English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Hayal et

Hayal et tradutor Inglês

1,734 parallel translation
Bir sincabın üstüne sıçarken çekilmiş bir tanesinin ne kadar edeceğini hayal et.
Imagine what a photo of her crapping on a squirrel is worth!
O zaman çok, çok sevdiğin bir şeyi bir şeyi hayal et. Bayılırken onu düşün.
What you have to do is think of something you like ever so much.
D, dostum, hayal et, tamam mı?
Yo, D, man, just imagine. All right?
- Kesilmemiş bir elmas hayal et.
- Imagine an uncut diamond.
Bütün bu zamanın bir günün 24 saati içinde geçtiğini hayal et
Imagine that all this time is represented by a 24-hour day.
Peşinde bir Çavuş sana bağırdığında nasıl olacağını hayal et.
To be with a marine d.i. screaming at you.
20 yıl geriye git kendini şu anki halini hayal ederken hayal et.
Think back 20 years. Imagine yourself then imagining yourself now twenty years into the future.
Beni düşün ve uçabileceğini hayal et.
Think of me and imagine that you can fly.
Bunu hayal et. Ne kadar hoş bir his.
Imagine that... what a nice feeling it is.
Daha önce gittiğin güzel bir yeri hayal et.
Okay, picture a beautiful place that you've been to.
İki topu birleştirince ortaya çıkacak gücü hayal et.
Imagine what would happen, combine the strength of these two cannon.
Tanık sandalyesinde durduğunu hayal et.
Imagine you're at the witness stand.
O kuşlardan biri olduğunu hayal et.
Try to imagine that you're one of those birds.
Çok gerilirsen, gözlerini kapa,... ve orada baş başa olduğumuzu hayal et, tamam mı?
Well, if you get nervous, just close your eyes And pretend like you're back there And it's just you and me, all right?
Babanı öldürmek isteyen birileri var, hayal et.
Imagine somebody there wants to kill your father.
Sana neler yapabileceğimi bir hayal et.
Imagine what i'm gonna do to you.
Uzun süren beklemeden sonra prensin, Rapunzel'le ne kadar çok sevişmek istediğini hayal et.
Imagine how hard the prince wanted to fuck Rapunzel..... after he'd waited so long for her.
# Beni içine girerken hayal et #
"Imagine me entering you..."
Ne geleceğini hayal et.
Imagine what's to come.
Bizim metro istasyonunda olduğumuz zamanı hayal et.
Take it like when we were back at the subway station.
Bize, söyleyebileceği şeyleri hayal et.
Imagine what they could tell us.
Hayal et Boni, kendi yurtum ve elektriğim olacak sonsuza dek!
Imagine Boni, my own yurt and electricity all the time!
Hayal et, Asa.
Picture it, Asa.
- Hayal et.
- - Dream on.
Hayal et, Heidi.
Imagine, Heidi.
Duvarları hayal et.
Imagine walls.
"Beni hayal et bebeğim"
¶ Think of me, babe, whenever ¶
Evinin dışında durduğunu hayal et.
Imagine you're standing outside your house.
Evin dışında durduğunu hayal et.
Imagine that you're standing outside the house.
Hayal et artık filmi.
You can green light the picture.
Karar verirken kendini hayal et.
Imagine yourself making a decision.
Sadece hayal et.
Just imagine, if you hadn't,
On çocuğun varken kocanı kaybettiğini hayal et.
Imagine losing your husband when you've got ten kids.
- Üzgünüm, Beni düş kırıklığına uğratacak şeyi hayal et.
- Sorry, now imagine what disappointed me.
Sadece hayal et, tamam mı?
Just picture it, okay?
Hayır, ama edersen nasıl bir adam olacağını bir hayal et.
Oh, but imagine the kind of man you'll be when you do.
Hayal et!
Imagine.
Güvensizliğini bir kenara koyup, bu insanların var olduğunu hayal et. Yeteneklere sahip olan insanların.
Just suspend your disbelief for a second and imagine that these people exist, people who possess powers.
Beni yemek için üstüme gelen kocaman, dev gibi bir ayı hayal et, aynı şuradaki mutlu adam gibi.
This bear is coming toward, big, lumbering, eating machine like that happy chap over there.
Sadece hayal et, eğer tüm bunları duymaktan utanıyorsan neden genç ve yakışıklı adamı atıyorsun?
Just imagine, if you're ashamed to hear all this.. .. what would a young and handsome guy go through?
Beni tutukladığını hayal et.
You were dreaming of arresting me.
Şunu hayal et, Paxton.
Picture this, Paxton.
Kendini bu elbisenin içinde hayal et.
Oh, Bex. Imagine you wearing this dress.
İsa'nın kaybolduğunu hayal et.
Imagine Jesus gone missing.
Hayal et.
Imagine.
Ve başka bir şey düşünemezsen, o zaman sadece hayal gördüğünü ya da delirdiğini farz et çünkü o kesinlikle sana vurulmadı.
And if you can't think of anything, then you should just assume you're hallucinating or insane. Because she absolutely didn't hit on you.
Hayal görmeye devam et.
Ohh... keep dreaming.
Korkunu kontrol et En korktuğun şeyi düşün sonra da onu alt etmeyi hayal et.
And then imagine that you talk about wins.
Çünkü kör ve vegan olan bir et satıcısının seks yaptığını hayal edemiyorum.
Because somehow i can't imagine the blind, vegan beef salesman having sex.
Hayal kurmaya devam et sevgili kardeşim.
You are dreaming, little brother.
- Elimde tüm düğünlerin davetiyesi var. - Hayal kurmaya devam et.
- You're looking at my ticket out of the taffeta ghetto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]