Ktir et tradutor Inglês
198 parallel translation
Devamlı oturmayı s * ktir et.
Fuck permanent residences.
Oh, s, ktir et çayı!
Oh, screw the tea.
S.ktir et. Çocukların arkasında duralım.
Fuck it, let's stand by the boys.
Bateman'ı s. ktir et.
Oh, fuck Bateman.
S.ktir et Sidney, malı çöplük gibiydi zaten.
His drugs were garbage anyway. They were not.
S.ktir et Sid!
Fuck it, sid.
S.ktir et onu. Hesabı da bırakalım O'na.
We'll leave him with the check.
- Anneniz sizi sevdiğini söylememi istedi. - Annemi s.ktir et!
Your mother said to tell you she loves you... fuck my mother!
- Cenaze yakınlarını s.ktir et!
- Fuck the mourners!
- S.ktir et.
- Fuck him.
- S.ktir et onları.
- Them fucks.
S.ktir et.
Fuck'em.
Pekala, s.ktir et.
All right, fuck it. I'll call you.
S.ktir et.
Fuck it.
S.ktir et Juan, ben ateş ediyorum!
Fuck it, Juan, I'll shoot!
- S. Ktir et.
- Fuck that, man.
- S.ktir et!
- Fuck that!
- Eh, s.ktir et.
- Nah, fuck that.
S.ktir et adamım.
Fuck'em, man.
S.ktir et...
Fuck that.
S * ktir et!
Fuck'em.
S.ktir et adamım.
Fuck it, man.
S'ktir et.
Hey, fuck it.
- Sıradan vatandaşın anlayacağı dili s.ktir et de İngilizce konuşur musun onu söyle sen?
Fuck layman's terms. Do you speak English?
- S.ktir et, çekmem lazım.
- Fuck it, I need a blow.
Alüminyumu s.ktir et dostum İnsanı alzheimer yapar.
Fuck aluminium, man. You get Alzheimer's off it.
S.ktir et!
Fuck that!
Biz de, "S.ktir et, biraz deneyelim" dedik.
So we said, "Fuck it, let's try some."
S * ktir et, dostum.
Fuck that.
S * ktir et onnu.
Fuck him.
S * ktir et.
Fuck this.
Şu s.kiği hemen s.ktir et evimden!
Get that cunt out of my house!
- S.ktir et onu.
- Don't worry about him.
Ah, s.ktir et.
Oh, fuck that.
Kazı, kazı, kazı. " S.ktir et.
Scrape, scrape. " Oh, fuck it.
. "S * ktir et onları" diye düşündüm.
Jones was just making all of this up anyway, so who cared?
Ve herşeyi s * ktir et, Hepsinin üstüne, s * ktir et anarşiyi. "
" Fuck him, fuck this party... and fuck everything.
Neyse s * ktir et.
So fuck it.
S.ktir et gitsin.
Well, fuck that.
Evet, hayır, s * ktir et istifa ediyorum.
Yes. No. And, screw it. I resign.
S.ktir et Desi'yi.
Fuck Desi!
"S.ktir Et İnsanlığı!" Ne okurlarımı, ne de yayıncımı görüyorum.
"Fuck humanity." I never saw my public, I never saw my publisher.
"S.ktir Et İnsanlığı" çok zevkle okunan bir kitaptı.
- Fuck Humanity's a delightful read. - Thank you so much.
S.ktir et. Yirmi birinci yüzyıldayız değil mi?
Fuck it, it's the 21st century, right?
S.ktir et onları!
Fuck them!
S.ktir et dersi.
Screw your period.
- S.ktir et Rock'u gizemli adamlarla uğramak daha kolay.
Oh, fuck rock'n'roll. You heist guys are easier to deal with.
S.ktir et Juli!
Fuck it, Juli!
S * ktir et.
Fuck'em up.
Hey, s.ktir et.
Girlfriend, I want to watch something else!
" S * ktir et onu, s * ktir et bu partiyi...
"Fuck'em," I thought.
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etrafta kimse yok 27
etmiyor 21
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etrafta kimse yok 27
etmiyor 21