Onu dışarı çıkar tradutor Inglês
579 parallel translation
- Onu dışarı çıkar.
- Pull him out.
Bu yüzden onu dışarı çıkarıyorum, çünkü ben iyi biriyim.
So I take her out because I'm a nice guy.
Onu dışarı çıkar!
Get her out!
Onu dışarı çıkar.
Make him get out.
Onu dışarı çıkar, duyuyor musun?
Let him out, you hear?
Onu dışarı çıkar.
Take him out.
Onu dışarı çıkarın ve bağlayın.
Take him out and tie him up.
Yok fakat onu dışarı çıkarırsan herşeyi kuruyacaktır.
No but get him out and they would dry.
Onu dışarı çıkarın.
Take him outside.
Pekala. Onu dışarı çıkar, Sam.
All right, take him out, Sam.
- Onu dışarı çıkar, dostum.
- Just let him out, friend.
- Onu dışarı çıkarın.
- Get him out ofhere.
Onu dışarı çıkarın.
Take him out.
Öldürmeden onu dışarı çıkarın!
Get him out before I kill him!
Steve, kapıyı aç ve onu dışarı çıkar.
Oh, Steve, open the door and let him out.
Onu dışarı çıkarın.
Get him out.
Onu dışarı çıkarın.
Make her go away.
Onu dışarı çıkarın.
Keep out of this.
Onu dışarı çıkarıp işe ikna etmeye çalışın.
Take him out and try to persuade him to desert.
Onu dışarı çıkarın hanımefendi.
Get him out, miss.
Onu dışarı çıkar biraz. Kardeşinin yanına götür.
Put her in the sunlight, with her sister.
Annesini görmesi için onu dışarı çıkar.
Take him out to see his mother.
Genellikle sağlık kontrollerinin ardından, adamı onu dışarı çıkarır.
usually after the medical check Her man usually takes her out often to see her child in the country
Neden bahsettiğini bilmiyorum.Onu dışarı çıkar.
I don't even know what you're talking about. Go away.
- Onu dışarı çıkarın.Atının üzerine koyun!
- Take him outside. Put him on his horse!
Onu dışarı çıkarın.
Take her outside.
Onu dışarı çıkar!
Get him out!
Onu dışarı çıkarın!
Get him out!
Onu dışarı çıkar, Abel.
Take him out, Abel.
Eğer onu dışarı çıkarırsak tüm hapishane ne yaptığımı öğrenir.
If we take her out, the whole prison will know what I've done!
Yazın, onu dışarı çıkarın.
Take him out.
- Onu dışarı çıkar ve vur.
– Take him out and shoot him.
- Onu dışarı çıkar ve vur dedim.
– I said take him out and shoot him.
Onu dışarı çıkarın!
Bring him outside!
Ölmçüş olsa bile onu dışarı çıkarın!
Drag him out even if he's dead!
Dışarı çıkarıp ayıltın onu.
Take him out and bring him to.
- Onu bebek odasından dışarı çıkarın hemen!
- Get her out through the nursery, quick! - Right.
Endişelenme. Onu biraz dışarıya çıkarıp temiz hava aldırırız. İmkansız.
Don't worry, we've taken him out for a little air.
Onu burdan dışarı çıkarın.
Get him out of here.
- Dışarı çıkarın onu.
- Take her out.
Dışarı çıkar onu!
Take her out!
Onu arada sırada dışarı çıkarırım.
I take him out now and then.
Ben Alex'le çıkarım, onu dışarıda yarım saat fazladan oyalarım.
I'll go out with Alex and keep him out for an extra half-hour.
Çıkar onu dışarı!
Get her out!
- Dışarı çıkar onu.
Take her out of here.
Çabuk dışarı çıkar onu.
Get him out fast.
Çıkarın onu dışarı!
Out with him!
- Dışarı çıkar onu.
Take her out.
Çıkarın onu dışarı!
Get him out!
Onu dışarıya çıkarırız ve bütün sabunu durularız.
We take him outside now. And wash all the soap off.
Strat, onu dışarıya çıkar.
Strat, bring her out.
onu dışarı çıkarın 24
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkar 27
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkar 27
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22