Elini çabuk tut tradutor Inglês
406 parallel translation
Elini çabuk tut, olur mu?
It won't take long, right?
Elini çabuk tut yoksa o kasların ne işe yaradığını görürsün.
Make it snappy or you'll find out what it's for.
Elini çabuk tut, tamam mı?
Make it snappy, will you?
- Elini çabuk tut, Finny.
- Make it snappy, Finny.
Elini çabuk tut da kahvaltıya gel. Yarım saniyeye kalmaz aşağıdayım.
- Hurry up and come in to breakfast.
Elini çabuk tut! - Pekâlâ.
Hurry up, now!
O yüzden elini çabuk tut!
So work fast.
Elini çabuk tut.
You'll have to move fast.
Naddie kızım, elini çabuk tut, olur mu?
Naddie my girl, get a move on will you?
Elini çabuk tut, kocan nerdeyse gelir.
You'd better step on it, or your husband'll be home.
Elini çabuk tut.
Come on.
- Git hadi, elini çabuk tut.
- Go ahead, and hurry.
Elini çabuk tut. Dükkâna bakmanı istiyorlar.
And make haste,'cause they want you to mind shop.
Elini çabuk tut da evlen.
Hurry up and get married.
Elini çabuk tut ve evlen.
Hurry up and get married.
Sadece elini çabuk tut ve evlen.
Just hurry up and get married.
Ama elini çabuk tut!
But make it snappy!
Giovanni, elini çabuk tut!
Giovanni, hurry up with that!
Elini çabuk tut!
- Are you trying to wreck it?
Griggs, elini çabuk tut.
Griggs, hurry up with that mail.
"Kaptan E. J. Smith." Bunu kaptan köşküne teslim et ve elini çabuk tut!
"Captain EJ Smith." Deliver this to the bridge, and hop to it!
Bu konuda elini çabuk tut.
Do it as quickly as you can.
Peki, ama elini çabuk tut.
Make it quick.
Başka bir fincan al, elini çabuk tut.
You get another cup, and be quick about it!
Elini çabuk tut, mimar.
Work swiftly, architect.
Elini çabuk tut.
Get a move on.
Elini çabuk tut, ha.
Make it fast, huh.
Hey, elini çabuk tut yoksa öleceksin!
Hey, get moving or you'll be killed!
Elini çabuk tut, evlat.
Be quick about it, sonny.
Rosario, elini çabuk tut.
Rosario, hurry up with that.
- Elini çabuk tut.
Make it snappy.
Elini çabuk tut.
Make it fast, Driscoll.
Elini çabuk tut.
Hurry up
- Fernaud, elini çabuk tut biraz. - Tamam, geliyorum.
- Hurry up, Fernand.
Elini çabuk tut. Oraya vardığında bana kartpostal atarsın. Tabii kart almaya para bulabilirsen.
Hurry... and when you get there, send me a postcard, if you have the money to buy one.
Elini çabuk tut, anlaşıldı mı?
I won't wait for long, understood?
- Tamam, ne yapacaksan elini çabuk tut.
- All right, as long as you do it quickly.
Tanrı aşkına, çık onun yanına, elini çabuk tut.
For God's sake make her hurry.
Elini çabuk tut, yoksa üşüteceksin.
Hurry now, or you'll catch cold.
Ama elini çabuk tut ve güzel şeyler giyin yoksa tüm hevesim kaçacak.
But be fast and change your beautiful dress or my curiosity will go elsewhere.
Benim de öyle. Sadece elini çabuk tut, olur mu?
- Dad, he's not like that.
- Elini çabuk tut.
Make it quick.
Masayı topla.Elini çabuk tut!
Clean this table. And date hurry.
Elini çabuk tut.
Hurry up.
Elini çabuk tut.
Make it mighty damn pronto.
Elini çabuk tut, Boyar!
Hurry up, though, Boyar!
Elini çabuk tut.
Hurry!
Gel ve elini çabuk tut!
Bunkichi, what are you doing?
- Elini çabuk tut.
- Hop to it.
Elini çabuk tut!
Jump to it!
Ama elini çabuk tut.
But let's get a move on.
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut ki 22
tut beni 61
tuttum seni 72
tutunun 80
tutuklandı 21
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut ki 22
tut beni 61
tuttum seni 72
tutunun 80
tutuklandı 21
tutkulu 23
tut elimi 19
tuttum 236
tutamıyorum 41
tutuyorum 50
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklusunuz 119
tuttun mu 62
tut elimi 19
tuttum 236
tutamıyorum 41
tutuyorum 50
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklusunuz 119
tuttun mu 62
tut bunu 23
tuttum onu 24
tutuklu muyum 16
tut onu 224
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutuklayın onları 24
tutar mısın 16
tutatis adına 16
tuttum onu 24
tutuklu muyum 16
tut onu 224
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutuklayın onları 24
tutar mısın 16
tutatis adına 16