Onun için endişelenme tradutor Inglês
171 parallel translation
Hadi onun için endişelenme tatlım.
Now, stop worryin about him, honey.
Onun için endişelenme.
Don't you worry about him.
Onun için endişelenme.
Don't worry about him.
- Onun için endişelenme, lütfen.
- Don't worry about it, please.
- Güzel. Onun için endişelenme.
- Let's have a drink.
- Onun için endişelenme.
- Don't worry about him.
- Onun için endişelenme.
- You don't have to worry about him.
Onun için endişelenme.
Don't worry about him, Lily.
O. Onun için endişelenme.
Oh! Him. Don't worry about him.
Genç o, onun için endişelenme.
He's young, don't worry about him.
- Peki Yago? - Onun için endişelenme.
- What about lago?
Onun için endişelenme.
Don't worry about her.
- Onun için endişelenme Kevin.
- Don't worry about it.
Onun için endişelenme.
Oh, don't worry about him.
Onun için endişelenme.
I wouldn't worry over him
Onun için endişelenme.
He'll be OK
Onun için endişelenme.
Don't fret about Pazu.
Onun için endişelenme.
- Never mind him.
Onun için endişelenme.
Stop worrying about him.
- Onun için endişelenme.
- Just don't worry about him.
Onun için endişelenme, kız bizden.
Don't worry about her, she's handled.
Onun için endişelenme.
Don't worry about that.
Onun için endişelenme.
Don't worry about it.
Onun için endişelenme.
He's gonna be all right.
Onun için endişelenme.
There's nothing to worry about.
Onun için endişelenme.
You don't need to worry about him.
Onun için endişelenme.
You don`t worry about him!
"Onun için endişelenme."
"Don't worry about it"
- Şimdi onun için endişelenme.
- Let's worry about you right now. - HemoCue is ten.
Oh, onun için endişelenme.
Och, don't worry about it.
Hayır, onun için endişelenme.
No, don't worry about her.
Onun için endişelenme Emily.
You mustn't worry about him, Emily.
- Evet, onun için endişelenme onu sonra hallederiz.
Yes, well, we'll worry about him later.
Onun için endişelenme.
Well, don't you worry about him.
Onun için endişelenme.
Don't you worry about that.
Onun için endişelenme.
Don't even worry about him.
Antonio'nun yaptığı şey onun için endişelenme.
Uhm, you know, this thing with Antonio, you know, you know, don't worry.
Bence onun için endişelenme.
I wouldn't worry about that.
Onun için endişelenme.
Oh, don't worry about that!
"Sheriff Glick için endişelenme onun biletini keseceğim."
"Don't worry about Sheriff Glick because I'm going to fix his wagon."
Endişelenme onun için.
Don't worry about him.
Endişelenme. Çiftlik onun için çok iyi olacak.
Don't worry, the farm will be great for her.
Onun için fazla endişelenme.
Don't worry too much about it.
Wayne için endişelenme Açıkca söylemeliyim ki bu performansı onun hala nefes aldığını hatırlatmak içindi
Don't worry about Wayne. That performance was to remind me he's still breathing. And barely, I might add.
Onun icin endiselenme!
Don't worry about it!
Endişelenme onun için.
Don't worry about it.
- Endişelenme onun için.
- Don't worry about that.
Onun için endişelenme.
Don't worry about it
Onun için endişelenme.
Don't worry for her.
Şimdi, onun kafası için endişelenme.
Now, don't worry about his head.
Onun için endiselenme.
Don't worry about her.
onun için 179
onun için endişeleniyorum 35
onun için üzülüyorum 44
onun için değil 32
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişelenmeyin 418
endişelenmene gerek yok 116
endişelenmenize gerek yok 42
endişelenmeye gerek yok 31
onun için endişeleniyorum 35
onun için üzülüyorum 44
onun için değil 32
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişelenmeyin 418
endişelenmene gerek yok 116
endişelenmenize gerek yok 42
endişelenmeye gerek yok 31
endişelenme tatlım 16
endişelenmeyi bırak 24
endişelenmeye başlamıştım 19
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
endişelenmeyi bırak 24
endişelenmeye başlamıştım 19
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21