Дело не в сексе tradutor Turco

Главное, чтобы вам было хорошо в постели. Но, знаешь, мне кажется, тут дело не в сексе, Гретчен.

Ama ben bunun seks hakkında olduğunu düşünmüyorum, Gretch.

И дело не в сексе.

Ve konu seks değil.

- Дело не в сексе, Расти

- Bu seksle ilgili değil, Rusty.

Если дело не в сексе?

Ya o seks değildiyse?

Дело не в сексе. Конечно, в сексе.

- Seksle de ilgili değil.

Изнасилование как доказательство превосходства, дело не в сексе.

Tecavüz seksle değil, güçle ilgilidir.

Дело не в сексе. Дело в медицине.

Çünkü bu konuyu önemsemediğinizi sanıyordum.

Нет, дело не в сексе. Дело в деньгах.

Hayır.Seks hakkında değil, para hakkında.

Если дело не в сексе, но при этом настолько для него важно, то, может, это связано с семьей?

Cinsel olmasa bile onun için akıl almaz işkenceler mevcut ailesiyle ilgili olabilir.

И дело не в сексе. Ты была куда краше, и волосы у тебя блестели.

Seks yüzünden olamaz çünkü güzel görünüyordun ve saçların çok parlaktı.

Дело не в сексе.

Seksle ilgili değil.

В смысле, тут дело не в сексе.

Cinsel sebeplerden değil.

Дело не в сексе.

- Olay seks değil.

Дело не в сексе.

Bunun cinsellikle alakası yok.

Если дело не в сексе, зачем ты занималась сексом?

Eğer cinsellikle alakası yoksa neden ilişkiye girmiyorsun?

Дело не в сексе.

Mesele seks değil.

И дело не только в сексе, но и в приготовлении еды, твоем умении справляться с пятнами всех видов.

Sadece seks için değil. Yemek hazırlamanı da. Her türlü lekeye karşı çarelerini.

Дело было не в сексе, но у тебя был любовный роман, который если и не вытеснил твои чувства ко мне, то безусловно, отложил их в сторону.

Cinsellik olmayabilir, ama bir aşk ilişkin vardı. Bana karşı hislerini geçersiz kılmadıysa da, kesinlikle rafa kaldırdı.

Я просто не понимаю, почему всё дело всегда в сексе.

Durumlar gayet iyi.

Дело не только в сексе, Хаус.

Her şey seks değil, House.

и это не секс.дело не в... сексе это тот момент

Ve seks yüzünden değil. Bu seksle ilgili değil.

Дело ведь не в сексе, да?

Bu seksle ilgili değil, değil mi?

И дело... не в сексе как таковом, я говорю о другом.

Bu.. Sadece seksin kendisi değil. Bundan bahsetmiyorum.

- Да, но знаешь, дело не в.. .. сексе или внушении. и не в других наших штучках.

- Evet ama bunun seksle ikna gücüyle veya diğer yeteneklerimizle ilgisi yok.

Дело не только в сексе.

Sadece seks ile alakası yok bunun.

Я не думаю, что всё дело в сексе.

Bunun seksle ilgili olduğunu hiç sanmıyorum.

Дело не в сексе.

Evet, anladım.

И дело даже не в сексе - секс мне безразличен, это вообще не важно.

Konu seks bile değildi. Seks umurumda değildi ki. Asıl olay bu değildi.

А потом я скажу, что не могу, хотя буду сигналить, что могу, но тебе это не надо, ты даже не слушаешь, ведь тут дело вовсе не в отношениях. И даже не в сексе.

Sonra aslında evet sinyali verip, hayır diyeceğim o sırada beni dinlemiyor olacaksın çünkü bu, senin için birisi ile temas kurmak anlamına hatta seks yapmak anlamına bile gelmiyor.

- Не стоит, ваша честь. Она превращает это в дело о сексе.

Bu davayı seks hakkındaymış gibi göstermek istiyor.

Дело тут не в сексе.

Konu seks değil.

Дело не только в сексе.

Bu iş sadece seks değil ki.

Дело не в сексе.

Konu seks değil.

Дело не только в сексе.

Sırf seksi kastetmedim.

Но дело не только в этом, не только в сексе!

Hayır, bu seferki başka. Konu sadece seks değil.

Дело не только в сексе, понимаешь? Я просто...

Konu seks bile değil ama.

И дело не только в сексе, мы с Наоми похожи.

Konu sadece seks değildi. Naomi ile iyi geçiniyorduk.

Даже не знаю... Уже давно дело не только в страстном сексе.

Bilemiyorum... ateşli bir seks yapmayalı çok uzun zaman oldu.

Карен, дело никогда не было только в страстном сексе.

Olay sadece ateşli bir seks değildi hiçbir zaman, Karen.

- Дело в том, что наше исследование вовсе не о сексе.

Mesele şu ki, çalışmamız tamamen seks hakkında değil.

Дело не в еде, в музыке или в сексе.

Sadece yemek yemekle, müzik dinlemekle, hatta seks yapmakla insan olunmaz.

И дело даже не в сексе.

Konu seks bile değil.

Дело не в сексе.

- Mesele seks değildi.

Тут дело совсем не в сексе.

Cinsel bir tarafı yok bunun.

Дело не только в сексе, детишки.

Bu seksle ilgili değil, çocuklar.

В полигамии дело не только в сексе.

Çokeşlilik sadece seksten ibaret değil.

Дело не только в сексе.

Sadece seks değil, tamam mı?

Как бы да, но дело не только в сексе.

- Evet ama olay sadece seks değil.