Bilmiyorum efendim tradutor Inglês
969 parallel translation
O kelimenin anlamını bilmiyorum efendim.
I don't know what that means, sir.
- Bilmiyorum efendim.
- I don't know.
Gerçekten bilmiyorum efendim.
I really don't know, sir.
Gelmezseniz bana ne olur bilmiyorum efendim.
I don't know what'll happen to me, sir, if you don't come.
Bilmiyorum efendim, doktor bulmaya çalışıyordum
What's happened with the band, waiter?
- Bilmiyorum efendim.
- I don't know, master.
- Henüz bilmiyorum efendim.
- I don't know yet, sir.
- Neden? Bilmiyorum efendim.
- I don't know, sir.
Bilmiyorum efendim.
I don't know, sir.
- Bilmiyorum efendim.
- I'm sure I don't know, sir.
Hiç bilmiyorum efendim.
I don't know, sir.
- Bilmiyorum efendim.
- I don't know that, sir.
Bilmiyorum efendim.
I do not know.
Bilmiyorum efendim.
I know not, sir.
- Bilmiyorum efendim.
- Well, where is it? - I don't know, sir.
Bilmiyorum efendim.
He's at the opposite end of the barracks.
Neye inanacağımı bilmiyorum efendim.
I don't know what to believe, sir.
- Size söyledim efendim. Bilmiyorum.
- I've told you, sir, I don't know.
Bakın, efendim... daha adınızı bile bilmiyorum.
Look here, Sir... I don't even know your name.
- Bilmiyorum, efendim.
- I don't know, Your Grace.
Hayır efendim, bilmiyorum.
No, sir, I don't.
- Bilmiyorum, efendim.
- I don't know, sir.
Hayır efendim, açıkçası bilmiyorum.
No, sir, I don't rightly know.
- Bilmiyorum efendim.
- I don't know, sir.
Bunların derdi nedir bilmiyorum ama sanırım bizi görmediler efendim.
I don't know what happened to them, sir. I guess they didn't see us.
Bilmiyorum, efendim.
- I don't know, sir.
İçtenlikle, bilmiyorum, efendim.
Frankly, I don't know, sir.
- Bilmiyorum, efendim.
- Who got it? - I don't know, sir.
Oh, bilmiyorum, efendim.
Oh, I don't know, sir.
Tam olarak bilmiyorum, efendim.
I don't quite know, sir.
Söylediklerinizle ilgili hiçbir şey bilmiyorum, Efendim.
I know nothing of these things.
- Ne oldu efendim? - Bilmiyorum.
- What's the matter, sir?
Bilmiyorum, efendim.
I don't know, sire.
Bilmiyorum, efendim.
I don't know, sir.
- Bilmiyorum, efendim. Belki iletimle ilgili bir sorundur.
- Maybe something to do with transmission.
- Bilmiyorum, efendim.
- l don't know, sir.
Bilmiyorum, efendim.
- We don't know.
- Sorun da bu efendim, bilmiyorum.
- That's just it, sir, I don't know.
- Johnson'nın mangasındakilere ne oldu? - Bilmiyorum, efendim.
How about the rest of Johnson's squad?
Bilmiyorum, efendim.
No, I don't, Imperial Majesty.
Tam olarak bilmiyorum, efendim.
I don't really know, sir.
Ne demek istediğini bilmiyorum, efendim.
I don't know what you mean, sir.
Adı ne? Bilmiyorum, efendim.
I don't know, sir.
Bilmiyorum, efendim.
Well, I don't know, sir.
Her şey hazır, efendim, fakat Bayan Daw, aşağı iner mi bilmiyorum.
It's all ready, sir, but Miss Daw, I don't know if she's coming down.
Bilmiyorum efendim.
I don't know, sir. I didn't notice.
Bilmiyorum, efendim!
I don't know, sir!
Bilmiyorum, efendim.
I do not know, sir.
- Bilmiyorum, efendim.
- I do not know, sir.
- Bilmiyorum, efendim.
I don't know, sir.
- Bilmiyorum, efendim.
I don't know, sir. What?
efendim 34795
efendimiz 532
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
efendimiz 532
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyorsun 241
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125