Bu çok güzel tradutor Inglês
8,148 parallel translation
Bu çok güzel.
That is so beautiful.
Bu çok güzel.
It's beautiful.
Bu çok güzel olur.
That will be so nice.
Bu çok güzel bir kitap.
This is a really good book.
Bu çok güzel.
Hey, this is nice.
Biliyor musun bu çok güzel.
This is cool, you know?
Vay canına, bu çok güzel.
- Wow, that is just super neat.
Bu çok güzel olur, hayatım.
- I think that'd be fine, honey.
Yani bence bugünlerde televizyonda kadınlar için birçok rol var. Bu çok güzel bir şey.
So, I just think there's so many parts for women in TV right now, and it's just wonderful.
Ve bu çok güzel.
It's beautiful.
Bunlar için geleceğini biliyordum Tomas. Tıpkı eğer içinde ne olduğunu bilsen bunları çalacak cesaretin olmadığını bildiğim gibi. Ki bu çok güzel.
I knew you would come for these, Tomas, just like I knew you would never be bold enough to steal them if you really knew the score, which is convenient.
Bak bu çok güzel.
Oh, these are good.
Bu çok güzel bir soru.
That's a very good question.
- Tatlım, bence bu çok güzel, - ve en güzel tarafıda annensiz hallettin.
Honey, I think it's perfect, and the best part is, your mom had nothing to do with it.
- Oo, bu çok güzel bir parti olacak.
Oh, this is gonna be a good party.
Ve bence bu çok güzel.
I think that that's beautiful.
Bu çok güzel bir takım.
It's a beautiful suit.
Nerelerde olduklarını bulup size konumlarını yollayabilirim. Bu çok güzel olurdu.
I can find out where they are and send you the locations.
Hailey, bu çok güzel.
Hailey, that's so cool.
Bu çok güzel, Nolan.
That's just beautiful, Nolan.
Bu çok güzel.
That's really good.
"Duygusal eğitimine devam edebilmen için." Bu çok güzel.
"To continue your emotional education."
Çok güzel kelimelerin var ama bu...
You got a lot of pretty words,
Bence çok güzel birşey bu.
Well, I think it's great.
Tamam çok güzel, bu harika.
Well, great. That's great.
Bu çok güzel.
That's good.
Daha önce... çöpü karıştıran çok insan gördüm ama hiç biri bu kadar güzel değildi.
I've seen, uh, plenty of people Dumpster-dive before, but they never made it look so good.
Eğer herhangi biri, ben Muhammed Ali'nin bu kayıtları neden yaptığını düşünüyorsa bunları yapıyorum, çünkü tarih çok güzel.
If anyone wondered why me, Muhammad Ali, is making these tapes, it's because history is so beautiful.
Bu akşam çok güzel görünüyorsun, Jackie.
You look very nice tonight, Jackie.
Bu kadar şeyi kabullenebilmen çok güzel.
Huh. It's so great that you've been able to embrace all this.
Eğer bu "çok güzel gözleri" yüzüme karşı söylersen Kings of Leon'un yapacağından daha çok işimiz var demektir.
- Okay, if you're saying things like "dreamy eyes" to my face, we have more work to do than the Kings of Leon.
Bu çok güzel..
This is nice.
Mmm. Bu gözlemeler çok güzel olmuş. Bu gözlemeler çok güzel olmuş.
These pancakes are terrific.
Çok güzel bir şey bu.
That is beautiful.
Bu gerçekten çok güzel.
This is really nice.
- Bu sabah çok güzel görünüyorsun.
You're looking very lovely this morning.
Güzel, bu iş çok önemliydi çünkü.
Good, I've got a lot riding on this job.
O üzücü anının yerini bu güzel anının alması çok hoş.
... Nice to replace that sad memory with this happy one.
Bu gece çok güzel bir gece için gelmek ister misin?
- What? - [Grunting]
Yılın bu zamanları çok güzel oluyor.
It's beautiful this time of year.
- Bu adam mı? - Çok güzel.
That guy?
Bu gerçekten çok güzel.
That's really great.
Çok güzel zaten bizim de amacımız bu. Umarım birini öldürmeden onu durdurmuşuzdur.
Well, good because that's what we do here, and hopefully we stop him from killing someone.
Ona bu kartı ver, selamımı ve çok güzel yaşlandığını söyle.
Uh, just give her this card. Uh, tell her hi from an old friend A-and that she aged well.
Bu gece çok güzel görünüyorsun.
You look really pretty tonight.
Çok güzel, bu harikaydı.
All right. That was awesome!
Ama bu da çok güzel.
But it is, um... it's cool though.
Güzel. Bu görüşme konusunda çok gerginim.
Ah, good, I'm so nervous about this meeting.
Bu çok güzel.
Oh, well, that's great.
Tekrar birleşmek çok güzel bir his. Bu bir düet.
♪ Reunited and it feels so good ♪
Her neyse çok uzun zaman önceydi bu ve bizler gerçekten böylesine güzel bir evde yaşadığımız için minnettarız.
Anyway, it was a long time ago, and we're just really grateful to live in such a beautiful home.
bu çok güzeldi 52
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok kötü oldu 29
bu çok ilginç 132
bu çok para 46
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok önemli 351
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok kötü oldu 29
bu çok ilginç 132
bu çok para 46
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok önemli 351
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok kolay 78
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16