English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Onlar benim çocuklarım

Onlar benim çocuklarım tradutor Inglês

218 parallel translation
Sen doğurdun ama onlar benim çocuklarım.
You had them, but they're mine.
Onlar benim çocuklarım!
My children!
Onlar benim çocuklarım.
They are my children.
Onlar benim çocuklarım.
They're my children.
Onlar benim çocuklarım.
They're mine.
Hayır, onlar benim çocuklarım.
No! They're my children!
Onlar benim çocuklarım, ailem, kendi etim ve kanım.
They're my children, my family, my own flesh and blood
Onlar benim çocuklarım.
That's my kids.
- Onlar benim çocuklarım.
- They're my children.
Onlar benim çocuklarım!
Those are my kids!
Onlar benim çocuklarım ve engel olmazsak, ölecekler.
Those are my kids, and Hook's gonna kill them unless we do something.
Onlar benim çocuklarım.
- Oh.... These are my children.
Onlar benim çocuklarım!
They're my kids!
Onlar benim çocuklarım.
These are my children.
Onlar benim çocuklarım.
You're not going to believe this.
- Onlar benim çocuklarım.
These are my kids, Lois.
Bu benimle ilgili değil Clyde, onlar benim çocuklarım.
This is about my kids now, Clyde.
Eğer onlar benim çocuklarım olsaydı, onlar için birinin konuşmasını isterdim.
If those were my kids, I'd want somebody to speak for them.
Onlar benim çocuklarım.
These are my kids.
Onlar benim çocuklarım ve istediğim gibi büyütürüm.
Look, they're my kids, I'll raise them the way I want to raise them- - and what is that smell? !
- Onlar benim çocuklarım Thorne.
- They're my children, Thorne.
- Hayır, onlar benim çocuklarım.
- No! Mine!
Onlar benim çocuklarım!
They're my kids.
Onlar benim çocuklarım.
They're my kids.
" Ama artık onlar benim çocuklarım değil.
But they're no longer my children.
Onlar benim çocuklarımı götürürler ve - -
He'd take away my children, and...
Onlar benim çocuklarım, lanet olsun!
They're my kids, damn it!
Onlar benim çocuklarım, o yüzden ne kadar sattıklarını öğrenmek istiyordum.
They are my boys, so I would like to know how much they sell.
Benim karım ve çocuklarım var Lütfen, onların tarafında olduğumu söyleyin.
I've got a wife and children. Please, tell them I'm on your side. Here, Briggs, here, here.
Benim çocuklarım ve onların çocukları.
For my children, and I for theirs.
Benim çocukların sırası, Onları kontrol etmeye gidiyorum.
It's my kids'turn. I'm going to check on them.
Onların hepsi benim çocuklarım.
They're all my children here.
- Onlar benim de çocuklarım.
- They're my children too.
Benim çocuklarım - onları burda bırakmak -
About the - my kids, leaving them here.
Onlar için benim çocuklarım bit istilasına uğramış köpekten farkı yok.
My kids for them are a lice-ridden gang to be hunted by dogs.
Onlar benim de çocuklarım.
They're my children too.
Bayan Tadlock, bunlar benim çocuklarım. Onları götürüyorum.
Mrs. Tadlock, these are my children and I'm taking them with me.
Benim çocuklarım burada yaşıyorsa istediğim zaman buraya gelip onları göremeyeceğimi kim söyleyebilir?
If my children live here, my children, then who's to say that I can't come here to see'em any fuckin'time I want to?
"Onlar benim de çocuklarım."
They're my babies too. "
İyi olan Bajoryalılar var... benim çocuklarım gibiler, sanırım herhangi bir baba gibi, onlar için sadece en iyisini istiyorum.
The Bajorans are... well, they're like my children, I suppose and like any father, I want only what's best for them.
Üzgünüm, ama uyuşturucu bağımlılığı ve çocuklar söz konusu olduğunda... özellikle de benim çocuklarım, onları kilitleyip, anahtarı da fırlatıp atmak lazım.
I'm sorry, but when it comes to drug abuse and children, my children, they should be locked up and throw away the key.
Diğer çocukları yolladık onlar kaptı, ama benim küçük Kyle'ım bir türlü hastalanmıyor.
We sent the other boys over and they all got sick, but I can't get my little Kyle to catch it!
- Benim çocuklarım var. Asla onları göremem. Bunu göze alamam.
He would never let me take them with me, and I could never leave them.
Artık öğretmen değilim işte. Çocukların olayına karışırsam, işler daha da kötüye gidecek. Onlar artık benim sorumluluğumda değiller.
I'm not a teacher anymore if I get involved with those guys I'm gonna make it worse they're not my responsibility anymore you have no idea what you're talking about don't bring your nose into this
Çünkü bir zamanlar... bu yıllardakinden öte... buraya ailenizle geleceksiniz... ve benim yaptıklarımı göreceksiniz... ve yaptıklarımı çocuklarınıza ve onların çocuklarına anlatacaksınız... işte ben bu yüzden'Başkanım.
Because someday, years from now, you're gonna come in here with your family... and you're gonna look up at my painting... and you'll be able to say to them, your kids and grandkids... " Way back then I defied my president.
Benim karım ve çocuklarım var. Onları düşünmem lazım.
I have a wife and kids to take care of.
Ben, kuvvet için dua ederim... Bütün geçim şeylerini öldürmem için beni zorlayan içgüdülerin üstesinden gelmek için kuvvetli... Onları benim yiyeceğim, veya benim çocuklarım için ev sahipliği yapmak.
I pray for strength strength to rise above the instincts that compel me to kill all living things to make them my food, or the hosts for my progeny.
O andan itibaren onlar benim dostum, çocuklarım ve grubumdu.
But from that moment on they were my friends, my children, my band.
Bırak benim çocuklarım onlar! Dinle eğer kıpırdarsan anneni tutuklarım.
Move one inch and I'll lock your mother up!
Ayrıca, onların benim çocuklarım olması da benim için ayrı bir gurur kaynağı.
And I'm also proud to claim them, of course, as my children.
Karımı ve çocuklarımı seviyorum. Benim yerim onların yanında ve eve gelmek istiyorum.
I'm in love with my wife and kids... and I belong with them.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]