Bu çok komik tradutor Inglês
1,709 parallel translation
Bu çok komik.
It's funny.
Ryan vaftiz olacak. işte bu çok komik.
Ryan gets bar mitzvahed. Now that is funny.
Bu çok komik.
This is ridiculous.
Bu çok komik, değil mi?
It's absurd, isn't it?
Bu çok komik!
This is ridiculous.
Bu çok komik.
That is so funny.
- Hayır. Bu çok komik.
No, that's ridiculous.
Bu çok komik!
It's funny!
Bu çok komik.
That's ridiculous...
Sence de bu çok komik değil mi?
Isn't that a funny thing to say?
Bu çok komik.
That's totally absurd.
Bu çok komik.
That's ridiculous.
Hayır, bu çok komik.
Oh, no. That's funny.
Bu çok komik.
That's funny.
- Ama bu çok komik!
- But it's funny!
- Bu çok komik
- This is ridiculous. - Woo!
- Bu çok komik.
- That's funny.
Tamam, bu çok komik.
OK. Very funny.
Dinle, bak bu çok komik.
Okay. This is funny.
- Bu çok komik olacak.
- This is gonna be so funny.
Bu çok komik, ahbap.
That's fuckin'funny, man.
Bu çok komik, geç gelen mutluluk gibi, beni etkileyemiyor.
That's funny, you don't strike me as the delayed gratification type.
Sanırım bir kayık almak zorunda kalırdım Bak bu çok komik Cünkü hayalimdeki adada liman yok
Well, see, that's funny, because the island in-in my fantasy - no dock.
Biliyor musunuz aslında bu çok komik Yani alta ayda neredeyse eve bile uğramaz olmuştu... ve belki de bu yüzden henüz ölmüş olduğunu tam olarak anlayamıyorum.
It's funny, you know, he hasn't been home all that much these last few months, so... not having him around, it really hasn't hit me yet.
Bu çok komik.Hayatını araba satarak kazanıyorsun ama vitesten anlamıyor musun?
That's so funny. You sell cars for a living, but you don't know how to drive a stick?
Ne zaman "Bu çok komik" dese, tebeşir tahtaya sürtülmüş gibi oluyorum.
Every time she says, "That's so funny," it's like nails on a chalkboard to me.
Seyredeceğimiz şeyde o kadar çok "Bu çok komik" diyecek ki artık seni rahatsız etmeyecek.
What we're about to watch will make her say "that's so funny" so many times that eventually it's not gonna bother you.
Oh, bu çok komik.
Oh, that's hilarious.
Bu komik. Ben çocukken bu civarlara gelmemiz yasaktı. Çok tehlikeliydi.
It's funny, when I was a kid we weren't even allowed to come over here, it's too dangerous.
Bu yüzden sizi bu sene konsül seçmemizin çok komik olacağını düşündüm.
Which is why I thought it could be amusing if we made you consul for this year.
- Bu çok komik.
I just...
Bu çok komik!
This is ridiculous!
Bu komik espiriler beni çok yordu.
Well, all these good jokes are making me tired.
Bu sence çok mu komik tanrım? !
Do you think this is funny, God?
Bu komik kıyafetiyle her maça gider ve genellikle çok içip, kavga çıkarır.
He goes to every game in that ridiculous outfit and usually drinks too much and gets into a fight.
Bu reklam çok komik.
This commercial's funny.
- Bu çok komik.
Why?
İnsanların Tanrı'yı oynuyor olabileceğimizi, bu türlerin kaderini kontrol altına alıyor olabileceğimizi söylemesi çok komik.
You know, it's funny when people say we may be playing God, we may be controlling, we may be taking charge of, kind of, these species'destinies.
- Bu gerçekten çok komik.
- This is about to get really funny.
Bu komik, çok komik.
That's fun... that's funny.
Bütün bu plan çok komik ve bencilce.
This... this... this whole plan smells funny... and selfish.
Hey, dur bir dakika, bu hiç çok komik...
Hey, hold up. This isn't funny.
Bakın, Bu çok komik.
Look, this is ridiculous.
Tanrım! Bu program çok komik.
God... that show is so funny.
İçeride beni bekleyen bir milyon dolarım var Kesinlikle aynı şekilde düşünüyoruz Bu çok komik.Aslında adamlara arkada olduğumu söylemek için bekleyemem.Bak beni küçümsüyorsun
That's, uh, pretty funny, actually.
Sence bu çok mu komik?
You think this is funny?
Sadece "Çok komik" diyor. Bu biraz sinir bozucu.
She just says, "That's so funny." It's kind of annoying.
Çok komik. Bu adam o kadar seksi değil.
That's so funny! This guy's not that hot.
Bu şaka aslında çok komik.
This joke is actually quite funny.
- Bu komik... bu yüzden aslında söyleyeceğim, gerçekten ne istediğini bilen çok az insan var dışarıda... ve istedikleri için herşeyi riske atabilirler.
- That's funny... because what I was gonna say is, there are few people... who really know what they want... and are willing to risk everything for it.
Bu çok komik.
- This is ridiculous.
bu çok komikti 16
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok para 46
bu çok güzeldi 52
bu çok eğlenceli 50
bu çok saçma 642
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok para 46
bu çok güzeldi 52
bu çok eğlenceli 50
bu çok saçma 642
bu çok önemli 351
bu çok kolay 78
bu çok kötü 494
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok kolay 78
bu çok kötü 494
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126