Sanırım öyle oldu tradutor Inglês
101 parallel translation
- Sanırım öyle oldu.
Hope so.
Sanırım öyle oldu.
I guess it did, yeah.
Evet, sanırım öyle oldu.
Yes, I suppose it was.
Sanırım öyle oldu.
Guess you did.
Sanırım öyle oldu.
I guess it did.
Sanırım öyle oldu.
I believe that's what's happened.
- Sanırım öyle oldu.
I guess so.
Evet, sanırım öyle oldu.
Well, I had to.
Sanırım öyle oldu.
Well, I guess I should.
- Sanırım öyle oldu.
- I guess I must've.
Sanırım öyle oldu.
I guess I have.
Evet, sanırım öyle oldu.
Yeah, I guess I did.
Sanırım öyle oldu.
I suppose not.
Evet, sanırım öyle oldu.
Yeah, I guess it did.
Sanırım öyle oldu.
Yeah, I did.
Sanırım öyle oldu, Tommy.
I should says so, Tommy.
Evet, sanırım öyle oldu.
I think he might have been.
Sanırım öyle oldu.
I guess so.
Sanırım öyle oldu.
Well, I guess that's it.
- Sanırım öyle oldu.
- Take my word for it.
Evet, sanırım öyle oldu.
- Yeah. Yeah, I think so.
- Evet, sanırım öyle oldu.
Oh, yeah, I guess I did.
Evet, sanırım öyle oldu.
No, I guess I wouldn't.
Sanırım öyle oldu.
I suppose they have.
Sanırım öyle oldu.
I guess we did.
Sanırım öyle oldu.
I guess you are.
Evet, Sanırım öyle oldu.
Yeah, I guess so.
Sanırım öyle oldu.
And I suggest that he did.
Evet, sanırım öyle oldu ama onu ben öldürmedim.
Yes, I suppose so, yes. But I didn't kill her.
Evet, sanırım öyle oldu.
- Yes, I suppose. Still, hell of a thing.
Evet, sanırım öyle oldu.
- Yeah, I believe so.
- Sanırım öyle oldu.
I think he did.
Evet, sanırım öyle oldu.
Yes, I think I did.
Sanırım bu sefer de öyle oldu.
I think that's what happened this time too.
Sanırım, öyle oldu.
I guess it really did.
Sanırım öyle oldu.
I guess I did.
İngiliz karargâhına sordum, onlar da benim için öğrendiler. Size bir iyilik yaptılar o zaman. Evet, sanırım öyle oldu.
We supplied the group we had formed with parachutes from London with the aim of preventing the passage of German troops.
- Sanırım öyle oldu!
- I guess you did.
Sanırım, öyle oldu.
I guess I did.
- Evet, öyle oldu sanırım.
Yes, I suppose it is.
Öyle oldu sanırım.
I thought I did.
Ve şunu kesinlikle anlamalısın Harriet'in bakış açısından kesinlikle bir gerçek bir aşkın meyvesiydin, bu ömür boyu... sürecek bir aşktı ve sanırım öyle de oldu.
And I also have to say that you had to recognize it right at the beginning from Harriet's point of view as a very true love, an immense love... and that it would be a lifelong love,
- Sanırım öyle oldu.
I guess.
- Sanırım öyle oldu!
- I think we did, baby.
Evet, öyle oldu sanırım.
Uh, yeah, I guess so.
Evet.. sanırım öyle oldu.
Well, yes, I suppose so.
Biraz öyle oldu sanırım, dostum.
I think you did, man.
Gerçektende öyle mi? Sanırım birileri âşık oldu.
how can someone love that much?
Evet madam, öyle oldu sanırım.
Well, ma'am, I believe YOU are ruined.
Sanırım davranışlarım hakkında ufak bir yanlış anlama oldu bazı sözlerim hakkında. Kesinlikle öyle söylemek istemedim.
I think there was a kind of misunderstanding or something about my actions, my intentions, pretty sure, sense or something.
Sanırım öyle oldu, cidden.
I suppose I am, really.
sanırım öyle 707
sanırım öyleyim 36
sanırım öyleydi 23
öyle oldu 102
öyle olduğunu biliyorum 56
öyle olduğunu biliyorsun 31
öyle olduğunu sanmıyorum 25
öyle olduğuna eminim 23
oldu 1287
öldü 1127
sanırım öyleyim 36
sanırım öyleydi 23
öyle oldu 102
öyle olduğunu biliyorum 56
öyle olduğunu biliyorsun 31
öyle olduğunu sanmıyorum 25
öyle olduğuna eminim 23
oldu 1287
öldü 1127
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldukça güzel 42
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldukça güzel 42