English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Sen benim oğlumsun

Sen benim oğlumsun tradutor Inglês

427 parallel translation
- Sen benim oğlumsun, Micah.
- You're my son, Micah.
Sen benim oğlumsun da ondan.
Because you're my son.
Sen benim oğlumsun.
You are my son.
Sen benim oğlumsun!
You're my son!
- İşim yüzümden engellendim evlenemedim, ama sen benim oğlumsun tutsaklığımın meyvesisin
My profession forbade me to marry, so you are my son, the child of my captivity.
Sen benim oğlumsun, ben de Augustus'un karısı, işte bulunduğun yer.
You are my son and I am Augustus'wife - that's where you are.
- Sen benim oğlumsun George.
- You're my boy, George.
Ne olursa olsun sen benim oğlumsun ve hep aklımdasın.
Regardless of what happens, you're my son... and you come to me.
Ne olursa olsun sen benim oğlumsun ve hep aklımdasın.
Regardless of what happens, you're my son, and you come to me.
"Sen benim oğlumsun, yaşın yedi yalnızca, gerçek bir eğlence bulursun dışarı çıkınca."
You're seven years old and you are my son, I want you to get outside and have some real fun. "
Sen benim oğlumsun.
You're my son.
Çünkü sen benim oğlumsun ve ben sana ne yapacağını söylüyorum.
BECAUSE YOU'RE MY SON, AND I CAN TELL YOU WHAT TO DO.
Sen benim oğlumsun, anladın mı?
You're my boy, do you understand?
Sen benim oğlumsun, en büyük oğlum.
You are my son, my eldest son.
Sen benim oğlumsun, ve benim oğlum olarak kalmalısın.
You're my boy, and I want you to stay my boy.
Sen benim oğlumsun.
You my son.
Ama ne olursan ol, sen benim oğlumsun.
But whatever you are, you're my son.
Sen benim oğlumsun ve kafamın içindekileri hep biliyordun!
You're my son and you have always known my mind.
Dediğim gibi, sen benim oğlumsun.
What I tell you? You like my son, right?
- Sen benim oğlumsun ve sen..
- You are my son, and you must..
Sen benim oğlumsun, Quark. Seni nasıl reddedebilirim?
- You're my son, Quark.
Ama sen benim oğlumsun.
But you're my son.
Çünkü sen benim oğlumsun.
Because you are my son.
Jackie, sen benim oğlumsun.
Jackie, you're my boy.
Saçlarımı okşuyor ve bana "sen benim oğlumsun" diyordu.
She caressed my head saying "you're my child".
Sen benim oğlumsun... Ailedensin.
You're my son... you're family.
Unutma, sen benim oğlumsun. Ailedensin.
Remember, you're my son.. family.
Sen benim oğlumsun ve seni severim.
You're my son. And I like you.
Sen benim oğlumsun.
You're my boy.
Sen benim oğlumsun!
You are my son!
- Sen benim oğlumsun...
- You're my son...
Sen benim oğlumsun, Peter.
You are my son, Peter.
sen ailenin büyük oğlusun... sen benim oğlumsun... oğlum.
You are the elder son of the family... You are my son... my son.
- Hayır! - Sen benim oğlumsun. Puablo Cambarro.
You... are my son.
Çünkü sen benim oğlumsun.
Because you're my son.
Sen benim oğlumsun, değil mi?
You know you're my boy, right?
Dün senin için zor geçmiş olabilir,.. ... ama bilmeni isterim ki ne söylenirse söylensin sen benim oğlumsun ve öyle kalacaksın. Seni seviyorum.
Now I know yesterday might have been a little rough on you, but I want you to know no matter what was said, you're my boy, and you'll always be my boy and I love you.
Ama, sen benim oğlumsun.
But you're my son.
Hayır. sen benim oğlumsun, anlıyormusun?
No. You are my son, you understand?
Marcellus, sen benim tek oğlumsun.
Marcellus, you are the only son I'll ever have.
Sen benim manevi oğlumsun.
You're my spiritual son.
Sen benim seçilmiş oğlumsun.
You are my preferred son.
Sen kesinlikle benim oğlumsun.
You are definitely my son.
Sen benim tek oğlumsun
You are my only son.
Sen benim tek oğlumsun!
You're my only son!
Küçük Ben, sen benim tek oğlumsun.
Little Ben, you're my only son.
Sen de benim oğlumsun.
So you're my son, also.
Ya, oğlumsun sen benim, tabii...
Oh, you're my son.
Sen benim oğlumsun, Max.
You're my son, Max.
Sen de benim oğlumsun.
You are my son.
Sen benim kocaman oğlumsun.
More. Oh, you're my big boy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]