Bir saat sonra tradutor Inglês
3,999 parallel translation
Bir saat sonra oradayım.
I am just an hour away.
Çöplük. Bir saat sonra.
The dump, in one hour.
- Bir saat sonra halledeceğiz.
- It's Ankov. It's going down.
- Bir saat sonra neyi halledecekler?
One hour. What's going down in an hour?
Bir saat sonra orda buluşuruz öyleyse?
So I'll see you there in like an hour?
Evet, ama bu görüntü patlamadan bir saat sonra.
Yeah, but it's been an hour since the explosion.
Bir saat sonra beni kurtardılar.
I was rescued in an hour.
Randevundan bir saat sonra çekildi.
It was taken an hour into your appointment. I'd like to show you something else.
Bir saat sonra?
One hour?
Bir saat sonra bizimle burada buluşacaksınız ve yüz dolardan fazla olmaz.
All right, but listen to me. You meet us back here in one hour, and no more than a hundred dollars.
Bir saat sonra uğra. Tamir etmiş olurum. Güzel.
- Come back in an hour and I'll have it fixed.
Olivia, çok isterdim ama Henry bir saat sonra First Cup in New York programına katılacak ve ben de onu izlemeye stüdyoya gidiyorum.
Oh, Olivia, I would love to, but Henry's "First Cup New York" interview's in an hour, and I'm heading over to the studio to see him.
- Kız kardeşim bir saat sonra gelecek.
- My sister's still an hour away.
Evsahibi, Estelle'in kazansından yaklaşık bir saat sonra dairesine girip hemen çıktığını söyledi.
Landlady says she saw him come in and leave just as fast about an hour after Estelle was hit.
Bir saat sonra, yeniden son durumu sizlere ileteceğiz.
We'll bring you another update within the hour.
Bir saat sonra Nandu doğdu.
An hour later, we had Nandu.
Frank, basın toplantısı bir saat sonra odamda.
Frank, the press conference is in one hour, my office.
Bir saat sonra aşağıda buluşuruz. Kıyafetini değiştirmen için sana zaman vereyim.
I'll meet you downstairs in an hour, give you a chance to change your clothes.
Anneniz en azından bir saat sonra...
Your mom's gonna be...
- Bir saat sonra programımız var.
- We have a show in an hour.
Bir saat sonra birisi onun için işleri gayet de bozmuş.
Well, an hour later, someone made everything not okay for him.
Yıkandıktan bir saat sonra üstümü değişsem bile...
Hour after I wash, I already got to change my...
Bir saat sonra yalnız başına çıktı. Arabasına bindi. Elinde çantası yoktu.
An hour after that, he comes out by himself, enters his car- - no satchel.
Bir saat sonra diplomatik bir helikopter onu Osdorp binasından alarak bir jete götürecek.
An hour from now, a diplomatic helicopter's gonna take him from the Osdorp estate to a waiting jet.
- Yayınlandıktan bir saat sonra silindi.
It got pulled an hour after it posted.
Seni bir kaç saat sonra arayacağımı söylemek için aradım, inşallah daha iyisindir.
Just calling to let you know I will call you back in a few hours and I hope you're feeling better.
- Bir saat falan sonra?
In about an hour?
Sonra saat 1'de güzel bir uyku çekeceğiz.
And then at 1 : 00, we are gonna have a nice nap.
Haddie, annenin saat 8'den sonra bir şey yiyemeyeceğini biliyor. O yüzden burada olacaktır.
Haddie, he knows that your mother can't eat or drink anything after 8 : 00.
Ondan sonra da şehir ortasında bir bağış toplantısı var. Saat üçte orada olmamız lazım.
So after that, we've got the fundraiser in midtown, and then we have to get there by 3 : 00.
O ve hıyar erkek arkadaşı beni hayvanat bahçesine bıraktılar bir kaç saat sonra alacaklarını söylediler ve hiç geri dönmediler.
So, she and her jerk boyfriend dropped me off at the zoo and said that they would pick me up in a couple of hours, and they never came back.
Her akşam 9'dan önce evde olur bir kadeh şarap içip bir, iki ayet okuduktan sonra saat 10 olmadan yatardı.
He pours his sherry, reads a verse or two, asleep by 10 : 00, like clockwork.
Yarım saat sonra birilerinin kekinden iğrenç bir şey çıkacağını duydum.
I heard someone found something nasty in that... In about an hour.
Bir kaç saat sonra, programından sonra ölü bulundu.
A few hours later, he was killed right after his show.
2 saat sonra, bir golf arabasının... bizi çekmek zorunda kalmasından... çok utanmıştık.
Adam : 2 hours later, we had suffered the ultimate shame of having to be towed out of the swamp by a golf cart.
3 saat sonra burdaki bir ünide konser veriyormuş.
Wow, look at that. Says he's actually playing State College. It's only three hours away.
6 ya da 7 saat sonra ikimiz hastanede süper romantik bir yemek yiyor olacağız.
Six or seven hours from now, you and I will be having a wonderfully mushy hospital lunch.
Saat 5 : 00'e kadar oy vermem sonra da hızlı bir seyahate çıkmam gerek.
I have to vote by 5 : 00 and then take a quick trip.
Bir kaç saat sonra gelebilirsin.
No, it's okay. You could come back in a few hours.
Bir kaç saat sonra döneceğim. Son şansın.
I'll be back in a couple of hours.
Fiyakalı bir saat takacak sonra da işimi yapmaya devam edecektim.
I was supposed to wear a fancy watch and then just go about my job- - that's all.
Birkaç saat sonra maksimum güvenlikli bir tesise nakledileceksin ve mahkemeye çıkartılıp, suçlu bulunup, idama mahkûm edilmeyi bekleyeceksin.
A few hours after that, you'll be transferred to a maximum security facility, Where you will await trial, be found guilty, and sentenced to death.
Ondan yarım saat sonra da sol ön inen arterine bir çentik atacaksınız.
Thirty minutes after that you will nick his left anterior descending artery.
Bana sanki dadılar ve mürebbiyeler etraflarını sarmış çaydan sonra seninle bir saat geçirebilmeleri için süslenip püslenmişlerdir gibi geliyor.
I'd imagined them surrounded by nannies and governesses, being starched and ironed to spend an hour with you after tea.
Bunu sonra konuşuruz. Fatima'nın bir saat içinde buraya gelmesi ayarlandı.
Fatima is scheduled to arrive within an hour.
Bir buçuk saat sonra görüşürüz.
Um, I will see you in an hour and a half.
- Genellikle, çocuk bir iki saat sonra bir dizi alabalıkla geri geliyor, herkesin neden üzgün olduğunu merak ediyor.
Usually, the child comes back in an hour or two with a line of trout, wondering why everybody's so upset.
Üç saat sonra öğle yemeği için Club au Lac'a girdi. Elinde bir para çantasıyla.
Three hours later, he enters Club au Lac for lunch, with a satchel of money.
Bir saat sonra toparlanırız.
We'll pick this up in an hour.
Marley prova yapabileceğimiz bir yer buldu ve okuldan sonra saat 5'te orada bir araya gelmemizi istiyorum.
"Marley found a place where we can rehearse, " and I want us to meet there today after school at 5 : 00.
Bir kaç saat sonra tekrar aradım.
A few hours later, I call again.
bir saat 138
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25