Az önce tradutor Inglês
32,751 parallel translation
Evet, az önce aradı!
Yes, he just called!
Az önce ne dedim?
What did I just say?
Az önce sessizleştim.
I just became quiet.
Beth Stone az önce çıplaklar kampına bir kaç kilometre uzaklıktaki Great Kills Parkı'nda bir lokantada, onu kaçırdıkları yerde gezinirken bulunmuş. - Çoğul konuştun.
Beth Stone just wandered into a diner down in Great Kills Park, couple miles from that nudist resort where they had her.
Hey, sen az önce o işarete beşlik mi çaktın?
Hey, did you just high-five that sign?
Biliyorsunuz, az önce erkek arkadaşın Bay Bozer ile görüştüm.
You know, I just finished interviewing your boyfriend, Mr. Bozer.
Bunu az önce İnternet'te gördüm.
I just saw this on the Internet.
Somali hükümeti veritabanını az önce hackledim ve kopyalarını indirdim.
Just hacked a Somali government database and downloaded the blueprints.
Şimdi, bu sahnede, sen, yani canavar,... az önce kendi beynini, yani generalin beynini yemişsin.
Now, in this scene, you, the monster, have just eaten the brains of you, the general.
Şimdi siz bu konuşmayı kan kaybetmem için yapıyorsunuz... Çünkü az önce beni öldürmürmek istediğini söylediğine yemin edebilirim.
Maybe this is the blood loss talking, but I-I could swear you said you were planning to kill me.
Az önce sistemlerinizi hackledim.
I just hacked your servers.
Az önce Cezayir Büyükelçiliği binasının önüne bir ceset getirildi.
A body was just delivered on the embassy steps in Algiers.
Az önce haberi anlattım.
- I... I just told you the story.
Ne oldu az önce öyle?
What just happened?
Az önce destek çağırdılar.
They just called for backup.
- Az önce ne dediğimi duydun mu?
Did you hear what I just said?
Az önce yaptığını görmedin mi?
Did you miss what he just did?
Sütunların üzerimize düşeceğini bilmiyordum fakat evet birşeylerden şüpheleniyordum sen de az önce doğru olduğunu kanıtladın
Well, I didn't know the column would fall on us, but yes. I suspected something, and now you've proven it true.
Az önce buradaydı.
He was here just now. Blackstone.
Az önce fişlerimizi kontrol ettim.
I just checked our receipts.
Max, ben az önce bedava klinikte veda konuşması yaptım.
Max, I just gave a good-bye speech at the free clinic.
Az önce bir fırt Chunky Monkey çektim.
I just snorted a pint of Chunky Monkey.
Ben az önce Han'ı umursadığımı itiraf etmek zorunda kaldım.
I just had to admit I care about Han!
Teftiş takvimine az önce baktım önceki ay sadece bir tane görünüyordu.
I just looked at the list of scheduled inspections, and there was only one in the month prior.
Sen az önce..
Did you just...
Sen az önce bir çuval kediden daha mı deli dedin?
Did you say I was crazier than a sack of cats?
Az önce Nightingale'den kaçtım!
I just escaped the Nightingale.
Az önce hayatıma bir göz attınız.
Well, you just got a glimpse into my life.
Az önce burdaydı. Baba, bu da nerden çıktı şimdi?
Aw, he was just here!
8 kişi az önce iniş yaptı da.
Because eight people just boarded.
Az önce canlı yayına başladı.
That feed just went live.
Az önce Arapça mı konuşuyordun?
Were you just speaking Arabic?
Teterboro'dan Meksikoya uçan özel bir jet Larry ve Sophie Morris tarafından az önce kiralandı. Ama Michael ve Bridget'a ödeme yapan aynı aracı firma tarafından ödeme yapıldı.
A private jet to Mexico City out of Teterboro was just hired by a Larry and Sophie Morris, but it was paid for by the same shell company that was paying Michael and Bridget.
Patterson, birkaç silahlı az önce binaya girdi.
Patterson, multiple gunmen have just walked into this building.
Az önce çocuğumuzu "o" diye niteledin.
You just referred to our child as "it."
Hayır, ama az önce encümen üyesi Patel'in fikrini değiştirdiğini öğrendik.
No, but I just learned that Councilman Patel's flipping his vote.
Az önce bana, eğer ameliyat olursam, hiç bir şey değişmezmiş.
She just told me that, if I have the surgery, it might not change anything.
Az önce ayrıldılar.
Uh, they left.
Daniel'in tabletinden Temple'ın doğusuna doğru giden bir sinyal aldım az önce Spring'i geçti.
I've got a signal for Daniel's tablet moving east on Temple just past Spring.
Hayatınıza kast edilebileceğine dair bir haber aldım az önce.
I just received word there may be an attempt on your life.
Ben de az önce çocuğuma sokak müzisyeni olma hayalimden bahsediyordum.
I was just telling my son how I've always dreamed of being a busker.
Kendini az önce piyasadaki en iyi sokak müzisyenleri tanıştırdın.
You have just introduced yourself to the best buskers in the business.
"Az önce California Kid tarafından azarlandınız."
"You just got roasted by the California Kid."
Sanırım az önce sırtıma bir kamçı yedim.
I-I think I just got whiplash.
En azından bunu yapmadan önce beni uyarabilirsin?
Can you at least warn me before you do that?
- Tamamdır! O az önce... Hatta zincirimi bile alacaksın. Ama önce görevimi bitirmem lazım.
But I got to finish my mission first.
Sayın Başkan F-18'ler yakıt ikmalinden önce 10 dakikadan az zamanları olacak.
Mr. President, the F-18s have less than 10 minutes before they have to consider refueling.
Ulusal Keşif Ofisi'nden alınan uydu görüntülerine göre Nassar az sayıda araç konvoyu ile iki dakika önce bölgeden ayrıImış.
Satellite imagery from NRO confirms that Nassar left the compound two minutes ago in a small convoy of trucks.
Freud'a göre, en az dört kişi olmak üzere her türlü cinsel eylemi kabul etmek gerekir.
Freud once said that he'd come to regard any sexual act as involving at least four people, so.
Hadi ama Johnny, yatağa götürmeden önce en azından kulağıma fısılda.
Come on, Johnny, at least blow in my ear before you take me to bed.
En azından üçüncü sınıftan önce.
At least not after the third grade.
az önce geldi 20
az önce çıktı 27
az önce gitti 19
az önce buradaydı 26
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
az önce çıktı 27
az önce gitti 19
az önce buradaydı 26
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89