Kontrol edin tradutor Inglês
2,927 parallel translation
Orayı kontrol edin.
Check over there.
Üst katı da kontrol edin.
Check up top, too.
- Orayı kontrol edin!
- Go and see that side
Gidip kontrol edin.
Go check it out.
Devam edin. Telefon kayıtlarını da kontrol edin.
Go for it.Check phone records, too.
Kontrol edin Resmi olsun
Go check us in. Make it official.
Alt çeneyi de kontrol edin.
Check the mandibulars, as well.
Kanda yapılan alkol testindeki DNA'yı kontrol edin Richie'ye ait olduğunu söylediler.
Check the DNA on the blood alcohol test they said was Richie's.
Kontrol edin.
See where he's at. Ah, yes.
Kalesini kontrol edin bence.
You might want to check his castle.
Gidin ve kontrol edin.
Go in and check.
Diğer tarafı da olabilir. Beyler, siz yolları kontrol edin!
Standing around in the middle of a park, waving a gun?
Tamam, bir kere daha kontrol edin ve sonra burada buluşalım...
Right, one more walkthrough, and we'll reconvene here at...
- Kontrol edin.
- Check into it.
Siz de Calder'ın ofisini kontrol edin.
You check out Calder's office.
Deeks, Kensi, binanın girişini kontrol edin.
Deeks, Kensi, clear the front of the building.
Sol aynanızı kontrol edin.
Check your left mirror.
- Kamyonu kontrol edin.
- Check it.
Özgeçmişlerini araştırın, ölenle bir bağlantısı olan varmı kontrol edin.
Background checks, see if you can find any link with the deceased.
İşte, kontrol edin.
Here, check it out.
Chin, Lori ile birlikte Aiea'daki şu mota odasını bir kontrol edin, olur mu?
Chin, you and Lori head out to Aiea, check out that motel, all right?
İkiniz kuzeydeki yürüyüş parkurunu kontrol edin.
You two are gonna take the North hiking trail.
Kesin parametreleri özet şeklinde e-mail atacağım. ... yani'Spam'klasörünüzü kontrol edin.
I've outlined the exact parameters in an email, so check your spam folders.
Kurşun yarası olan bir hasta var mı, kontrol edin.
See if there's been any report of patients with gunshot wound.
Mutfağı kontrol edin.
Check in the kitchen by the pipes.
Lanet olası ifademi kontrol edin.
Check my damn alibi.
Şu tarafı kontrol edin.
Check down that way.
- Güney tarafını kontrol edin.
Check the south side.
Reynolds ile güvenlik kayıtlarını kontrol edin.
I want you and Reynolds to check the security logs.
Tanıkları da kontrol edin.
Check witnesses as well.
Fazladan dikkatli olun. Her şeyi iki kere kontrol edin.
Be extra careful, double check everything.
Aracın içini kontrol edin!
Car... check inside.
Karavanları kontrol edin!
Check the trailers!
Girin de kontrol edin!
Go inside and see!
Silahlarınızı kontrol edin ve hazır olun.
No, too small for that, too.
Bir sonraki noktayı kontrol edin.
Proceed to your next checkpoint.
Nehri kontrol edin.
Check the river.
Barakayı kontrol edin.
Mmm... Check the shed.
- Durmayın kontrol edin.
Go ahead.
Kontrol edin.
So check it out.
Kensi, Deeks, siz de şu nöbetçiyi kontrol edin.
Kensi, Deeks, why don't you check out the guard?
Carlyle'nın ortaklarının finansal durumunu kontrol edin. Gremlin'i aramaya devam.
Run a financial check on Carlyle's associates, keep looking for that Gremlin.
Kensi, Deeks, lobiyi kontrol edin.
Kensi, Deeks, check the lobby.
Yani içinde yoksanız, mutlaka kontrol edin.
So all of you that haven't, make sure you do.
Son hazırlıkları kontrol edin.
Check with them for the rest of the preparations.
Öncelikle, Lee'nin son 6 aylık banka kayıtlarını kontrol edin.
First, check Lee's bank records for the last 6 months.
İki şahit olarak lütfen kontrol edin.
The two witnesses, please check them,
Şurayı kontrol edin.
Go look.
Batı Hattı. Gidip kontrol edin.
- West side perimeter Go check it out.
Tamamdır, Chin'le birlikte kamera görüntülerini iyice bir kontrol edin.
All right, you and Chin go through the footage.
Deneme aşamasında, siz de bir kontrol edin.
Check him out.