Не так скоро tradutor Turco

О, Барт, не так скоро!

Bart, o kadar çabuk olmaz.

- Не так скоро.

- Bilmiyorum. Bir süre olmaz.

Но не так скоро.

Bu kadar çabuk beklemiyordum.

Не так скоро, как вам хочется.

Belki de sandığınız kadar erken değil.

Не так скоро!

Oh, Maggie!

Может не так скоро.

Bu kadar erken beklemiyordum.

Я ожидала вас. Правда, не так скоро.

Sizi bekliyordum ama bu kadar çabuk değil.

Ты не думал что снова увидишь меня так скоро, не так ли?

Merhaba, Himmie. Bu kadar kısa sürede beni yeniden göreceğini sanmıyordun, değil mi?

Скоро празднование годовщины не так ли?

Anma Günü yaklaştı, öyle değil mi?

Так вот, возможно, скоро мне не нужно будет тут работать.

Size şunu söyleyeyim Bay Kralik, bir gün hiç çalışmak zorunda kalmayacağım bir duruma gelebilirim.

Мисс Биатриса должна скоро вернуться, не так ли, сэр?

Bayan Beatrix yakında dönüyordur, değil mi? Evet.

Я не знала, что это будет так скоро.

Bu kadar çabuk olacağını düşünmüyordum.

Я не знал, что ты выходишь замуж так скоро.

Bu kadar çabuk evleneceğini bilmiyordum.

Это хорошо, но тебе не надо так делать. Я скоро вернусь.

Demek istediğim iyi bir şey fakat bunu yapmamalısın.

Почувствуете. Не так быстро. Лекарство скоро подействует.

Hissedeceksin, biraz zaman alabilir.

Я не ожидал ее так скоро.

Ben onu daha beklemiyordum.

Не говорите мне что Вы так скоро забыли меня.

Bu kadar çabuk unuttuğunu söyleme.

Наш фермер потерял двух сыновей, так что о церемонии можно забыть. Но вы не волнуйтесь. Я заработаю денег, чтобы починить дом, и скоро вернусь.

Tamir parası kazanmaya gayret edeceğim sonra eve döneceğim.

Капитан Кирк, я не думала, что мы встретимся так скоро.

Bu kadar çabuk görüşeceğimizi düşünmemiştim.

Он так скоро не ожидал вас.

Seni bu kadar çabuk beklemiyordu.

Мамочка сказала, что скоро вернётся, но так и не пришла.

Annem döneceğini söyledi, ama dönmedi.

Всё дело в сотрудничестве, вот что важно, так как если мы чего-то вместе не уладим, то скоро у нас у нас останется только эта проклятая неразбериха.

Her şey işbirliği yapmana bağIı ve en önemlisi de bu çünkü sana şunu söyleyeyim eğer yakın bir zamanda bu işi halletmezsek şuradaki tüm o saçmalıklar geriye kalan tek seçeneklerin olacak.

Мы сейчас устроим небольшой перерыв, но скоро вернемся так что никто не расходится.

Biraz ara veriyoruz, fakat birazdan tekrar döneceğiz, kimse biryere gitmesin.

Мне не дают тебя видеть, так как я скоро умру.

Seni yanıma getirmiyorlar, çünkü ölmek üzereyim.

Они так скоро не смогут сказать.

- Hemen belli olmaz.

Каникулы скоро кончатся и ты будешь так занята, что у тебя не останется времени грустить.

Tatilin yakında bitecek. Ve sonra çok meşgul olacaksın, üzülmeye vaktin olmayacak.

Я не думал, что реинкарнация произойдёт так скоро.

- Ne çabuk tekrar dünyaya geldim?

Я... простите, у меня неубрано, но я не... ожидал вас так скоро.

Kusura bakmayın ortalık biraz dağınık. Sizi bu kadar erken beklemiyordum.

Карлик сказал мне, что моя любимая жевательная резинка скоро опять войдёт в моду И спросил, не выглядит ли его кузина точь-в-точь как Лора Палмер, она так и выглядела.

Cüce en sevdiğim cikletin tekrar meşhur olacağını söyledi ve kuzeni Laura Palmer'a benzemiyor muymuş, ki benziyordu.

Возможно, Вам не стоило принуждать их к совместной работе так скоро.

Belki de, onları bu kadar çabuk bir araya getirmemelisiniz.

Вы не уедете так скоро, не правда ли?

Bu kadar erken gitmiyorsun, değil mi?

Всё что тебе остается делать, так это молиться о быстрой смерти, которая наступит не скоро.

Tek yapabileceğin hızlı bir ölüm için dua etmek. Ama bu olmayacak.

Ну, скоро мы это узнаем, не так ли?

Yakında öğreneceğiz değil mi?

Заправка через 20 км Мама с колесом вернется не скоро, так что расскажу-ка я вам дальше.

Annenizin bir lastikle geri dönmesi uzun sürecek ben de hikayeyi anlatmaya devam edeyim size.

Так что мы не скоро о них услышим.

Onlardan uzun süre haber alacağımızı sanmıyorum.

Он просто мой парень, Данте. И если ты так и не понял, почему я приехала сюда из Огайо... Объясняю, скоро я буду опять свободна.

Sadece bir erkek arkadaş, Dante, ve buraya sürüklenişimin nedenini Ohio'dan buraya neden geldiğimi unutuyorsun.

Не думаю, что все так скоро позабылось.

Galiba hâlâ bazı şeylerin farkında değiller.

Скоро вы не сможете самостоятельно дышать. Осталось не так долго.

Kendi başınıza solunum yapmaya pek uzun bir süre devam edemeyeceksiniz.

- Мы не ждали тебя так скоро.

Biz seni bu kadar erken beklemiyorduk.

Он скоро поймёт, что здесь всё не так, как дома.

Her seferinde tur vuruşu yapamayacağını anlamalı.

- Мы не ждали тебя так скоро.

- Seni bu kadar erken beklemiyorduk.

- Надеюсь, вы не против, что мы так спешим отправить вас со станции, но док говорит, что та инъекция скоро выветрится.

Sizi üsten kovarmış gibi oldu ama doktor ilacın etkisinin kısa zamanda geçeceğini söyledi.

"Дефаенту" никак не мог бы добраться сюда так скоро.

Defiant'ın buraya bu kadar çabuk gelmesi mümkün değil.

Может быть не сейчас, потому что ты сильная, но рано или поздно, огонь, который мне так в тебе нравится этот огонь скоро вырвется наружу.

Güçlü olduğun için belki bir müddet dayanabilirsin Rose. Ama er ya da geç, sevdiğim o yaşama tutkun... o ruhun solacak.

Ты должен извинить меня, что я не с тобой все это время, но я так воодушевлен этой возможностью повозиться в отделении скорой помощи.

Sürekli sana yüklendiğim için üzgünüm. Ancak bu akşam Acil'de dolaşmak fikri hiç de hoşuma gitmiyor.

Я знаю, что ваше сердце скоро будет мертво....... если вы не будете действовать так, как я вас проинструктировал.

Söylediklerimi yapmazsan, çok kısa bir süre sonra senin kalbinin duracağını biliyorum.

- Если она скоро не вернется, Шнайдер действительно проделал такую огромную работу с этой ярмаркой, не так ли?

- Eğer hemen dönmezse Snyder..... bu sene fuarda çok başarılı. Öyle değil mi Xander?

Да всё было не так. Ей показалось, что бармен сказал : "Мы скоро закрываемся".

Öyle olmadı Barmenin son içkiler dediğini duyduğunu sanmış.

Я понимаю, что это опрометчиво и слишком скоро... и совсем на меня не похоже, так делать.

Biliyorum, ani, acele ve ben böyle birşey yapmam.

Просто, знаешь, я не думала, что он будет счастлив так скоро.

Sadece, Bu kadar kısa sürede çok mutlu olmasını kastedmedim.

Приятно, когда с семейного торжества никого не увозят на скорой, ведь так?

Bir kez de olsa, kimsenin ambulansla ayrılmadığı bir aile toplantısı geçirmek güzel olur. Haksız mıyım?