Bilmiyorsunuz tradutor Inglês
2,632 parallel translation
Açıkça sadakat ne demek bilmiyorsunuz.
You don't know what devotion means.
Bilmiyorsunuz tabi
You do not like critics?
Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
- You know nothing about me.
Sizin için ne yapabilirim? Ve siz de İngilizce bilmiyorsunuz.
And you don't speak any English?
Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.
You do not know what you're doing.
Nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz.
You're not sure where you are.
Etrafta başkasının var mı onu da bilmiyorsunuz.
You're not sure if anyone else is around.
Sanırım siz tekmeleme doğumunu bilmiyorsunuz
You probably don't even know that yams can kick-start labor.
Bunu sorduğunuza göre, boks hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz!
Thinking like that shows you know nothing about boxing!
Ne konuştuğunuzu bile bilmiyorsunuz!
You don't know what you're talking about!
Niye? Çünkü siz bi halt bilmiyorsunuz
You see, every day people die, and want to know?
Yani geçen Çarşamba nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı bilmiyorsunuz?
Ask my secretary. So, you don't know where you were last Wednesday, or what you were doing?
-... olduğunu bilmiyorsunuz. - İsmini hatırlamak için kafamı patlatıyorum.
I'm so trying to remember his name right now.
Tek önemli olan gerçek ve siz bunu bilmiyorsunuz.
All that matters is the truth and you don't have it.
Doğru ya, kesirleri bilmiyorsunuz.
Oh, wait, you can't.
Benim oğlum hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz, ayrıca kötü örnek olmaktan hiç anlamıyorsunuz.
You know nothing about my son and even less about apples.
İtalyanca bilseydiniz ki bilmiyorsunuz, ettiğimiz yeminin kuma ve koca yemini olduğunu anlardınız.
If you spoke Italian, which I knew you did not, you would have known that those were goomar-goombah vows.
Driscoll'un bu dosyalara ne indirdiğini bilmiyorsunuz değil mi?
You guys don't even know what Driscoll downloaded into those files, do you?
Hayatımın nasıl olduğunu bilmiyorsunuz.
You don't know what my life is.
Ne kadar zor olduğunu bilmiyorsunuz.
You have no idea how hard it is.
"Korkmak" kelimesinin anlamını bilmiyorsunuz.
You don't know the meaning of the word scared.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
You don't even know one thing.
Ne dediğinizi bilmiyorsunuz.
You people have no idea what you're talking about.
Bana bir anlaşma teklif ettiği kısmı bilmiyorsunuz.
Not the part where he offered me a deal.
Neden bahsettiğinizi bilmiyorsunuz.
Y'all don't know what the fuck you're talking about.
- Ama hala kim olduğumu bilmiyorsunuz.
But you guys don't know who I am.
- Nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz.
- You don't know where you're going.
- Hiçbir şey bilmiyorsunuz, değil mi?
You wouldn't know anything about that, would you?
Nereye gittiğimi bilmiyorsunuz.
You don't know where I'm going.
Siz bilmiyorsunuz.
You don't.
Bilmiyorsunuz.
You don't know.
Sanki bilmiyorsunuz.
Like you don't know.
Eğer doğruysa, bunun ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz.
You don't know what this would mean if it's true.
Bilmiyorsunuz, tamam.
Okay, uh... yo-
Kim olduğumu bilmiyorsunuz.
You don't know who I am.
- Sanırım siz de bilmiyorsunuz.
- But it seems like you don't either.
Protokol nasıl işliyor, hiç bilmiyorsunuz.
You don't have the faintest idea of protocol.
Bu bokun tam olarak ne olduğunu ve nasıl tedavi edeceğinizi bilmiyorsunuz.
You don't know what the fuck this really is or how to treat it.
Bıçakların yerini bilmiyorsunuz.
You don't know where the knives are.
Bu şehir çok büyük ve karmakarışık, siz de yolunuzu bilmiyorsunuz.
This city is vast, and intricate, and you do not know your way around.
Siz insanlar, hiçbiriniz kayıp davaları bilmiyorsunuz.
All you people don't know about lost causes.
Bilmiyorsunuz?
You do not know?
Bilmiyorsunuz lan?
You do not know?
Ama canlı olduğunu da bilmiyorsunuz.
But then you don't know she's not dead.
En İyisi. - Burgeri bilmiyorsunuz.
- You do not know about burgers.
Merhaba... siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz.
hello... you don't know who I am.
İkiniz de benim kim olduğumu bilmiyorsunuz, değil mi?
Neither one of you guys know who I am, all right?
- Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz?
You don't know what you're doing!
Bilmiyorsunuz demek.
Don't know it, huh?
Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz siz.
Y'all don't know what y'all doing.
- Olayın iç yüzünü bilmiyorsunuz.
Look there's- -
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyordum 699
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyordum 699
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyordu 23
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyordu 23
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25