Bu çok korkunç tradutor Inglês
971 parallel translation
- Fakat iki can almak bu çok korkunç, yapamazsın!
But you can't do this awful thing... Take two lives!
- Ne oldu hayatım? - O öldü, bu çok korkunç!
Bob, he's dead, it's horrible!
- Oh, bu çok korkunç bir şeydi, yurttaş.
- Oh, that was a dreadful thing, citizen.
- Bu çok korkunç!
- Oh, that's awful!
Bu çok korkunç!
This is terrible!
- Bu çok korkunç bir söz.
That's a horrible thing to say about anybody.
Ama bu çok korkunç.
Why, that's terrible.
Bu çok korkunç!
My, this is terrible!
Larry, bu çok korkunç.
Oh Larry, this is awful.
Vay canına. Bu çok korkunç.
Gee, that's terrible.
Bu çok korkunç bir durumdur.
That's a terrifying problem.
Bu çok korkunç.
It's terrifying.
Bu çok korkunç, çılgınca.
It's too awful, it's too crazy.
Bu çok korkunç.
This is terrible.
Ah, bu çok korkunç.
Oh, this is terrible.
Bu çok korkunç, çok acımasızca.
It's so horrid, so cruel.
Bu çok korkunç.
It's so terrible.
Bu çok korkunç.
Ah, this is awful.
- Bu çok korkunç olmalı.
- That's awful, i think.
Bu çok korkunç.
But that's horrible.
Bu çok korkunç.
Oh, this is dreadful.
Bu çok korkunç olmalı.
How terrible that must have been.
Bu çok korkunç.
It's horrible! ..
Bu çok korkunç! Nasıl oldu da böyle bir söylenti yayılıverdi?
So, it is too silly.
Bu çok korkunç!
It's too gruesome.
Claire, bu çok korkunç!
Claire, it's awful!
- Bu çok korkunç.
- It's awful.
- Bu çok korkunç.
- This is just simply terrible.
Bu çok korkunç.
It's horrible.
Bu çok korkunç.
Τhis is awfuΙ.
Bu çok kötü ama çok kötü. Ve korkunç derecede korktu.
That's very ba and she's frightened horribly.
Bu korkunç yolculuktan sağ çıkmama ihtimalimiz çok yüksek.
Chances are we'll never come out of that horrible trip alive.
Bunu çok tartışmıştık. Bu aptal Mısır macerasının gereksizliğini... bütün bu deliliği... hiçbir zaman geri alamayacağımız o korkunç zaman kaybını.
We've discussed it so often - the futility of this idiotic Egyptian adventure... the madness of it all... the ghastly waste of time that we can never have again.
Bu zor günlerde, çok ciddi ve korkunç sorunları olan sevgili yurdumuzun çalışanları bizden yardım beklerken adil ve merhametli olmamız için bize güç ve akıl ver, sana yalvarıyoruz.
In these critical days, when our beloved country labours with - - Such grave and disturbing problems, look upon us, we beseech Thee. - - And give us the light and strength to be just and merciful.
"Sizi ne kadar çok özlediğimi ve bu korkunç savaş bitince tekrar evime size dönebilmekten ne kadar mutlu olacağımı anlatamam."
"I can't begin to tell you how much I miss you both " and how happy I will be when this horrible war is over "and I can come home to you again."
Bu hikâyede unutamadığım aynı anda çok güzel ve korkunç bir yan var.
There is something in this story so terrible and sweet at the same time that I haven't been able to forget it.
Geri gitseniz iyi olacak bu pusu işe yaramazsa çok korkunç bi çatışma olacak kaptan senin arkanda değiller komutan rickey nişanlım gürültü yaparsan hepsi öleccek hepsinde silah var bir ses senden cıkarsa onları vuracağız
You better go back up there. If this ambush don't work, ma'am, there's gonna be an awful lot of shooting. Captain, they're not after you.
Bu gerçekten çok korkunç.
Well, now, ain't that awful?
Biliyorum ama bu çok komik, anlamsız, korkunç.
I know, but it's ridiculous, absurd, horrible.
Yüzüm bu kadar korkunç olduktan sonra çok iyi şarkı söylesem ne olur?
What difference does it make how well I sing if my face is so awful?
Ama bu korkunç olabilir, çünkü bir çok silah buluyoruz ve şöyle düşünüyorsun, "Tanrım herşey savaşıyor."
Telling me not to cry. And there was the pair of them, crying their eyes out.
Lordum, bu asılsız ve korkunç suçlamalarla bana böyle hakaret etmeniz çok ayıp!
My lord, you do me shameful injury falsely to draw me in these vile suspects.
Birbirimizi görmeyeli çok oldu ama, bu korkunç dönemde ne sevgimizi anlatmaya ne de tatlı tatlı konuşmaya vakit var.
The leisure and the fearful time cuts off the ceremonious vows of love... which so long sundered friends should dwell upon.
Ben bu korkunç kargaşa için çok özür dilerim.
I'm terribly sorry to cause you all this trouble.
Çok korkunç bir hikaye bu.
It's a terrible story.
O ahlâksız, kötü niyetli bir adam. Çok korkunç bir şey yapmış ve bu ilk değilmiş.
He's a vile, wicked man and he's dome a horrible, beastly thing, and it's not the first time, either.
Herşeyin bu kadar basit olması korkunç ve çok kötü!
It's horrifying that it's all so simple and yet so foul!
Çünkü, onlar evlendikten sonra, Louise'in annesinin utanç duyulacak biri olduğunu öğrenmeniz çok korkunç olurdu. Hatta Louise bile utanç duyabilirdi. - Bu çok saçma, anne.
And it would be terrible after they were married to find out that... that Louise's mother was... someone you would be ashamed of, that even Louise would be ashamed of.
Yuva kurmanın nesi bu kadar korkunç çok merak ediyorum.
Yep, I know that, too. And I'm glad of it.
Bu şekilde bitmesi yine de çok korkunç. Bir trenden üçüncü sınıf posta paketi gibi fırlatılıp atılmak.
It's terrible it ended this way, though - tossed off a train like a sack of third-class mail.
- Anne bu çok korkunç.
- Mother, this is awful!
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok fazla 165
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok güzeldi 52
bu çok para 46
bu çok kötü oldu 29
bu çok ilginç 132
bu çok komik 209
bu çok eğlenceli 50
bu çok kolay 78
bu çok saçma 642
bu çok doğru 46
bu çok güzeldi 52
bu çok para 46
bu çok kötü oldu 29
bu çok ilginç 132
bu çok komik 209
bu çok eğlenceli 50
bu çok kolay 78
bu çok saçma 642
bu çok kötü 494
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16