English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Т ] / Ты обещал

Ты обещал tradutor Turco

1,715 parallel translation
А я хочу, чтобы ты обещал, что сделки с Дэниелем Стаффродом не будет.
Ben de Daniel Stafford ile anlaşma yapmayacağına dair söz vermeni istiyorum.
- Ты обещал.
- Söz vermiştin!
Никаких звонков сегодня - ты обещал.
- Bugün telefon yok, söz verdin.
Ты обещал всё объяснить, когда будет время.
Zamanımız olduğunda her şeyi açıklayacağını söylemiştin.
Ты обещал, что когда услышишь мое имя, ты вернешься ко мне.
Bana söz vermiştin. Adımı duyduğunda geri dönecektin.
Ты обещал, что убережешь его от неприятностей.
- Oğlumu beladan uzak tutacağına söz vermiştin.
- Но ты обещал привести его сюда.
Harika bir şey. Ama onu buraya getireceğine söz verdin.
Папа, ты обещал, что возьмешь меня с собой.
Baba, yine de gideceğiz, değil mi?
Ты обещал мне планету.
Bana bir gezegen sözün vardı.
Ты обещал мне вакцину.
Bana bir aşı sözü verdin.
Ты обещал слушаться меня.
Beni dinleyeceğine söz verdin.
А ещё ты обещал, что с вами будет Малыш.
Ve Shorty'nin sizinle birlikte çalacağını söylemiştin.
Ты обещал сводить меня туда, - отметить погашение ссуды.
Çünkü, işin için aldığın kredinin ödemesi bittiğinde beni oraya götürmeye söz vermiştin.
Ты обещал мне пляж!
Bana bir sahil vaat etmiştin.
Время обрезать веточки. Ты обещал, что мы не будем его калечить!
Ama onu gerçekten incitmeyeceğimizi söylemiştin.
Ты обещал мне историю.
Bana bir hikâye sözü vermiştin.
Ты обещал выиграть конкурс талантов, и ты выиграл.
Yetenek gösterisini kazanacağım dedin ve kazandın.
Ну, и где он. Ты обещал показать мне.
Bana göstereceğinin sözünü verip duruyorsun.
Ты обещал всегда возвращаться домой.
Hep eve döneceğini söylemiştin.
Ну, ты обещал Пепперу разбитую посуду, вот... Я бью посуду
Pepper'a tabak çanak kırıldı dedin ya ben de kırıyorum işte.
- Ты обещал, что оставишь это.
- Beni bırakacağına söz vermiştin.
Ты обещал.
Söz vermiştin.
Ты обещал меня поддержать
Bana destek olacağını söylemiştin.
Но ты обещал!
Ama söz vermiştin!
Ты обещал мне без-стрессовый ужин
Bana dramasız bir yemek sözü vermiştin.
Но ты говорил, что будешь противной стороной. Ты обещал.
Ama karşı taraf olacağına söz vermiştin.
Ты обещал рассказать мне все о банковской заварушке, за завтраком
Banka soygunumuzla ilgili her şeyi kahvaltıdan sonra anlatmaya söz vermiştin.
Пирс, ты обещал больше этого не делать.
Pierce, bunu yapmayacağına söz vermiştin.
Не забудь, ты обещал.
Bu sözünü unutma.
Ты обещал.
Söz verdin.
Ты обещал мне.
Bana söz vermiştin.
Ты обещал!
Söz vermiştin! Söz vermiştin!
Я пришла к тебе, и ты... нет, ты, ты сказал мне, ты обещал мне что это все только в моей голове!
Sana geldim ve sen... Hayır, sen bana geldin, bana söyledin ve bana hepsinin sadece kafamın içinde olduğuna dair söz verdin!
Ты же обещал не брать работу на дом.
Eve iş getirmemelisin.
Когда ты ещё обещал его починить?
Tuvaleti ne zaman yaptırtacaksın?
Ты же мне обещал, ты же мне обещал.
Gözlerime baktığında tüm kâinatı görebildiğini söylemiştin.
Ты обещал, что он будет работать!
Çalışacağına söz vermiştin!
Ты во сколько обещал ей позвонить?
Arayacağını ne zaman söyledin?
Верно, ты же обещал.
Doğru. Kefaletle çıkarsın.
Ты обещал, что не скажешь ему.
Babama söylemeyeceğine söz vermiştin!
Но ты же обещал сводить меня в Руби Фу!
Ama söz vermiştin, beni Ruby Foos'a götürecektin.
Ты мне планету обещал.
Bana bir gezegen sözü vermiştin.
Ты мне обещал. Дорогая...
Bana söz vermiştin.
Нам нечего есть, потому что ты так и не сходил в магазин, хотя обещал.
Hiç yiyeceğimiz yok çünkü alışveriş etmiş gibi görünüp alışveriş yapmadın.
А я думала, что ты обещал не злорадствовать.
- Oh olsun demeyeceğim demiştin.
И Фитцжеральд говорит : "Я обещал полить твою могилу этим виски, но ты не возражаешь, если я сначала пропущу его через свои почки?"
"Fitzgerald da demiş ki, bu viskiyi mezarına dökeceğime söz vermiştim, ama önce böbreklerimden geçmesinin sakıncası var mı?"
Ты же обещал, что дашь ему выйграть.
Kazanmasına izin vereceğine söz vermiştin.
Знаем, что свою руку ты уже обещал. - Но мы и не просим руку. Мы просим твою ногу!
Ama biz ellerini istemiyoruz ayaklarını istiyoruz.
Ты всегда сам выбирал себе костюмы, и ты опять висишь на телефоне, а обещал не делать этого.
Takımlarını hep kendin seçersin ve söz verdiğin halde telefonla konuşmaktan başka bir şey yapmadın.
Я обещал, что позабочусь о твой семье, и о них есть кому позаботиться потому, что ты верунлся.
Ailene göz kulak olacağıma dair söz vermiştim. Şimdi güvende olacaklar. Çünkü evine geri döndün.
А как же кино, ты ведь обещал мне?
Ama beni sinemaya götüreceğine söz vermiştin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]