English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Salak şey

Salak şey tradutor Inglês

454 parallel translation
Salak şey.
So silly.
Al şunu, salak şey!
I told you to bring it over, you prick!
Salak şey! Arayalım bakalım.
Let's keep looking.
Salak şey!
What a tramp!
Elsa, in aşağı, seni salak şey.
Elsa, get down, you idiot.
Salak şey!
Idiot!
Salak şey.
Silly.
- Salak şey!
- Idiot!
Ne salak şey.
What a schmuck, this guy.
Bu salak şey bozuk.
This friggin'thing is warped.
Salak şey!
Slut!
- Şu salak şey!
- That dickhead!
Bu salak şey nasıl çalışıyor acaba?
How does this damn thing work anyway?
Sen kapıyı açmaya bak salak şey!
Just open the door, you stupid lump!
Salak şey!
Stupid girl!
Salak şey.
What a jerk.
Salak şey seni.
You're so silly.
Salak şey.
Oh, you silly thing!
Salak şey, delil bırakıyorsun.
You schmuck, that's evidence.
Yetkili olan benim, salak şey.
I am the authorities, you moron.
Cehennem salak şey.
Limbo, stupid.
On salak şey.
10 : 00, doofus.
Salak şey.
Nincompoop.
Hanzoya bak ya, salak şey!
What a stupid ass, this fucker!
Salak şey!
You fucker!
Senin derdin ne salak şey?
What's your problem, jerk off?
Sen hiçbir şeysin. Sen kendini hiçbir şey yaptın salak!
You're nothing, because you've made yourself nothing, you conceited little punk.
Salak olarak damgalanmak o kadar korkunç bir şey mi?
Is that so terrible, to be marked as a chump?
Ben bir salak mıyım yoksa o gördüğüm en harika şey mi?
Am I nuts or is she the greatest thing I ever saw?
Kaybol! Salak şey!
You dope!
Onlar sana bir şey yapmadı. Sen, onların bana ne yaptığını asla anlayamadın seni, koca salak!
You'll never know what they did to me, you big goon!
Orada değildiniz, hiç bir şey görmediniz, beni de salak sanıyorsunuz!
You weren't there, you saw nothing, and you're taking me for an idiot!
Anlamadıkları bir şey ya da o salak kafalarına yatmayan herhangi bir şey oldu mu yakıp yıkıyorlar!
Anything they don't understand... anything that doesn't conform to their stupid little pattern... they destroy!
Sabaha kadar ağlayıp inliyordu. Şalak şey!
Stupid damn thing!
Ama benim kutladığım şey, salak bir Afrikalıyı son görüşüm olacak.
But I really be celebrating seeing the last of one dumb African nigger.
Ne salak şey.
What a drag.
Herkesle konuştuk, ama hiçbir şey öğrenemedik, salak durumuna düştük.
We beat our brains out talking to people and get zip. We're looking like dopes.
Bir şey görmedin, salak.
You didn't see a thing, little shit.
Anlatmak istediğim şey de bu, salak!
That's my whole point, you stupid galah!
Yani, nazik ama biraz salak bir şey!
He's a bit half-backed.
Böyle bir şey sirkte yok, salak.
silly billy! No one does that in a circus.
Salak şey!
Schmuck!
Şey, bana oldukça duyarlı bir salak gibi göründün.
Well, you look like a pretty... sensitive turd to me.
Salak köpek. Umarım konuşma havasında... ya da herhangi bir şey havasında değildir.
You stupid dog. I hope she's not in the mood to talk... or anything.
Biliyorum sarhoş gibi geldim otobüste yanına, bu akşam ve her şey, sadece arkadaşlarım benim salak olduğumu düşünmesinler diye.
I know I came on kind of like a poozer on the bus tonight and everything. But that's just so my friends won't think, you know, I'm a jerk.
Hiçbir şey, salak. Hain Nigel'mış.
Nothing, you numbskull, Nigel's the traitor.
Böyle bir şey yapmasına izin verdiğin için salak sensin.
You're the asshole for letting him get away with it!
Ben bir ortaokul grubunun salak klavyecisinden başka bir şey değilim.
I'm just a stupid keyboard player in a high school band.
Neden bahsediyorsun? Ben, kendine bakamayan bir salak mıyım yani? Sana bir şey diyeyim.
Are you saying I'm some kind of weenie who can't take care of himself?
Yerden ve bu salak ayakkabılardan başka bir şey göremiyorum.
See? Huh?
Her şey yolunda küçük salak.
It's OK, little buddy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]