Seninle bir ilgisi yok tradutor Inglês
296 parallel translation
Seninle bir ilgisi yok bunun.
It's not about you now.
Bunun seninle bir ilgisi yok.
This has nothing to do with you. It's me.
Bunların seninle bir ilgisi yok ki. Utançtan payıma düşeni yaşıyorum.
This is none of your doing.
- Bunun seninle bir ilgisi yok.
- You had nothing to do with it.
Seninle bir ilgisi yok.
Nothing to do with you.
Bir kereliğine de olsa bir olayın seninle bir ilgisi yok.
For once something has got nothing to do with you.
- Neesa, seninle bir ilgisi yok.
- Neesa, it's got nothing to do with you.
- Bunun seninle bir ilgisi yok!
That has nothing to do with you! No, sir.
Seninle bir ilgisi yok dostum.
No hard feelings, huh?
Bunun seninle bir ilgisi yok.
This has nothing to do with you
Seninle bir ilgisi yok tatlım.
It has nothing to do with you, honey.
Seninle bir ilgisi yok.
It's got nothing to do with you.
Seninle bir ilgisi yok!
It's nothing to do with you!
Seninle bir ilgisi yok.
It's nothing to do with you.
- Seninle bir ilgisi yok.
- It wasn't about you. - What?
Seninle bir ilgisi yok.
Paul? He has nothing to do with you.
Böyle diyeceğini biliyordum ama telefonu kapatmadan önce bunun seninle bir ilgisi yok.
For the rest of your life. I thought that's what you'd say, but before you hang up on me here, this doesn't have anything to do with you.
Bunun seninle bir ilgisi yok!
You have nothing to do with this!
Ne yaptığımın seninle bir ilgisi yok.
What I do has nothing to do with you.
Hüznümün seninle bir ilgisi yok.
My sadness has nothing to do with you.
Bu olayın seninle bir ilgisi yok artık.
It doesn't have anything to do with you anymore.
Ben rahatsız oldum, seninle bir ilgisi yok.
This one is a bother to me, it's got nothing to do with you.
Gerçekten bunun seninle bir ilgisi yok, benimle alakalı.
It has nothing to do with you, really. It's me.
Hayır, seninle bir ilgisi yok.
No, it's nothing to do with you.
Seninle bir ilgisi yok.
It has nothing to do with you.
Bu işin seninle bir ilgisi yok.
This isn't even your case.
Bunun seninle bir ilgisi yok.
This has got nothing to do with you.
Bunun seninle bir ilgisi yok, öyle mi, Jake Heke?
It's got nothing to do with you, eh, Jake Heke?
Bunun ilişkilerle veya seninle bir ilgisi yok.
This isn't about relationships or you.
Bunun seninle bir ilgisi yok.
Don't take it personally.
Bunu kişi olarak seninle bir ilgisi yok...
This has nothing to do with you as a person...
- Bunun seninle bir ilgisi yok!
It's nothing to do with you!
Üçüncüsü de, bunun seninle bir ilgisi yok.
And third, this is not about you.
Gidersem, seninle bir ilgisi yok.
If I go, it's nothing to do with you.
Bunun seninle bir ilgisi yok.
This isn't about you.
Hub, bunun seninle bir ilgisi yok.
Hub, this isn't about your sparkling record, okay?
Annemin seninle ve benimle bir ilgisi yok.
Mother's making a heap of to-do about you and me.
Bunun seninle hiç bir ilgisi yok.
That don't mean nothing personal about you.
Seninle ya da Sam'le bir ilgisi yok.
It hasn't got anything to do with you or with Sam.
Bunun seninle ya da senin kim olduğunla bir ilgisi yok, Valerie.
It has nothing to do with you, Valerie, or what you are.
Bunun seninle veya olanlarla bir ilgisi yok.
It has nothing to do with you or any of this.
Onun seninle bir ilgisi yok.
It has nothing to do with you.
Seninle korulukta yürümemin görevimle... -... bir ilgisi yok.
It's unprofessional of me to be walking with you in the woods.
Neden? Bunun seninle hiç bir ilgisi yok!
This has nothing to do with you!
- Bunun seninle bir ilgisi yok. - Hayır var. Çünkü anneni öldürüyorsun.
next week the obsession continues with an all new special we'll take you for an exclusive look at the private backstage world of The O.C.
Bu işin seninle bir ilgisi yok oğlum.
This doesn't concern you, son.
Bak, bunun seninle ve benimle bir ilgisi yok, tamam mı?
Look, this ain't got shit to do with me and you, all right?
Bunun seninle ya da başka bir şeyle ilgisi yok. Benimle ilgisi var.
Got nothing to do with you and everything- - Everything to do with me.
Seninle ve benimle hiç bir ilgisi yok.
It doesn't have anything to do With you and me.
- Bunların seninle hiç bir ilgisi yok!
- That has nothing to do with you.
Trajik, ama seninle bir ilgisi yok.
It's tragic, but it had nothing to do with you.
seninle birlikte 20
seninle biraz konuşabilir miyim 42
seninle biraz konuşabilir miyiz 33
seninle biraz konuşmak istiyorum 18
seninle bir anlaşma yapalım 38
seninle bir anlaşma yapacağım 18
ilgisi yok 18
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle biraz konuşabilir miyim 42
seninle biraz konuşabilir miyiz 33
seninle biraz konuşmak istiyorum 18
seninle bir anlaşma yapalım 38
seninle bir anlaşma yapacağım 18
ilgisi yok 18
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95