Ne yapacağını söyleyeyim tradutor Inglês
188 parallel translation
Buraya gel de sana ne yapacağını söyleyeyim. Çek şu koyunları da geçeyim şuradan.
Take them sheep out of the road, will you?
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Tell you what you do.
Ne yapacağını söyleyeyim, kendi odanda uyuyacaksın.
I'll tell you what you do, you sleep in your own room.
Ne yapacağını söyleyeyim.
I tell you what you do.
Ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what you do.
Senin ne yapacağını söyleyeyim.
I tell you what you'll be doing.
Sana ne yapacağını söyleyeyim küçüğüm.
Kid, I'll tell you what you do.
Ne yapacağını söyleyeyim.
And I will tell you what you will do.
Ne yapacağını söyleyeyim.
I tell you what to do.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Tell you what you'd better do.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what to do, honey.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Well, now, I'm gonna tell you what you're gonna do, old man.
Sana ne yapacağını söyleyeyim, evlat.
I'll tell you what you can do, boy.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Tell you what to do, Smiley.
Ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what. Don't shoot the gun.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what you do.
Sana, ne yapacağını söyleyeyim.
All right. I'll tell you what you do.
- Ne yapacağını söyleyeyim.
- lll tell you what youre gonna do.
Sana deli birinin ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what a madman would have done.
"Sana ne yapacağını söyleyeyim". Doktor diyor bunu.
"Well, I'll tell you what you do." That's the doc.
" Ben sana ne yapacağını söyleyeyim.
" Now, I tell you what you do...
Ne yapacağını söyleyeyim.
Tell you what you do.
Şimdi! Ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what I'll do.
Sana ne yapacağını söyleyeyim, Tony.
I'll tell you what you do, Tony.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Tell you what to do.
Ne yapacağını söyleyeyim. Eğer seni rahatlatacaksa neden bir yumruk atmıyorsun?
Look, I tell you what, if it makes you feel any better, why don't you just haul off and slug me?
Ne yapacağını söyleyeyim.
Tell you what.
Sana bu aptal işi ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what you can do with your eye teeth and your job.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what you're gonna do.
Şimdi dinle, sana ne yapacağını söyleyeyim.
Now, listen, I'll tell you what you do.
Ne yapacağını söyleyeyim.
I know what you can do.
Richard, sana ne yapacağını söyleyeyim.
Richard, here's what you're going to do :
Yarın ne yapacağını söyleyeyim.
Here's what you're gonna do tomorrow :
Ne yapacağını söyleyeyim mi?
You know what you'll do?
Size bir şey söyleyeyim bay Gibson, tatile çıkmadan Detroit'e dönmüyorum beğenmiyorsanız alın onu, ne yapacağınızı biliyorsunuz?
Now, let me tell you, Mr. Gibson... I'm not going back to Detroit before I have my vacation and if you don't like it, you can take my job and you know what you can do with it?
Saat 01 : 15. Ne yapacağınızı söyleyeyim.
It's 1.15am. I'll tell you what to do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Burada bir şeyini bırakacaksın.
You leave something here.
Ne yapacağımı söyleyeyim. Gümüş dolarına karşılık dişlerimin çeyrek hakkını vereceğim.
I'll bet you a quarter interest in my teeth against your silver dollar.
Ne yapacağını sana söyleyeyim.
I'll tell you what you're gonna do.
Ne yapacağımı söyleyeyim. Beni arayana kadar bekleyeceğim ve oturma odası kumaşlarını... almak için Bloomingdale's mağazasına geldiğinde buluşacağız. Beni...
I tell you what I'll do.
Size ne yapacağımı söyleyeyim. Siyahi insanların başlarından geçenleri daha önce anlatılmadığı şekilde anlatacaktım... çünkü siz anlatmıyorsunuz. ... Meksika asıllıların bu ülkede nelere maruz kaldığını anlatacaktım çünkü meyve toplayıcıları bunu anlatmıyor.
I would tell the truth the story of black people like it's never been told because you never tell it... I would say what happens to Chicanos because the fruit-growers ain't gonna tell it
Ne yapacağını, ben sana söyleyeyim.
I tell you what she does, if I tell her now.
Bakın ne yapacağımı söyleyeyim.
I'll tell you what I'm going to do.
Ne yapacağını ben sana söyleyeyim, ne yapabileceğini :
I'll tell you what you're going to do, what you can do :
Bak, ne yapacağınızı söyleyeyim.
I'll tell you what.
Bakın size ne yapacağımı söyleyeyim.
I'll tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Zavallı ihtiyar bir kadını öldüreceğim.
Tell you what, I'm gonna kill a little old lady.
Ne yapacağınızı söyleyeyim.
I'll tell you what to do.
Ben sana ne yapacağını söyleyeyim.
Here's what you get!
- Ne yapacağını sana söyleyeyim.
- I'll tell you what you do.
Ne yapacağını sana söyleyeyim.
I'll tell you what you do.
ne yapacağını biliyor musun 18
ne yapacağını biliyorum 17
ne yapacağını biliyorsun 52
ne yapacağınızı biliyorsunuz 24
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapacağını biliyorum 17
ne yapacağını biliyorsun 52
ne yapacağınızı biliyorsunuz 24
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321