Konuşmak istiyor tradutor Inglês
3,374 parallel translation
Affedersin, şef. Eleştirmenler sizinle konuşmak istiyor.
The food critics want to see you.
Seninle konuşmak istiyor.
He wants to talk to you.
Savunman hakkında konuşmak istiyor.
He wants to talk about your plea bargain.
Nathaniel'in yeni arkadaşı seninle "İçerden" hakkında konuşmak istiyor.
Nathaniel's new friend would like to speak with you about "Inside."
Charlie, doktor son birkaç gündür onunla olduğun için seninle de konuşmak istiyor.
Charlie, the doctor wants to talk to you, too, since you've been with her for the past few days.
Mitch onunla konuşmak istiyor.
Mitch wants to talk to her.
Polis tekrar Brain ile konuşmak istiyor.
The police want to talk to Brian again.
Tomassini Hanım, Profesör Ching sizinle konuşmak istiyor.
Ms. Tomassini, prof. Ching would like a word with you.
Konuşmak istiyor.
he wants to talk?
Majestelerine söyleyin P.S. Krøyer kendisiyle konuşmak istiyor.
Tell His Majesty - that P.S. Krøyer wants to talk to him.
Seninle konuşmak istiyor.
She wants to talk to you.
Alexi, arabada. Konuşmak istiyor.
Got Alexi in the car.
Konuşmak istiyor gibiydi ama ilginç bir şey söylemedi.
It seemed he wanted to talk, but said nothing interesting.
Hepsi sadece Drew ve yeni kız arkadaşını konuşmak istiyor.
All they want to talk about is Drew and his new girlfriend.
Seninle konuşmak istiyor.
Wants to talk to you.
Anneniz sizinle konuşmak istiyor.
Your mother's requesting a word.
General Munnery başbakanın sorularını cevaplamadan önce konuşmak istiyor.
General Munnery wants a word before Prime Minister's Questions.
Lake Poets'ten konuşmak istiyor hep.
All she ever wants to do is discuss the lake poets.
Ayrıca kötü cadı neden seninle konuşmak istiyor ki?
And why does the evil witch want an audience with you?
Kurt? Baban seninle konuşmak istiyor.
Kurt?
-... kiralık katillerle konuşmak istiyor.
- who sent goons after Cooper.
Benimle konuşmak istiyor olmalı.
She must want to speak to me.
Dedektif sizinle tekrar konuşmak istiyor.
Excuse me, madam. That detective wants to speak with you again.
Henry de bekarlığa veda partisi hakkında konuşmak istiyor zaten.
Henry wants to talk about the bachelor party anyway.
Birisi seninle konuşmak istiyor.
Someone wants to talk to you.
Sean seninle konuşmak istiyor.
Sean would like a word with you.
Görünüşe göre sadece benimle konuşmak istiyor.
He seemed to be only interested in talking to me.
Hakim burada sizinle konuşmak istiyor.
I have a Magistrate here. He'd like to speak with you.
Neden ailesi benimle konuşmak istiyor?
Why does her family want to meet me?
Babam konuşmak istiyor.
Father wants a word.
Sağlık görevlisiyle konuşmak istiyor.
She wants to talk to the paramedic.
Suudi İstihbaratı seninle konuşmak istiyor.
The Saudi intelligence wants to talk to you.
Gizli buluşma yerlerimizden birinde yüz yüze konuşmak istiyor.
Well, she wants a face-to - face at one of our designated dead drops.
Hotch seninle konuşmak istiyor.
Um, Hotch wants to talk to you.
- Dunham konuşmak istiyor.
Dunham wants a word.
Kido sizinle konuşmak istiyor.
Kido wants to talk to you.
Konuşmak istiyor musun?
You feel like talking about it, yet?
Emma'yla konuşmak istiyor musunuz hâlâ?
Did you still want to talk to Emma?
Anne, annem konuşmak istiyor.
Mama, Mommy's trying to talk.
Yeni eleman neden Hawaii gezin hakkında konuşmak istiyor?
So, uh, why's the new guy want to talk about your Hawaii trips?
Daddy seninle konuşmak istiyor, Stan!
Daddy wants to have a little talk, Stan!
Duncan aradı şimdi, konuşmak istiyor.
Okay, so Duncan just called back and he wants to talk.
Spencer, Jenna sizinle konuşmak istiyor.
Spencer, Jenna wants to talk to you.
Oğluna ne kadar nazik davransamda o yinede seninle konuşmak istiyor.
I'm sensing that your son wants to talk to you, although he's being awfully subtle about it.
bu konu hakkında kimse konuşmak istiyor.
Yeah, Ive tried asking around division about that, but no one wants to talk.
- Sizle konuşmak istiyor.Yarın.
- He wants to talk to you. Tomorrow.
O yüzden, meclis üyesi odasında seninle konuşmak istiyor.
So the congressman would like to speak with you in his room.
Annem Seninle konuşmak istiyor.
Mom wanted to talk to you.
Drago diğer hatta, seninle konuşmak istiyor.
Fine.
Sanki yakın arkadaşmışız gibi sürekli konuşmak ya da benimle birlikte vakit geçirmek istiyor.
He always wants to... talk and hang out like we're best friends or something.
İnsanlar seninle konuşmak istiyor.
People would talk to you.
konuşmak istiyorum 121
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16