Ina tradutor Inglês
186 parallel translation
Ama bundan sonra ben senin baºina bela açacagim.
But from now on you're going to have trouble with me.
Owen, Skulllar çok büyük. Tek baºina savaºamayacagin kadar büyük.
Owen, Skull's too big, too big for you to fight alone.
Benton su mangasini tek baºina götürecek.
Benton will take the water detail back without you.
Herkes görevinin baºina.
Go to your posts.
Sence, ben özel bir kadın mıyım?
What I meant was : Do you place me ina special category of women?
Bu yolculuk belgesine göre, öldürülen kadın evine, kocasının yanına gidiyormuş, kocasında İna vilayetinde bulunan Miyagi köyünde oturuyormuş.
According to these travel documents, the murdered woman was on her way home to her husband, who lives in Miyagi Village in Ina County.
Nejim'ina damları şifreyi almak için buraya geliyor.
Nejim's men are on their way here to get the cipher back.
ÇÖL PINAR'INA HOŞGELDİNİZ.
WELCOME TO DESERT SPRING
Ya yorgunsun ya da keyfin yok.
You seem tired, or ina bad mood.
İna... inanamıyorum!
I don't... I don't believe it!
Ve bir kadın, bir tekne ile geldi ve kürek ile vurarak öldürdü.
And a woman came ina boat and killed with a paddle.
Sinirin güneyinde sariºina pek rastlanmaz. Bu nedenle iyi para eder.
Blonde hair is rare south of the border, brings a good price.
Carlos, ºu sariºina ne dersin?
Hey, Carlos, what do you think of this pretty blonde girl here?
Oraya tek baºina gitmek istedigine emin misin?
Kate, you sure you're gonna be all right going in there alone?
Oraya tek baºina girmek çok riskli.
Going in there alone, I mean, that's risky.
Ina Beasley'e dönüp şöyle demiştin :..... "Bu kış seninle güneye gelemeyeceğim."
You turned to Ina BeasIey and said... "I won't be going south with you this winter."
- Güzel miydi, Ina Beasley'i öpmek?
Was it fun kissing Ina BeasIey?
- Ina Clay Beckman.
- Ina Clay Beckman.
Aslında biliyorum ama tam bilemiyorum.
Ina? I mean, I know, but I don't know.
Elbette... ucuncu tarafla konusmamiz gerektiginde, her seyi biliyor olacagim... en ufak Peni, Sterlin, Frank ve Mark'ina kadar.
And, of course... if we have to talk to a third party, then I know everything... right down to the penny, pound, franc, and Deutschmark.
Ina!
lna!
Ina'yı alkışlayalım.
Let's hear it for lna.
Hikâyenin korkutucu olduğunu söylemezsin. Çünkü baksana Michael-ina bile çığlıklarla kapıya koşmuyor.
You can tell it was not scary because Michael-ina here... did not run screaming for the door.
Aslında... Gabon'dan bir Eritrean prensesi, Chad yakınlarından ismi Ina, ya da öyle birşeydi.
And in fact, as it turns out... she's an Eritrean princess, from Gabon, near Chad, her name's Ina, or something.
Kahretsin Ina
Shit, Ina!
İna.. inanamıyorum!
I just... I can't believe it!
Merhaba Ina.
Hi, Ina.
Haydi İna!
Come on, Ina!
Bu sabah İna'yı gördüm.
I saw Ina this morning.
60'ina kadar gelebildigim icin, hayatin sorularina cevabim oldugunu düsünüyorlar.
P.S. Truck that I have the answers to life's questions.
Timo istemiyor ve Ina çok küçük.
And Theo won't. And Ina's too young.
- Bu harika bir haber. İna, tatlım benim.
That's just wonderful, my dear little Ina.
Geçen senelerde Lotte, Theo ve küçük kızları İna'nın yanındaydık.
I spent the last few Christmases with Lotte, Theo and little Ina. I was with my mom.
Birazdan hızla koşacağız.
Ina, this is a game. We're going to run fast.
Gel Ina.
Come here, Ina.
Saab'ina benziyor.
Looks like your Saab.
Monica'ya bunu yapabildiğine ina..
I can't believe he'd do that to Mo- -
Ben Mathew un akademik danışmanıydım. Onun hakkında çok şey biliyorum.
I was Matthew'sacademic advisor, so, I knew him ina very specific context.
Simdi, unutmadan, yarin Shakespeare'in Julius Caesar'ina baslicaz. Hepinizi... oyunla asina oldugunuzu umuyorum.
Now, uh, before I forget,... tomorrow we will begin on Shakespeare's Julius Caesar.
Bunun olduğuna ina...
I can't believe this has hap...
Buna ina...
Can't bel...
- Ver - ina, ben - duya - iliyor - musunuz?
- Ver-ina, can - ou - ear me?
Buna ina..
There's no way...
Annem saklanmamı söylemişti.
My Ina say hide. Hide in nipa.
"Ben gelene kadar burada saklan" demişti.
My Ina say she come back.
Siyah İna...
Black buttoon. Black... bug... butom.
Ina!
Ina!
Buna ina..
I find it scary that you don't remember what happened.
- Olur. Gideceksin.
And promise to get us out when Ina is older.
Ve Ina biraz büyüdükten sonra bizi yanına alacaksın. Bizi daha sonra yanına alacağına söz ver.
Promise you'll get us out.
Hızlı. - İna. - Sıradaki.
Take cover!
inanılmaz 1325
inanamıyorum 1323
inanıyorum 283
inatçı 43
inanırım 48
inanın 122
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inan 125
inanılmazsın 87
inanamıyorum 1323
inanıyorum 283
inatçı 43
inanırım 48
inanın 122
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inan 125
inanılmazsın 87
inanmam 64
inanamadım 34
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanmalısın 26
inanç 64
inan bana 1447
inanamazsın 17
inanamadım 34
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanmalısın 26
inanç 64
inan bana 1447
inanamazsın 17