Bilmiyor musunuz tradutor Inglês
1,160 parallel translation
Onu bilmiyor musunuz?
Don't know that one, huh?
- Bilmiyor musunuz?
- You don't know?
- Kanallar. Bilmiyor musunuz?
- The canals, you know.
Radyomun bozulduğunu bilmiyor musunuz?
My radio conked out.
Otoyolun tam ortasında dönüş yapmanın yasak olduğunu bilmiyor musunuz?
Do you know it's illegal to make a turn in the middle of the highway? You violated the law.
Bir ışınlanmaya müdahale etmenin ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor musunuz?
Don't you realise how dangerous it is to intercept a transmat beam?
Onların dokunulmazlıkları olduğunu bilmiyor musunuz?
Don't you know their persons are inv-violable? !
İkinizde bilmiyor musunuz, Zobar'ın nerede olduğunu?
You don't know where Zobar is either?
Bilmiyor musunuz?
Don't you?
Bilmiyor musunuz?
Don't you know?
İngilizce bilmiyor musunuz?
Not speak English?
Buralarda kapı çalmayı bilmiyor musunuz?
Don't you even know knock around this place?
Onun hakkında film yaptığınız halde nerede olduğunu bilmiyor musunuz?
You're making a film about him and you don't know where he is?
Erkeklerin bir bayanın çantasını karıştırmamaları... gerektiğini bilmiyor musunuz?
Don't you know men aren't supposed to look... in a lady's handbag?
Bayan, sinyal vermeniz gerektiğini bilmiyor musunuz?
Lady, don't you know you're supposed to signal?
Suratınızdaki çiziklerden ve yumruklarınızdan daha fazlasına ihtiyacınız olduğunu bilmiyor musunuz?
DON'T YOU KNOW THERE'S MORE TO IT THAN JUST WITH YOUR FISTS, THE SCARS ON YOUR MUG?
Siz aptallar nasıl gol atılır bilmiyor musunuz?
Can't you morons kick a field goal? Field goal.
- Ayağınızı silmeyi bilmiyor musunuz?
- Don't you know how to wipe your feet?
- Özür dilerim, ama bilmiyor musunuz?
I'm sorry. You mean you don't know?
Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor musunuz?
Knowing full well how dangerous this is?
Bilmiyor musunuz?
You don't know?
Heyecanlı olduğunuzun farkındayım ama gerçekten yaşınızı bilmiyor musunuz?
'Oh! I realise you're nervous but surely you know your age? '
Heyecanlı olduğunuzun farkındayım ama gerçekten yaşınızı bilmiyor musunuz?
'Oh! I realise you're nervous but surely you know your age?
Bilmiyor musunuz o mezarlar kemiklerle dolu.
Don't you know their vaults are full of skeletons?
Bunu bilmiyor musunuz?
You don't know that?
Tam otomatik İtalyan sistemini bilmiyor musunuz?
Don't you know the fully-automated Italian system?
Ne olduğunu bilmiyor musunuz?
You know about my affairs?
"Bilmiyor musunuz?"
"Hast thou not known?"
- Yerini bilmiyor musunuz?
- You've no idea of his whereabouts?
Onun kim olduğunu bilmiyor musunuz?
Don't you know who he is?
Buraya sürekli Amerikalılar geliyor ama siz İngilizce bilmiyor musunuz?
- All these Americans In here...
Yanılıyor muyum Bayım? Mösyö Poirot. O pedallı şeyle Merdiven Koyundan Martı Koyuna kadar dolaşmanın neredeyse 2 saat süreceğini bilmiyor musunuz?
Messieur Poirot, are you aware that it would take nearly two hours to paddle around the island from Ladder Bay to Gull Bay?
O zaman sizi buraya çekmek için... tuzak kurduğunu bilmiyor musunuz?
Then how do you know that if she isn't just... faking it in order to lure you here?
Ne söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz yani?
You mean, you don't know what you're going to say?
- Siz bilmiyor musunuz?
- You don't have it?
Savaşta olduğumuzu bilmiyor musunuz?
Don't you know there's a war on?
Hala bilmiyor musunuz?
You still don't know?
Onunla dostluğumu bilmiyor musunuz?
Oh, you don't know about me and him?
- İzleyeceğiniz filmi bilmiyor musunuz?
- You don't know what you're gonna see?
Daha boruları gelecek, bilmiyor musunuz?
The pipes are still to come.
Majestenin operada baleyi yasakladığını bilmiyor musunuz?
Do you not know that His Majesty has expressly forbidden ballet in operas?
Hadi dışarıda ne yaptığını bilmiyorsunuz peki, evde ne yaptığını da bilmiyor musunuz?
- OK if you don't know what he's doing outside, do you know what he's doing at home?
O içkinin ne kadar sert olduğunu, bilmiyor musunuz?
Don't you know how strong that stuff is?
Ama yoldan asla ayrılmamanız gerektiğini bilmiyor musunuz?
But don't you know you should never leave the path?
Hiçbir şey bilmiyor musunuz?
You don't know anything about it?
Ne demek olduğunu bile bilmiyor musunuz?
You don't know who daddy is?
Benim ne kadar sıra dışı biri olduğumu bilmiyor musunuz?
Don't you know what an exceptional person I am?
- Yağmanın suç olduğunu bilmiyor musunuz?
- You were looting.
Siz gençler bunun yasak olduğunu bilmiyor musunuz?
Don ´ t you teenagers know that this is not allowed?
Bilmiyor musunuz?
You do not know?
Şu an nerede olduğunu bilmiyor musunuz?
You don't know where she is now?
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25