin kalanini beyn ¡ me çikartan... bu hastaliga daha çok... gençlerde rastlanmasi.
She retains her young within her body and nourishes it with a placenta, a pad rich in blood vessels, that is implanted on the wall of the womb and linked to the young by a tubular cord.
Yavrusunu vücudunun içinde tutar ve onu plasenta ile besler. Plasenta, kan damarları açısından zengin, rahmin duvarına sabitlenmiş olan ve yavruya boru şeklindeki bir kordonla bağlanan bir yapıdır.
There's a second group of young people with something written... "The blood of children."
"Çocukların Kanı" yazılı bir şey olan ikinci bir genç grubu var.
Two young, yet mature people of purest race and noblest blood, who have enchanted us and who serve our new society!
Yeni toplumumuzun bizi büyülemiş olan iki yeni üyesini, bu en saf ırkın ve en soylu kanın iki genç ama olgun... temsilcisini selamlıyorum!
You're not the one that has to have the virgin blood of a young man... not once, but three times before All Hallows'Eve.
Cadılar Bayramı Arifesi'nden önce üç kere bakir kanı içmek zorunda olan sen değilsin.
This man, the inventor of the lshit Water Purifier a military medical doctor, Lt. Ishii Shiro. A group of young soldiers were sent to Harbin to provide new blood for this squadron.
Bu adam, Ishit Su Arıtıcısının mucidi aynı zamanda bir askerî doktor olan, Korgeneral Ishii Shiro idi.
Now I say to these people, look at this young man and you'll see the face of a black man, but if you look at the blood, it's red!
Bu insanlara diyorum ki : Bu gencin yüzüne bakarsanız, siyah bir adamın yüzünü görürsünüz. Ama kanına bakarsanız, kırmızıdır.
She's a vampire, and she drinks blood to make her young.
O bir vampir ve gençleşmek için kan içiyor.
We've got a report of a young man covered in blood... harassing two girls at the gas station on Waxman Road.
Üstü başı kanlı bir adamın Waxman Yolu'ndaki benzinlikte iki kızı taciz ettiği ihbarını aldık.
Sucking on a young man's blood Wishing he could come
# Em genç adamın aşkını geleceğini ümit ederek. #
And all I really needed was the blood of a young boy.
Ve meğerse tek ihtiyacım olan, genç bir çocuğun kanıymış.
This young lady needs blood and blood she must have.
Bu genç bayanın kana ihtiyacı var.
- What's happenin', young blood?
Neler oluyor?
Imagine that, pretty young lady like yourself killing your own flesh and blood.
Senin gibi genç ve güzel bir kadının kendi kanından ve canından birini öldürdüğünü bir düşün.
Next door, an attractive young woman is working at a computer, while below her a burly man is sopping up a large pool of blood.
Hemen yan dairede çekici, genç bir kadın bilgisayarının başında çalışıyor. Alt katında iriyarı bir adam plaj havlusu ile büyük bir kan gölünü temizliyor.
The blood of the young is considered very powerful.
Bir gencin kanının çok güçlü olduğu kabul edilir.
She was covered in blood, young lady,
O kanlı kaplıydı, genç bayan,
Pain of the past, fear of the future, blood of the young.
Geçmişin acısı, geleceğin korkusu, gençlerin kanı.
Pain of the past, fear of the future blood of the young.
Geçmişin acısı, geleceğin korkusu gençlerin kanı.
Mostly young. Raped and slaughtered, their blood drained.
Çoğunlukla gençler, işkence ve tecavüz edilmiş, kanları lağımdan akmış.
For your information, a Satanic cult has been instructed by their high command, Satan, to systematically kill and slaughter young girls of good health and clean blood.
Bilginize, satanist inancının en yüksek yöneticileri tarafından emir verildi, sistematik olarak öldürmek ve kurban etmek sağlıklı ve temiz kanlı genç kızları.
blood 1038
bloody 177
blooded 155
bloody mary 53
bloody hell 1276
blood pressure 102
blood type 26
bloody fool 33
bloody idiot 27
blooded murder 40
bloody 177
blooded 155
bloody mary 53
bloody hell 1276
blood pressure 102
blood type 26
bloody fool 33
bloody idiot 27
blooded murder 40
blood for blood 26
bloody nora 21
blood everywhere 57
blood is in the water 19
blooded killer 92
blooded murderer 23
young 1055
younger 104
young man 1667
young girl 46
bloody nora 21
blood everywhere 57
blood is in the water 19
blooded killer 92
blooded murderer 23
young 1055
younger 104
young man 1667
young girl 46
young love 41
young one 29
young lady 1202
young girls 24
young master 235
young guy 16
young fella 42
young fellow 27
young and old 19
young woman 79
young one 29
young lady 1202
young girls 24
young master 235
young guy 16
young fella 42
young fellow 27
young and old 19
young woman 79