Küçük bir çocuk tradutor Inglês
1,788 parallel translation
Uyurken küçük bir çocuk gibi görünüyor.
He looks like a little boy when he sleeps.
Ben küçük bir çocuk değilim kolumu tutmana gerek yok.
I'm not a little kid. You don't have to hold my arm.
Bugün, sanki kaybolmuş küçük bir çocuk gibiydi.
He was like a little lost boy, this morning.
Küçük bir çocuk gibi gözüküyorsun.
You look like an infant.
Ben küçük bir çocuk değilim.
I'm Not A Little Kid.
Artık küçük bir çocuk değilim.
I'm not a little kid anymore.
Küçük bir çocuk değilsin, ve bana kızgınsan bunu anlarım.
No, okay, Maia, you're right. You're not a little kid, and I understand if you're mad at me.
O küçük bir çocuk.
A little boy.
Küçük bir çocuk gören oldu mu?
Has anyone seen a little boy?
- Alt katta, yanında küçük bir çocuk vardı.
- Downstairs, with a small boy.
Küçük bir çocuk mu?
A small boy?
Bir kızla küçük bir çocuk gördünüz mü?
Have you seen a girl with a small boy?
Küçük bir çocuk annesine "Şuradaki büyük kayayı kaldırabilir miyim?" diye sorar.
- It's about this little boy who asks his mother "Do you think I can pick up that big rock over there?"
Şimdi de yuvamıza küçük bir çocuk alıyoruz.
Now we're running a cute little B B.
* O küçük bir çocuk, oyuncak değil sallama, sallama, bebeği sallama *
He's a little boy He is not a toy Don't shake, shake, shake the baby
Aynı şeyi catolik rahiplere yapmak istersen aralarına küçük bir çocuk atarım.
I did the same thing with two Catholic priests and a small boy.
Merhaba, 6 yaşlarında küçük bir çocuk gördünüz mü?
Hello, did you see a little, six years old boy?
Küçük bir çocuk onca insanı doğradı. Ve bir doktor ilgilenmişti...
And the doctor involved- - I think he wrote a book or something.
Tabii ama artık küçük bir çocuk değilim.
Sure, but it's not like I'm a kid anymore.
O hala küçük bir çocuk.
And she's still only a child.
Üç gün boyunca tacize uğrayan küçük bir çocuk bulmak istemiyorum.
I don't wanna find a little kid after they've been abused for three days.
Küçük bir çocuk varmış ve 14 üncü yaş gününde bir at hediye edilmiş.
There was a little boy, and on his 14th birthday he gets a horse.
Küçük bir çocuk havuza düşmüştü.
This little kid fell in a swimming pool.
Küçük bir çocuk olduğundan beri.
Ever since you were a kid.
Ben küçük bir çocuk değilim.
I am not a little kid. I am nine years old!
Sanırım o çok korkmuş küçük bir çocuk.
I imagine he is a pretty scared little boy.
- Küçük bir çocuk mu?
- A little boy?
Hadi ama, o bozulmuş küçük bir çocuk.
Come on, he's a spoiled little brat.
Baksana, sabırsızlıkla bekleyen küçük bir çocuk gibi.
Look at him, he's like a little boy, he can hardly wait,
Bir kadın ve küçük bir çocuk söz konusu olduğunda karışık.
Not when there's a woman and a young child involved.
Bir mecaz kullanmak istiyorum. Bu mecaz yeni bir yerde ve merakla dolu olmak. Bir de karikatür, küçük bir çocuk onun hayali, kaçışı.
I wanna use a metaphor about being in a new place, full of wonder, and there's this comic, it's a little boy and it's his dreams'escape and the drawings are just exquisite but I cannot for a life be able to remember who did them.
".. ama tasvir ettiğiniz penis göstermesi küçük bir çocuk için çok kaba olabilir. "
" but the depiction of your penis-waving retarded boy felt a little unkind.
O sadece küçük bir çocuk.
She's only a little kid.
Astım nöbeti geçiren küçük bir çocuk.
A little boy with an asthma attack.
Örneğin, senin küçük kardeşin, ve bu çocuk benziyorlar... yada öyle bir şey?
For example, maybe you had a little brother, who looked like this brat.
Maria, bu dedektiflik işlerinde daha yeni olduğumu biliyorum,... ama eminim, Luke'un hafızasını kaybetmiş normal bir çocuk olması Bean denen o uzaylıların Küçük Frankenstein yapmalarından daha olası.
Maria, I know I'm new to this X Files stuff, but surely, isn't it likely that Luke is a normal boy who lost his memory rather than Frankenstein Jr put together by these aliens, the Bean?
Bir başka küçük çocuk!
Another little dude!
Şu "Bakın, penisim ne kadar da büyük" rolünün altında ne yattığını biliyor, diğer herkesin yeteneğinden ve hayallerinden beslenen küçük, korkak bir çocuk.
He knows that underneath his "look how big my dick is" act that he's just a scared little boy who feeds off everyone else's talent and dreams.
Küçük bir çocuk gibi davranmaya çalışıyordu.
- Being tried as a minor.
Onurunu ve gücünü küçük bir çiftçi çocuk için tehlikeye atıyorsun.
You're risking your honor and wealth for a backward little peasant.
Bu küçük kız, Loren, ikinci çocuk ve eğer bu tarikatın bir parçasıysa neden hala kurban edilmedi?
and if she is a part of this cult why hasn't she been sacrificed yet?
"... Johnny Pietro adlı küçük çocuk... " "... üzerinde işaret sayılabilecek bir şey taşıyordu. "
Little Johnny Pietro is also wearing what this reporter believes might be a sign.
- Ben, küçük düşürülmenin hem bir çocuk, hem de bir yetişkin için bile... kötü bir hoca olduğunu bilen biriyim.
Who are you? One who knows humiliation to be a poor teacher... for both men and boys.
Küçük bir kasabanın ayak işlerine bakan bir çocuk.
So very small-town errand-boy.
Vilnius yakınlarında küçük bir çiftliğe yerleştiler ve fabrika gibi çocuk yapmaya başladılar.
They moved to a little farm near Vilnius and began to crank out children.
Küçük ve sümüklü bir çocuk olduğundan beri, Kevin'ımız aptal peri masallarıyla, kanca, ip, olta kurşunu, ve büyük bir de piyano satın almıştı, biliyor musunuz?
Ever since he was an itsy-bitsy little snot-nosed kid, our Kevin had bought the whole stupid fairy tale, hook, line, sinker, and the grand piano, you know what I mean?
Küçük masum bir çocuk annesinin kucağına işemeden önce aileye mi danışıyor?
Does a small innocent child ask the family's advice.. .. to pee on his mother's lap?
O Çocuk küçük bir kızmış ve şimdi de yumurtalıkları var.
He used to be a little girl, now he's got huervos.
Bu film Nick Rubenstein Arthur Gatoff'un tapınağına bu öğleden sonra küçük bir şımarık çocuk gibi ikinci defa dalınca kayboldu.
The movie was lost when Nick Rubenstein barged into Arthur Gatoff's temple for the second time this afternoon like the spoiled little baby he is.
- Küçük zenci bir çocuk.
- A little black kid.
Küçük zenci bir çocuk.
A little back kid.
küçük bir çocukken 37
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük bir kızken 23
küçük bir sorunumuz var 19
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
çocuklar 5285
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük bir kızken 23
küçük bir sorunumuz var 19
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158